Yine bir Ramazan bitip giderken içimde garip bir hüzün var. Mü’min için dünya hayatı bir nevi zindandır, bunu böylece bilirdim elbette. Amma ve lakin yine de tüm acıların İslam ümmeti üzerine sağanak gibi yağdığını gördüğümde tevbe istiğfarı arttırmak gerektiğini de biliyorum. Önce büyük felaket, art arda depremler sonra sel felaketi, İsrail’in bitmeyen zulmü ve saldırıları… Sabırlar sınanıyor, imtihan demleri zorlaştıkça zorlaşıyor. Sanki dünya hayatı rahatlık yeri değil dercesine…
Bu Ramazan ve bayram biraz daha buruk geldi. Kimi en sevdiklerini Rahman’a emanet etti. Kimi ömrü boyunca çalışıp çabalayarak kazandığı malı, mülkü bir dakikada kaybedip, eli böğründe kalakaldı. Can da gitti mal da… Dayanması çok zor acıları tattık. Her birimizdeki bu mahzunluğa ve burukluğa rağmen imtihan bitti mi? Hayır. Ders çıkarmadığımız müddetçe bizi yoklamaya devam edecek son nefese kadar. En önemlisi de imanımızı güçlendirerek çıkabilirsek bu derin yoklamalardan, dünyalık kayıplar olsa bile ebedi kazançlara ulaşabiliriz. Nihayet dünyanın geçiciliğinden dem vurup duruyorsak, buna uygun amellerimizi artırmalıyız.
Elbette dünya günleri içinde güzel, neşeli günler de görmemiş değiliz. Özellikle bayramlarımız, toplumsal duyarlılığımızın arttığı, birlikteliğin bilincinin idrakinde geçtiğinde ümmet bilincini kazandığımız nadide günler oluyor. Ramazan’ın bereketiyle paylaşmanın, dayanışmanın zirvesini yaşayıp bayramların asudeliğine kavuşunca Rabb’den gelen rahmet rüzgarlarına mazhar oluyoruz. Her şeye rağmen, tüm acılara ve saldırılara rağmen imanımıza tutunabiliyoruz. Dünyanın acımasızlığı, tehlikeleri ve imtihanları içinde bir gıdım nefes alır gibi oluyoruz ümmetçe. Bayramlarımızın bizlere taşıdığı umutla, yargılamalardan ve birbirimizi ayrıştırmaktan uzaklaştığımızda, yüreklerimiz kin değil sevgi üretecektir. İçtenlikle birlik ve beraberliğe sarıldığımızda, sevgi ve şükür halinde bulunduğumuzda nice hikmetli ve huzurlu bayramlara da erişebiliriz.
Bu bayram, hüzünlerimiz ve yüreğimizde hissettiğimiz bir nevi boşluk hissiyle gelmiş olsa da sanki hayatımızı yeniden güncelleme fırsatı da elde ettik. Bayramlarımız yine bizleri bir arada tutuyor, birbirimize rahmet olabilme fırsatı tanıyor, sevgi, diğerkamlık ve dayanışma ile yeniden can buluyoruz. Umuda tutunuyor ve yeniden ayağa kalkmaya çabalıyoruz. Ramazan’ın uhrevi ikliminde maddi ve manevi açıdan arınmış olarak bayramı idrak ediyoruz. Bir taraftan hüzün ve iç yangınlarımız varken, bir taraftan da hayat devam ediyor. Rabbimiz tüm yaralı ve üzgün yürekleri tarafından bir rahmetle kuşatsın, bayramları bayram tadında yaşamayı nasip etsin. Ve ömrümüz Ramazan olsun ki ahiretimiz bayram olsun.
YORUMLAR