Reklam
Reklam
Şehid Hasan Saklanan… Urfa Üçüncü Kez Şanlı Unvanını...
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

Şehid Hasan Saklanan… Urfa Üçüncü Kez Şanlı Unvanını Haketti

25 Mayıs 2024 - 22:19

Şanlıurfa Eyyubiye’den bir imam kardeşimiz ümmetin öfkesini tek başına büyük bir cesaretle Siyonist iki polise gösterdi. Rabbim onun şehadetini kabul eylesin.

Neden üçüncü kez diyorum?

İlki Urfa’nın 100 yıl önce verdiği kurtuluş mücadelesinden dolayı. O zaman da küresel emperyalistlere karşı vatan savunması yapıldı. Onikiler namıyla maruf liderler yerel güçlerini organize ederek merkezden bağımsız bir şekilde direniş gösterdiler. İman uğruna vatanlarını düşmana teslim etmediler. Urfa sınır şehri olduğu için bu direniş aslında Anadolu namına yapılıyordu. İşte bu nedenle urfa şanlı unvanını aldı.

İkinci defa haketmesinin sebebi de asrın felaketi diye bilinen büyük deprem sonrası özellikle komşusu Adıyaman’a can feda bir şekilde yardıma koşmalarıydı. Gerçekten dillere destan bir yardım seferberliği olmuştu. Öyle ki adam eski model arabasına düdükle tencerelerde hazırladığı çorbayı alarak yola koyulmuştu. Arabaların arkasını ekmekler doldurup alel acele yola koyuluyorlardı. Siverek üzerinden de hızlı bir şekilde yardım akışı oluyordu. Tüm bu süreç diğer illerden henüz yardımın gelmediği zamanlarda gerçekleşti. Adıyamanlılar bunu iliklerine kadar hissetti. Hatta depremin yıldönümünde üst geçite şu pankartı astılar: “Zor gün dostu Şanlıurfa’ya minnettarız”. Oysa diğer illerden de yardımlar gelmişti. Ama ilk iki gün olan o canhıraş yardımlar asla unutulamaz. İşte bu nedenle ikinci defa haketti diyorum.

Ana gündemimiz olan Aksa Tufanı direnişinin olduğu şu zamanlarda Şanlıurfa’dan yiğit bir imam kardeşimiz Kudüs turuyla Filistin topraklarına ayak basmış. Bir ablamızın güzel benzetmesiyle “Putları kırmaya niyetli olan İbrahim as’ın ben hastayım demesi gibi o da grubuna hasta olduğunu söyleyip grubundan ayrılmış” ve markete gidip bıçak almış. Ardından dar bir sokak arasında İsrail polisine arkadan saldırıp boğaz kısmına darbeler vurarak ağır bir şekilde yaraladı. Öyle bir cesaretle atıldı ki ısrarlı bir şekilde polisin boğazını hedef aldı. Tüm dünya o videoyu izledi. O anda polisler dirense de Hasan kardeşimiz darbelerine devam etti. Ancak sonunda polislerin kurşunlarıyla şehid edildi.

Evet askerleri öldürememiş olabilir ama onun işgalcilere yönelik bu saldırısı, gösterdiği bu büyük cesaret belki yüzyıllarca anlatılacak. Zira adeta dünyayı esaret altına alan küresel şeytan olan Siyonizm gücüne karşı Anadolu’dan bir aslan atıldı. Osmanlı yüzyıldır orada etkin değil, yerinde kurulan laik, seküler, Kemalist Türkiye maalesef İsraili ilk tanıyan halkı Müslüman ülke olarak ihanetin baş aktörlüğünü seçti. Müslüman Anadolu halkı yıllarca bu ceberrut rejimin elinde mahvoldu, asimile edildi. Bu arada Siyonistler de Filistin’de zulmünü arttırdı. Anadolu halkı kendi derdine düşmüştü doğal olarak. Bu şekilde geçen yıllardan sonra Hamas’ın Kassam Tugayları büyük bir hazırlıkla atıldı zalimin üstüne “Tufan” dedi direnişin adına. Rezil etti tüm dünyaya, meğer balon olan Siyonist orduyu. Hala da devam ediyor, Yasin 105’lerle, drone’larla, ğul denilen kanaslarla…  Bu süreçte Siyonizm zalimliğini ispat edercesine vahşice sivil halka saldırdı ayrım gözetmeden. Dünya bu katliama da şok oldu. Zira uyutulmuştu dünya.

Tüm dünyayı her türlü gücüyle ahtapot gibi saran küresel şeytani güç olan Siyonizm Kassam ve diğer bileşenlerin direnişine karşı koyamadı, esirleri alamadı, kara savaşı bataklığına battı. En önemlisi de Kassam medya gücünü de hazırlamıştı ve tüm dünyaya operasyonlarını gösterdi. Siyonizmin en şeytani gücü olan medya gücüne de darbe vurmuş oldu. Siyonizmin büyük yavrusu Amerika'da bile vicdanlar ayaklandı. Bazı Amerikalılar anladı kandırıldıklarını…

Süreç bu şekilde devam ederken İki defa Şanlı olan Urfa’dan bir yiğit yüreğindeki ateşe dayanamadı, kahraman bir eda ile siyonistin kalbine yıllara yayılacak olan Anadolu korkusunu taşıdı. Osmanlı’nın bıraktığı yerden dercesine… Naçizane şöyle bir tespitim vardır: “Filistin, Osmanlı’nın kapanmayan cephesidir.” İmam Hasan kardeşimiz bu cepheyi yeniden diriltmiş oldu. Hakan Albayrak’ın deyimiyle “Bin yıllık kardeşliğimizi yüzyıllık parantez bitiremez”. Hasan kardeşimiz o parantezi kapatmaya çalıştı. Rabbim onun cesaretini imanına şahid kılsın. Siyonizm büyük hurafesiyle bu topraklarda hep bir ur olmaya devam edecek. Bu topraklardaki seküler tiplerin umurunda olmayabilir ama iman yüklü kalpler onların bu topraklarda at koşturmasına izin vermeyecektir. Zira Siyonizm barış inşa etmiyor, fitne inşa ediyor.

Hasılı, imam Hasan kardeşimiz Urfa’nın üçüncü kez Şanlı unvanını almasına vesile oldu. Tarihi nitelendirmeler önemlidir. Urfa’nın iman kökünü yeniden hatırlatmış oldu İmam kardeşimiz. Siyonistlerin Urfa’dan darbe alması heveslerini kursaklarına tıkamış olacaktır. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum