Bu okulların kurucusu Mustafa Yıldırım, dershanecilik ve etüt alanlarındaki çalışmalarıyla tanınan deneyimli bir eğitimci… Öyle bir okul hayal etmişler ki; üniversiteye giriş sınavlarına hazırlık ağırlıklı eğitim versin, özel derslere ve kurslara ihtiyaç hissettirmesin ve ekonomik olsun. Tüm bu özelliklerin bir araya geldiği, akademik başarıyı hedefleyen “Yöntem Okulları”nın Kurucu müdürü Mustafa Yıldırım ile keyifli bir söyleşi yaptık. Hem okulun eğitim anlayışını ve işleyişini konuştuk, hem de Öğrencilere ve ailelere yönelik önerilerini aldık. Umarız okurken sizler de bizim kadar keyif alırsınız…

 
Mustafa hocam, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
 
Ben Mustafa Yıldırım, Şanlıurfalıyım. 12 yıldır özel sektörde görev almaktayım. 2007 yılında 19 Mayıs Üniversitesi Matematik bölümünden mezun oldum. 2009 yılında ise Harran üniversitesin de Eğitim alanında yüksek lisans yaptım. 2007 de mezun olmamdan bu yana özel kurs ve okullarda üniversite hazırlık alanında aralıksız çalışmaktayım.
2012 yılında Şanlıurfa’da lise öğrencilerine yönelik bir e bir ve gurup dersleri ağırlıklı “pratik yöntem eğitim danışmanlık” ı kurdum, şu an Sayısal ve TM öğrencilerimizin ayrı olduğu farklı iki şube ile öğrencilerimizin üniversiteye gitmelerine katkıda bulunmaya devam ediyoruz.

 
Yöntem Okulları’ndan bahseder misiniz? Akademik eğitime odaklanan yeni bir okul olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
 
Yöntem Okulları, Türkiye’nin birçok ilinde akademik başarıları ile isminden söz ettiren çok başarılı okullar. Şanlıurfa’da yeni bir okul. Aslında Şanlıurfa için yöntem markası yeni, okulun kendisi eski diyebiliriz. Okulumuzun idari ve eğim kadrosu son derece deneyimli eğitimcilerden oluşmakta... Böyle eğitimcilerle dolu bir kadroda olmak benim için çok önemli,  çünkü günümüzde adımınızı attığınız yer özel okul oldu. Bizim için birinci hedef, kaliteli eğitim. Öğretmenlerimiz en az yedi-sekiz yıllık deneyimli öğretmenler. Bu kadro bundan önceki süreçte oturmuş bir kadro aslında. 8. Yılını geride bıraktığımız Şanlıurfa’nın eğitim markası haline gelen PRATİK YÖNTEM de yıllarca eğitim alanında başarıyla çalışmış, deneyimli kişiler. Onlarla çalışmak çok keyifli…
 

Yöntem Okulları’nda şu anda hangi sınıflar var?
 
Mehmet Emin Hocam, Öncelikle okulumuzun fiziki yapısından biraz bahsetmek istiyorum, okulumuz 1100m2 kapalı alan ve 900 m2 açık alana sahip 3 katlı öğrencilerimize iyi bir öğretim alanı oluşturmak için her ayrıntısı çok düşünülerek tasarlanmış… Denetime gelen MEB müfettişleri tarafından büyük beğeni almış, Akademik eğitimi ile ön plana çıkacak butik bir Anadolu Lisesi… Okulumuzda 12 derslik, idari ve personel odaları yanında büyük bir kapalı spor salonu, smart yemekhane, bilişim sınıfı, yabancı dil akademi atölyesi, fen laboratuarı, müzik atölyesi, görsel sanatlar atölyesi ve öğrencilerimizin sürekli ulaşabilecekleri geniş ferah kütüphane, yaz ve kış mevsimleri için ayrı ayrı tasarlanmış kafeteryalardan oluşmaktadır.
İlk yılımız olmasından dolayı Okulumuza ağırlıklı olarak 9. sınıf olmak üzere 10, 11 ve 12. Sınıf öğrencileri de alıyoruz. Ara sınıf öğrencileri için belli kriterlere dikkat ederek kayıt alıyoruz. Tüm liselerden nakil işlemini yapabiliyoruz.. Velilerimiz ve öğrencilerimizin büyük ilgileri oldu, sizin aracılığınızla kayıt yapan ilgilenen ve bize inanan, referans olan tüm velilerimize teşekkür etmek istiyorum… Yani kısaca burası Anadolu Lisesi olarak hizmet veriyor. Haftada 45 saat ders veriyoruz. Sabah 8:00 da derslerimiz başlayıp, 16:00’da derslerimiz bittiğinde iki saatlik zorunlu etüt zamanımız başlayacak. Saat 18.00’den sonra ise hafta sonu yaptığımız denemelerin analizine bakacağız, O analizlerde 3 veya 4 yanlıştan sonrası bizi rahatsız ettiği için, bir gün Türkçe, bir gün Matematik, bir gün Fizik gibi YKS de önemli olan branşların ek çalışmalarını yapacağız. Kısacası yöntem Okulları’na gelen öğrenci, dışarıda herhangi bir özel derse ihtiyaç duymadan, etüt merkezine ihtiyaç duymadan hem okulunda okumuş, hem de etüt/dersane eğitimini almış oluyor.
 
Yani akademik ağırlıklı eğitim isteyenler, sınav başarısı hedefleyenler buraya geliyor, öyle değil mi?
 
Evet, Yöntem Okulları isminde de yer aldığı gibi, bizim temel amacımız öğrencilere doğru bir yöntem ile akademik ağırlıklı bir eğitim vermek, onları sınava hazırlamak ve ailelerin birebir ders ve etüt türü masraflarını ortadan kaldırmak. Yöntem okullarında akademik başarı hedefliyoruz, o nedenle bu isim bize çok yakışıyor.
 
Sınavda başarı için sağladığınız başka imkanlar nelerdir?
 
Okulumuzun en büyük artılarından biri butik okul olması ve sınıfların en fazla 16 kişilik olması. Rehber öğretmenimiz aynı zamanda ölçme değerlendirme alanında uzmandır. Her hafta sonu 11 ve 12. sınıflar için sınavımız olacak. 9 ve 10. sınıflara ise iki haftada bir sınav yapacağız. Üniversite sınavlarına hazırlık için tüm sınıflarımıza bol bol tarama ve sınav yapacağız. Zorunlu ders çalışma kampları, kitap bitirme hedefleri, bir e bir dersler ve video tekrar dersleri yapacağız.
 
Çocuklar bu kadar sınav odaklı eğitim alırlarken rahatlama ve eğlenme imkanı buluyorlar mı?
 
Tabii ki. Öncelikle okulumuzun spor sahasında ve kantininde keyifli vakit geçirme imkanı sağlıyoruz. 9 ve 10 uncu sınıflarda müze gezileri, piknikler, satranç eğitimi, akıl oyunları aktivitesi, kulüp çalışmaları, drama, tiyatro, voleybol olacak Ancak 11 ve 12. sınıflarda sınav hazırlığına çok daha fazla ağırlık vereceğiz. Onlarla üniversiteleri gezeceğiz, seçkin üniversite ve bölümler hakkında uzun uzun rehberlik yapacağız. Hatta Temmuz ve Ağustos ayları bile eğitimle geçiyor, yaz okulunda başladılar hazırlanmaya. Sonra biraz dinlenip eylül de tekrar başlayacaklar eğitime. Yani 11 ve 12. sınıflara çok yoğun bir program var. Aslında okul, bu kadar sınav odaklı olmamalı, hayatın kendisi olmalı. Ama baktığımızda YGS’nin kaldırılmasıyla YKS gibi Türkçe ve matematiğin çok zorlayıcı olduğu mantık ağırlıklı bir sınav kondu. Biz özellikle 11 ve 12. Sınıflarla YKS odaklı çalışıyoruz. Eğitim sistemi bunu gerektirdiği için bu şekilde yapıyoruz. Öğrencilerimizin o stresini azaltmak için rehber öğretmenimizle birlikte çalışıyoruz, çeşitli sunumlar yapıyoruz. Hatta okulumuza uzmanlar dışarıdan getirtip özel çalışmalar yapacağız. Çünkü öğrencilerin moral ve motivasyonları çok önemli. Yani benim için öğrencilerin rahatlaması, keyifli olması çok önemli.
 
