Küçüktüm henüz...
Masumiyet ve saflık var üzerimde...
Bundan olsa gerek ki soruyorum sürekli anneme babama, hocaya sonra da kendi kendime; her ne kadar net bir cevap bulamasam da...
Büyüdüm biraz...
Masumiyet ve saflık hâlâ üzerimde...
Ergenlik zamanlarımda da anlamsız gelen şeyler vardı öğretmenlerimle tartıştığım ve sorgulamaktan vazgeçemediğim...
Büyüdüm...
Eskisi kadar masum ve saf da değilim...
Yıllar yılı ders verdim, aldım, anlattım merakla...
Hâlâ sorguluyorum ve anlamsız gelen, bağdaştıramadığım şeyler devam ediyor ki bu sefer hem ben hâlâ soruyorum hem de bana soranlar da çok oluyor; hâlâ bazısının net bir cevabı olmasa da...
Yaş aldım hayy'lice...
Masum k'almak istesem de saf değilim...
Duy'guların ve düşün'celerin ayırtındayım artık...
Dünya hayatında işler nasıl yürüyormuş, insanlar nasıl yaşıyor ve ilişki kuruyorlarmış, nasıl ayakta kalıp direniyorlarmış, kim kimleri kullanıyor, sömürüyor, kandırıyor ve çıkarları için neler neler yapıyorlarmış... pek hoşuma gitmese de öğrendim artık!... İnşa'allah...
Çok sorum ve sor'gulamalarım var/dı... Bunlardan, şu günlerde tekrar gündeme düş'mesi hasebiyle, birinden bahsetmek istiyorum...
Ayetlerden ilk duyduğumda, dinlediğimde ve sonra da okuyup araştırdığımda "... İnsanlara kan ve insan etinin, organ, doku vb. alış-verişinin/ yenip içilmesinin..." haram/yasak oluşu, bunların vahiyde bahsediliyor oluşu küçükken bana çok tuhaf ve anlamsız gelirdi, alâka kuramazdım kendi küçük ama iyi dünyamda karşılığı olmadığı için... ( Kendi güzel dünyamda karşılığı olmadığı için anlamsız gelen başka çok konu da vardı elbette...) Ta ki onyedi yıl önce oluşturmaya başladığım dosyalarımda izlediğim filmler, röportajlar, belgesel serileri, reklamlar, resmî bazı dosyalar vb sonrasında dünya üzerinde bu konuda yerli halkların adları çıksa da, kendine sözde modern, çağdaş, gelişmiş, medeni, ünlü, şöhretli, elit, sosyete, baron, lord, küreselci... diyen karanlık kesimlerin de uzun ve sağlıklı yaşamak, güzelliklerini korumak, gençleşip dinçleşmek, yenilenmek, eğlenmek, stress atmak, ölümü geciktirmek, adrenalin depolamak, enerjik olmak, doyumsuz nefslerini tatmin etmek, ritüellerini gerçeklestirmek, tanrılarına adak ve sunak yapmak için vb. vs... özellikle çocukları ama genel olarak insan ve hayvanların kanlarını, etlerini, kemik, doku ve organlarını farklı şekillerde ve amaçlarda kullandıklarını görmüş oldum...( Bugünlerde bu meseleler tekrar aşikâr edilmeye başlandı, nedenini bilemiyorum ama hakikat ve karanlığın ifşa dönemine girildiğinden olsa gerektir diye düşünüyorum... Dünya siyaseti değişiyor...)
Her ne kadar geçmişten bugüne bu konuları paylaştığım ortamlarda insanlar pek inanmamış olsalar da, beni komplo teorisyeni gibi algılasalar da artık bunlar herkese malûm bir hâle geldi... Dünya üzerinde ortadan kaybolan binlerce çocuk, genç kız ve erkek var çok farklı, iğrenç, karanlık ve pis işlerde kullanılan!!!... Bu da bizim yaşadığımız zamanlarda oluyor ne yazık ki!!!... ( Bu iğrenç karanlık sisteme çomak sokan, karşı duran ve bir şeyler yapmaya çalışan her ne kadar uluslararası ilişkilerde sevsek de sevmesek de parmakla sayılacak kadar az siyasetçi var ve onların da karşısında büyük bir blok!!!...)
