Dilimiz çok zengin esasında lakin mânâyı daraltanlar nedeniyle gittikçe kısırlaştırılıyor... Kısırlaşan dil ise kendimizi, merâmımızı, gâyemizi ifade etmekten çok uzaklaştırıp mânânın derinliğini yok etmektedir...
Etimolojik merak, ilgi ve çalışmalarımız biraz daha artarsa hayatın içinden nice yeni ve ufuk açıcı yollar buluruz ki bu gerçek ilahî kelâmın anlaşılmasında da aynı şekildedir... Dil, bir milletin özgün değeri, özgürlüğünün göstergesi ve zenginliğidir...
"Soysuz" diye bir sıfat var mesela Türkçemizde... Lakin genelin düşündüğü gibi her hangi bir ırka, millete, Türk/ Kürt/ Arap... olmayana değil çok daha derinlikli bir şekilde kişideki kötü ahlâka, hainliğe, sinsiliğe, arkadan iş karıştırana, fitne fesat çıkarana, atasını/ soyunu sopunu/ ailesini/ vatanını/ milletini/ değerlerini... yok sayarak diğerlerine yaranmaya çalışan, satıcı dalkavuklara verilen bir vasıftır...
Bir halkın bütünlüğü ve milletin birliği, dil ve kültürün muhafazası ve vatanın huzuru için tüm bu "soysuzlar" ciddi teklikedir; her ne kadar onlar da kendilerince kendi görevlerini yapıyor olsalar da!!!... Ve bununla birlikte maalesef ki bunlardan bol miktarda yurdumuzda da bulunmaktadır...
Bir ulusun sonunu dış mihraklardan ziyade, içeriye içimizden yetiştirilmiş bu tarz soysuz truva atları sebebiyle getirmek isterler!... Bunlar birlik, beraberlik ve bütünlüğün bozulması için her zaman iç karıştırıcı rolünü üstlenmişlerdir... Her alanda, her parti ve cemaatten, her yaş ve cinsiyetten, her statüden ve eğitim durumundan olabilir ve manipülasyon için özel eğitilirler... Her zaman sağ gösterip sol vururlar!... Bu nedenle de onları tanımak ve ayrıştırmak hiç de kolay değildir ki çoğu özel egitimlidir zaten...
Her konunun yanında özellikle de konumuza bahis olan dilimiz/ Türkçemiz üzerinde yıllar yılı sistematik bir çalışma ile gittikçe yozlaştırılmakta, özünden koparılmakta ve dil ve kültür arasındaki o yapıcı ve inşa edici tüm bağlar ortadan kaldırılmaktadır... Dil yoksa tarih bilinci de yoktur zira...
Gençleri bir kenara bırakın biz yetişkinlerin dahi doğru düzgün bir dil kullanımı, kendimizi gerek yazıyla gerekse sözlü şekilde ifadeden yoksunuz... Duygularımızı ve düşüncelerimiz birkaç adet basmakalıp sözlerle ifade edip, genelleyip, geçiştiriyor ve bir süre sonra da bu kısırlığı ve yoksunluğu yaşamaya başlıyoruz...
Tehlikenin farkında mıyız bilmiyorum...
Ama sürekli eleştirdiğimiz gençlerde ki değer kayıplarının çoğu işte bu dil sorunundan kaynaklanmaktadır ki bunun da en büyük sorumlusu bizleriz... Biz dahi bir önceki neslin, atalarımızın diline yabancı ve mesafeli iken, gençler bizleri bile anlamıyor bazen. Belki çok da ciddiye almadığımız bir konu olsa da sonuçlarının hepimiz de şahitiyiz, ne yazık ki...
Daha fark'ındalıklı, bilinçli ve değerlerimize sahip çıktığımız nice günlere inşa'allah... Herkes hem anadilini hem de Türkçemize sahip çıkmalıdır... Bir benden ne olabilir ki demeden farkındalık hareketi içinde olalım lütfen... Sadece sizin samimiyet, ciddiyet ve sorumluluğunuz bunu sağlayabilir...
Y'ol'umuz her daim sev'gi'de buluşsun Canlar...
Peri'han Taşdemir Taylı...
YORUMLAR