Sınavda daha başarılı olan öğrencilerin ortak bir yönü var mı?
Gözlemlerinize ve deneyimlerinize göre yüksek puan alan öğrencilerin sırrı nedir?
 
Ortak yönleri, düzenli çalışmak. Dershanemizden dolayı başarılı öğrencilerimiz çok oldu. Öğrencilerimizin yarısından fazlasını  her yıl Tıp, Hukuk, mühendislik öğretmenlik gibi seçkin bölümler kazandırmaktayız.. Bu yıl ek puansız sayısal Türkiye 227. sini çıkardık. Ekip olarak büyük başarılara alışığız. Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki; belli saatlerde düzenli çalışmak önemli. Ama çalışmak için sabahlamak doğru değil. Birkaç gün hiç çalışmayıp sonra bir gün saatler boyu uykudan fedakarlık ederek çalışmak doğru değil. Beynin dinlenmesine fırsat vermek, sağlıklı olan saat aralığında uyumak, sağlıklı beslenmek lazım. Şunu da unutmamak gerekir ki her öğrencinin kapasitesi farklıdır. Hatta biz yetişkinler için de geçerli bu. Bazılarımız bir şeyi bir kere okuduğunda anlar, bazılarımızın birkaç kez okuması gerekir.
 
Sınavda başarılı olan öğrencilerin ailelerinin ortak bir özelliği var mı?
 
Sınavda başarılı olan öğrencilerin aileleri, onları hep destekliyorlar. Fedakarlıkta bulunuyorlar, çocuklarıyla ilgileniyorlar. Deneme sınavlarının sonuçlarını takip ediyorlar. Öğretmenleri ile sürekli istişare ediyor. Biz buna üç lü ittifak, güçlü ittifak diyoruz. Öğrenci, öğretmen, veli ittifakı.
 
Anne-babalara önerileriniz var mı? Sadece sınav anlamında değil, bir eğitimci olarak genel anlamda tavsiyeleriniz var mı?
 
Mehmet Emin hocam, bu sorunuz karşısında aklıma gelen ilk şey; anne-babaların çocuklarıyla arkadaş olmamaları gerektiği. Çocukların dışarıda zaten pek çok arkadaşı var. Anne-babalar öncelikle ebeveyn olmalılar. Bazen veliler benimle dertleşir; “beni dinlemiyor, oysaki ben ona arkadaş gibi davrandım, şunu söyledim bunu söyledim” derler. Halbuki yapmamaları lazım, belli bir sınır koymaları lazım. Siz, anne-baba rolünde olmalısınız ve evde bir otorite olmalı. Başarı disiplinden gelir. Disiplinsiz bir okulda da başarı sağlanamaz. Yöntem Okulları’nda her sabah kıyafet kontrolü yapılır, öğrenciler on beş dakikadan daha geç geldiklerinde –çok geçerli bir sebepleri yoksa- derse alınmazlar. Biz o on beş dakikada zaten aileyi arayacağız. muhakkak takibini yaparız. Öğrencilerin ödev yapmaması veya eksik yapması durumunda veliye bilgi gönderilir. Butik okul olduğumuz için her öğrenciyi birebir takip etme ve veliyi detaylı şekilde bilgilendirme şansımız var. Ben velilerin çocuklarını her konuda takip etmelerini öneriyorum.
 
Genç öğretmenlere ya da eğitim fakültesinde okuyan öğrencilere önerileriniz nelerdir?
 
Önemli olan öğrenciye o dersi sevdirmek. Ben öğretmenlerimden önce güler yüz bekliyorum. Pozitif olmak, enerjik olmak çok önemli. Öğretmenlerin öğrencilere dersleri sevdirmelerini bekliyorum. Pozitif enerji yaydığınızda ve dersi sevdirdiğinizde, öğrenci o dersten başarılı olmak için elinden geleni yapıyor.
Öğretmenlerimizden istiyoruz ki önce öğrencilerini tanısınlar. Her çocuğun öğrenme şekli, anlaması farklıdır. Sabırlı olmaları gerekir. Ve öğretmenlik hayatlarının ilk yıllarında öğrendiklerini yıllar boyu tekrarlamak gibi bir yanlışa kapılmamalılar. Yani bazen bir öğretmen yirmi yıllık deneyimli oluyor ama bir yıllık deneyimini kullanıyor. O nedenle ben öğretmenlere diyorum ki; şu an bilgi çağındayız – hatta bilgiyi okumak değil, bilgiyi yaratmak ve kullanmak önemli. Öğretmenlerin her yıl sanki ilk kez başlıyormuş gibi bir heyecanla ve yepyeni bilgilerle yollarına devam etmelerini arzu ediyorum. Yirmi yıllık bir öğretmenin her yıl edindiği bambaşka deneyimler ve bilgiler olmalıdır.
Ben ayrıca kişisel gelişim ve eğitim ile ilgili kitapları çok seviyorum ve herkesin okumasını öneriyorum. Öğretmenlik çok fedakarlık isteyen bir meslek ve kişilik özelliğiniz buna uymalı. Ayrıca diksiyonunuz güzel olmalı. Çocuğun iç dünyasına inebilmelisiniz. Bunun için psikoloji alanında da kendinizi geliştirmelisiniz. Kişisel gelişim için kitaplar okuyan ve kendini geliştiren bir öğretmenin hem kendisine, hem öğrencilerine, hem de velilerine daha çok faydası dokunur. Öğretmenlerin sadece uzman oldukları branşlarda değil, kendilerini mutlu eden farklı branşlarda da kendilerini geliştirmelerinde fayda var. Yani ben matematik öğretmeni olarak matematik kitapları okumaya devam ediyorum ama onun dışında farklı alanlarla da ilgileniyorum.
 
 
Öğretmenler çocuklara ve gençlere nasıl yaklaşmalılar?
 
Mehmet emin hocam, sizde bir şair ve yazar olarak bu konularda vukufsunuz. Biz öğretmenler ve bir ebeveynler olarak, onları anlamak ve onları anladığımızı hissettirmek zorundayız. Akıl vermek doğru değil. Öğrencinin canı sıkkındır veya bir şeye ihtiyacı vardır. Kapımı çaldığında, buraya oturduğunda bana gerçekten rahat bir şekilde içini dökebilmeli. Rahatça konuşmalı. Ben de ona “şu şudur, şöyle olmalıdır” demem. Önce onu anladığımı hissettiririm. Sonrasında da yönlendirme olabilir, belli seçenekler sunarım. Ama kararı öğrenci verir. Yani bir nevi rehber olmak gerekir. Öğrencilere o şekilde yardımcı olarak çok daha iyi sonuçlar alınabilir.
 
Mustafa hocam son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
 
Urfaradikal.com adına sizinle söyleşi yapmak gerçekten çok keyifli oldu. Çok teşekkür ederim. Şanlıurfa ‘da yaşayan ailelere mesajım; biz YÖNTEM Okulları olarak öğrencilerimizi lise de üniversite sınavlarına hazırlıyoruz. Eğer aileler çocuklarında akademik başarı hedefliyorlarsa, başka bir özel derse ve etüt merkezine ihtiyaç duymadan sadece okulda her türlü sınav hazırlığını yapsın diyorlarsa, Yöntem Okulları doğru adrestir. Tüm hemşerilerimin güzel bir bayram geçirmelerini diler, kurban bayramlarını kutlarım... Size tekrar teşekkür ediyorum bu güzel sohbet için.
 
 Mustafa hocam samimi olarak söylüyorum ki, sorulara içtenlikle cevap verdiniz. Bizde sizinle röportaj yapmaktan keyif aldık. Bu anlamda teşekkür ediyoruz, başarılar diliyoruz.
 
Röportaj: Mehmet Emin Kuş/urfaradikal.com