Reklam
Reklam
Mühim Mesele-2
Şükran Taşdelen

Şükran Taşdelen

Mühim Mesele-2

21 Şubat 2022 - 11:36

Günümüz gençliğinin gidişatını esefle seyrederken insan için illa ki eğitim demiştik. Bu da eğitimin çağa uygun, nitelikli, yeni bir müfredatla mümkündür. İşte o zaman çağı yakalayan bir gençlikten de söz edebiliriz. İnsanın eğitimi milli, manevi, ahlaki ve dini değerlerle birlikte çağın teknolojisinin de uyumuyla ancak hayra yönelik olabilir.
Bu anlamda meslek liselerinin tekrar önem kazanması isabetli olmuştur. Çünkü “Herkes üniversite okumak zorunda değil!” sözünü yıllardır dillendiren eğitim camiasının bu çığlıkları, nihayet yönetim makamındakilerinin dikkatini çekti. Uygulamaya geçişte çok geç kalınmasın diyerek süreci takip ediyoruz.
Öncelikle gençlerden okumaya niyeti olmayanlar bir mesleğe yönlendirilip meslek edinmeleri ve kalifiye eleman olarak hayata kazandırılıp, üreten kesim olmasının amaçlanması hayati bir önem taşıyor. Çünkü hizmet sektöründe hakkıyla iş çıkarıp çalışan kimse bulunamıyor artık. Üniversite mezunları işsizler güruhuna katılıp, masa başı işi araya ve bekleye dursun gerçekten iş üreten kesim azaldıkça azalmış.  
Okumaya niyeti olmayan öğrencinin de okulda işi olamaz. Okula deftersiz, kitapsız, kalemsiz gelen öğrenci zaman, emek ve milli kaynakların israfına sebep olmaktadır. Bu yüzden herkesi zorla üniversitelere göndermeye ve üniversite mezunu işsizler ordusu oluşturmaya lüzum yoktur. Sanayisi gelişmiş ülkelerde olduğu gibi yetenek ve yönelimine göre lisede hatta ilkokuldan itibaren bir mesleğe yönlendirilmeli öğrenci. Kimi kaportacı olsun, kimi şoför kimi mobilyacı. İsteyen severek yapacaksa su tesisatçısı olsun. Biri diğeri aşçı olsun. Ama ne olursa olsun en iyisinden olsun. Yani bu saydığım ve sayamadığım tüm meslekleri erbabından hakkıyla öğrensin. Böyle olduğunda birkaç yıl içinde ustalaşacak ve kendi dükkanını, iş yerini ya da lokantasını açabilecek seviyeye gelecek ve ekmeğini helalinden kazanabilecektir. Bunları yazarken Osmanlının geliştirdiği Ahilik ve Lonca teşkilatının işlerlik ve verimlilikte günümüz sistemlerine rahmet okuttuğunu belirtmeden geçemeyeceğim. 
Öte taraftan meslek liselerinin önünün ve gelişmesinin önlendiği tarihten bu yana ekonominin daha kötüye gittiği herkesin malumudur. Kalifiye eleman bulmada ve işi hakkıyla yapacak ehil kişilerin azalmasıyla kaliteli iş yapılması nerdeyse bitmiştir. Esnaf da esnaf olmaktan çıkmıştır. İmam Hatiplerin önünün kesilip katsayı zulmünün olanca zorbalığıyla uygulandığı demlerde, milletin geleceğinin de tırpanlandığı umursanmadan meslek liseleri gözden ve itibardan düşürüldü. Hiçbir yeteneği işlenmemiş, var olanı da köreltilmiş, altın bileziği olmayan elinden herhangi bir işin gelmediği gençler aylak aylak dolanmaya bırakıldı. Toplumun sırtına adeta bir yük olan bu gençler potansiyel tehlike ve her an patlamaya hazır serseri mayın gibiler. İş yaptıramazsın, bir şey isteyemezsin öyle büyük bir egoya da sahipler ki burunları Kaf Dağı’nda adeta. Bu kadar vasıfsız olup bu kadar ego yapmış olmak nasıl bir projenin eseridir, o da ayrı bir mesele olarak irdelenmeli... 
Oysa iletişim sistemlerinin artması, hızla gelişen teknoloji mesleki eğitimi çok daha önemli hale getirdi. Toplumun ihtiyaç duyduğu nitelikli kalifiye insan yetiştirmek ancak mesleki eğitimle mümkündür. Dijital çağın iş dünyasının beceri merkezli istihdam ihtiyacı da bu eğitimin yaygınlaştırılması ve güçlendirilmesini gerektiriyor. Toplumsal iş bölümü denilen bir olgu var ki insan toplumlarının bekası için olmazsa olmazdır. Bunun için eli iş tutan çok çeşitli meslek erbaplarına ihtiyacımız vardır. Bu gerçekleştiği takdirde arı gibi çalışan ve üreten bir toplum oluruz. 
Hem çok mühim hem de memleket meselesi olan meslek liselerini güçlendirmek için MEB yeni projeler hayata geçiriyor. Toplumda şimdiye kadar oluşmuş olan meslek liseleri ile ilgili yanlış algı da düzeliyor. Meslek liselerine yönelik yanlış algının yıkılması, bu okulların tekrar cazip hale geleceğinin göstergesi.  Yeni bir sanayi devrimiyle yüz yüzeyken nitelikli insan kaynaklarına ihtiyacımız var. Devletin bu işe el atmasından sonra milli kültürüne duyarlı, meraklı, nitelikli ve ahlaklı gençlerimiz de artık meslek liselerini tercih ediyorlar. Gençleri bu okullarda bir araya gelerek proje üretiyor, ortak çalışma alanlarında hem becerilerini sergiliyorlar hem de birlikte çalışma alışkanlığı kazanıyorlar. Kazandıkları paha biçilmez tecrübelerin ise hayat boyu üretkenliği sağladığından kuşku yok.  Öte taraftan üretken nesiller yetiştirmenin yanında insanî ilişkilerini geliştirebilen, sorumluluk alabilen, iyi bir toplum oluşturabilmek için beden ve ruh boyutuyla da gelişmiş gençlerimizin sayısı da artacaktır. 
Gençlerimiz için de yeni bir soluk getirecek müfredatın yenilenmesiyle istenen gelişmişlik düzeyini de yakalayabileceğiz. Dünya çok hızlı ve köklü değişimlere doğru savrulurken, gençlerimizi bu değişim ve dönüşümlere uygun donanımda yetiştirerek elleri ekmek tutacak niteliğe getirebilmeliyiz. Bu da her bakımdan gelişmiş bir toplum olmak demektir. Umarım ki gençler de bu atılımın değerini bilir ve kendilerine sağlanacak istihdam odaklı eğitime geçmekte gecikmezler… Vesselam.

YORUMLAR

  • 0 Yorum