Bütün bunlardan sonra her ne kadar anlam veremediğim şey varsa, zaman içinde, şartlar ve ortamların değişimiyle birlikte yavaş yavaş bağ kurulduğunu ve olanın hepsinin de çok mantıklı ve makul bir nedeninin olduğunu yaşayarak görmüş oldum, oluyorum... Yani hiçbir şey nedensiz değil o anda ve konumda anlayamasak da... Vahyin aktardığı her olayın, zaman içinde bir karşılığı olduğuna şahitlik ediyorum yaş aldıkça... Ve dahi vahyin beni bana anlattığını görüyorum...
Her ne kadar geleneksel meal/tevil/tefsir yorumlarına ciddi itirazlarım olsa da vahyin hakikatinin, mesaj ve ilkelerinin zamanlar, mekànlar ve toplumlar üstü olduğunu düşünüyorum... Alemleri Yaratan yüce Rabbim, yarattıklarını bütüncül olarak bilen ve yaratımında da hesap edendir; sevgisi, rahmeti ve adaletiyle...
Hayatta karşılaştığımız her türlü soru ve sorunların asıl sebebi ise "haram/mahreminin sınırlarının tanınmaması"ndandır!... Haram; yani insanın öz yapısına uygun, uyumlu ve yararlı olan şeylerin dışındakilere kendi özünü açması, o zararlıları alanına yani içine alması, buna izin vermesidir... Mahremini korumaması, kural veya yasa ihlalinde bulunması! Sınırları aşması ve haddini hududunu bilmemesi, belirlememesi...
Hem kendimiz, hem ailemiz ve çevremiz, hem de toplumsal açıdan harama düşersek, alanlarımızı korumazsak, iflâh olmaz hâllere gireceğimiz de kaçınılmazdır... Tıpkı şu son yıllarda toplumların içine düştüğü durumlar gibi...
Çocuklar biz yetişkinlere emanettir!...
Emanetine sahip çıkmayanların aldıkları vebal tahmin dahi edilemez!!!...
Bu kadar çok masumun ahları, hakları, lanetleri ve bedduaları nereye gidiyor sanıyorsunuz???... Koklektifin bu ağır ve yoğun enerjisi hepimizin başına dönüyor, fırına olup uzerimize yağıyor!!! Dönüyor ki Dünya bu hâllerde ve insanlar sürünüp gidiyor... Artık düzene iyilerin müdahele etmesi gerekmiyor mu?!...
Hiçbir zaman iyileşmek için geç değildir ve gerçekten istenirse de değişim her daim mümkündür lakin gönülden istenir ve eyleme geçilirse...
Her şeye ve insana rağmen!!!
Her ne kadar her insan görünümlü varlık insan ve ruh sahibi de değilse de!!!... ( Sakın her gördüğünüzün insan olduğunu düşünmeyin...)
Y'ol'umuz her daim sev'gide buluşsun Canlar...
Peri'han Taşdemir Taylı...
Fark'ında'lık'la...
Hakk'ikat'le...
Den'ge'yle...
Say'gı'yla...
Sev'gi'yle...
Adal'et'le...
Bil'inç'le...
Uy'an'ış...
Seç'im...
Sen'in...
İyi'ce...
Birr'...
Y'ol...
Ol...
...
..
.
Hani "kaldırılmadan izleyin!!!" diye Youtube uyarıları oluyor ya, şimdi de ben diyorum... Zira buna benzer yazılarımın çoğu gösterilmiyor, okutulmuyor ve üç beş okuyucu ile kalıyor yıllardır... Ancak sayfama günlük özel olarak girip bakanlar görüyor; nedense bu tarz yazılar bu Meta vb. platformların hiç işine gelmiyor!!!...)
YORUMLAR