Sonsuz ve sınırsız, her daim varolan, ezeli ve ebedi enerjinin Sahibi; farklı deneyimlemeler yaratmak için hız, ışık/foton, frekans ve titreşimini değiştirdiği enerjiyle farklı hâller yaratır ve böylelikle madde oluşur ki yavaşlayan hız ve yoğunlaşan enerjiyi beraberinde getirir, her frekans, ışık/ foton ve titreşim değişiminde de farklı özelliklerde maddeler oluşur ki bunlardan bir tanesi de bedenlenmiş hâlimizdir... Varolan dediğimiz her şey; doğa, bitkiler, hayvanlar, yer ve gök cisimleri... bu sınıfa girer ve hız, ışık/ foton, frekans ve titreşim farkları da farklı boyutlardaki varlıkları madde âleminde oluşturur... Yani özünde her şey O Saf Enerjidir... Her şey bir şeydir, tektir.
Yokluktan değil bambaşka bir hâlden madde hâline geçerek geldik bu Dünya okuluna!... Doğum dediğimiz bir boyut kapısı ile... Ve geçirdiğimiz her bir ilerleyiş, değişim, dönüşüm ve gelişim aşamalarından sonra da yine başka bir hâle geçip de âhir hayatta devam etmek için yeniden çözülüme uğraşacağız ve âlem değiştireceğiz ölüm denilen boyut kapısı ile...
Yani enerjinin çözünük hâlinden yoğunlaşarak katı haline geçerek yaşadığımız yeni ve donanımlı tecrübelerle, tekrar maddenin katı halinden çözülüm geçiren orijinal haliyle, başkaca âlemlerde yaşamaya devam ederiz, ölüm bu meyanda asla bir yok oluş değil, diğer âlemler için geçiş boyut kapısıdır... Doğum da diğer boyuta açılan kapımız... Yoktur esasında ikisinin de birbirinden farkı!... Ruh/ bilinç/ öz/cevher/ cân/ enerji denilen bizim için, klasik mânâda bir ölüm/ yok oluş söz konusu değildir; ruh sahipleri için!!! Zira herkes ruh sahibi değildir ( Ruhunu kullanmayı, irade ve idare etmeyi becerememişlerdir!...)
Eğer ki bu Dünya okulunu ilk, tek ve son varoluş mekanımız olduğunu zann'ediyorsak çok büyük yanılacağımız aşikârdır... Ne ilk ne tek ne de son!!! Evrim/ tekamül geçirerek ilerliyoruz boyutlar/ alemler/ evrenler arasında... Hele ki bir de Parelel evrenler meselesi var ki onu da daha sonra konuşuruz inşa'allah...
Kendimizi sınırlandırmaya, bu dünyaya bağımlı kılmaya, sonsuzluğumuzu yok saymaya devam edersek yücelerek ve genişleyerek yol almamız çok zorlaşır... Kim ki bu madde bağımlılığını aşarsa göklerin ilmi de bilimi de su gibi ona akar; aktırılır...
Hakk'ikat için yollara düşen ilime vakıf olup da bilgeleşirse ancak o zaman Hakk insanı olur ve yücelir...
Y'ol'umuz her daim sev'gi'de buluşsun Canlar...
Peri'han Taşdemir Taylı...
Sor'u'm'lu'luk'la...
Fark'ında'lık'la...
Te'slim'iyet'le...
Hakk'ikat'le...
Den'ge'yle...
Say'gı'yla..
Sev'gi'yle...
Adal'et'le...
Bil'inç'le...
Uy'an'ış...
Seç'im...
Sen'in...
İyi'ce...
Birr'...
Y'ol...
Ol...
...
..
.
YORUMLAR