" Hiçbir şey göründüğü gibi değildir;
Her şey göründüğü gibidir!..."
Ve kötü haber...: Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez!...
İyi haber ise...: Hiçbir şey sonsuza kadar sürmez!...
Gördüklerimiz midir doğrular, duyduklarımız mı, anladıklarımız mı yoksa ol'an mıdır?!...
İyi ve kötü diye bir olgu yoktur...
Her şey iyi ve kötüdür!...
Uyumlu ve dengeli olmak mı, kutuplaşıp taraf tutmak mı? Ötekileştirip, dışlayıp, yargılayarak tüketmek mi, hoşgörülü, saygılı veya tahammülü olarak herkese yaşam alanı sunabilmek mi?...
Kemâl ve Zevâl Dengesi...
Bilir misiniz, düşündünüz mü olanları bu açıdan daha önce?!...
Her ne ki kemâline ulaşmış, tamamlamış, ol'gunlaşmış, o hâli bütünlemişse dönüşü zevâl olmaktır... Her şey sonunda ilk haline döner, başlangıcına!...
İnsan da, devletler de sistemler de böyledir...
Bugün küfür, zulüm, inkâr, materyalizm, sekülerizm, ırkçılık, cinsiyet ayrımları... her kesimde kemâlini yaşamaktadır ki bu da kendi kendini tüketmeye başladığının bariz göstergesidir...
İnsan kendisinin;
Hem hayır hem şer,
Hem adil hem zalim,
Hem iyi hem kötü,
Hem güzel hem çirkin,
Hem sevgi hem nefret,
Hem cesur hem korkak,
Hem Nur hem de aynınâr,
Hem cennet hem cehennem,
Hem aydınlık hem karanlık,
Hem enerji hem toprak,
Hem bilinç hem biyonik,
Hem dişil hem de eril,
Hem her şey hem de hiç!...
...
Her gönül, kendi hayy'al'lerini görür!...
Olduğunu idrak ederek ve de karanlık yönlerini kabullenerek nefsinde bunları yok edip yani öldürüp hakikî öz’ünü aşikar kılabilirse, işte o zaman hz. insan ol’ur...
Hatırlayalım ki tüm bu kutbiyetli vasıflar, bizlerin öz’ümüzü idrak ederek keşif edebilmemiz için varlarsa da temelde kutbiyetsizlik asıl olanıdır...
Zira karanlık esasında yoktur! Aydınlığın ve ışığın olmama haline biz karanlık deriz, tıpkı öz’ümüzün de salt sevgi ve Nur oluşu gibi... Karanlık yönlerimizi kendimize itiraf ederek kabullenelim ki içimizi aydınlatabilelim, pırıl pırıl ışıldatalım...
Kaosun içindeki dualist düzen bizim bu dünyaya uyumlanmamız, aidiyet geliştirebilmemiz ve yaşamımızı idame ettirebilmemiz içindir sadece; oraya gömülüp de tapınmamız için değil elbette... Dünya'da düzenini sağlayabilenlerin ise artık Hz. İnsan olma yolunda bu kutupluluktan kurtulabilmek, öncelikle hayata olumlu ve yapıcı bakabilmeyi ve sonra beraberinde de nötür bir gözlemci olmayı başarabilmemiz gerekmektedir...
Eninde sonunda kime sorsak herkes kendinin olumlu taraflarını bilir, öyle bilinmesini ister ancak olumsuzlukların üzerine düşünmek dahi istemez!... Bu durum ise en fazla kişinin kendisine zarar verir...
Kaldır engellerini ki ışıldasın Öz’ün!...
Cevherini fark et!...
Sevgiyle Öz’ü bütün Canlar...
Y'ol'umuz her daim sevgide buluşsun...
Peri’han Taşdemir Taylı...
...
..
.
YORUMLAR