Reklam
Reklam
Müslümanların Birliği ve Hilafet
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

Müslümanların Birliği ve Hilafet

03 Mart 2025 - 23:14

Hilafetin kaldırılışı Müslümanlar için büyük bir yıkımdı. Bu devrimi yapanlar halka rağmen yaptılar.

Birinci meclise sorulsaydı asla çıkmazda bu karar. Halka sorulsaydı hiç çıkmazdı. Ama son çare hilafet Tbmm bünyesinde mündemiç denilerek donduruldu.

Halifelerin saltanata dayalı olması elbette kabul edilemez. Ancak halifelik ıslah edilebilirdi.  Zira o Müslümanların birliğinin sembolü idi. Hint Müslümanlarının altın bileziklerini Anadolu’ya göndermesi hangi şuurdan kaynaklanıyordu? Senusi’nin diyar dolaşmasının muharriki neydi? Hilafetin tümden kaldırılması düşmanın istediği şeydi. Maalesef düşman İngiliz’in planı işletildi.

Mehmet Akifler... Muhammed İkballer

Said Halimler.. Şeyh Senusiler.. ElBennalar

Elmalılılar.. Şeyh Saidler.. Said Nursiler..

Ve niceleri ıslah programını icra edebilirlerdi.   

Hepsi derdest edildi. Pasifize edildi.

Müslümanların aktif damarları kurutuldu..

İngilizler Anadolu'da yaptıklarını Mısır’da, Irak'ta, Arabistan'da da yaptılar. Hilafet paramparça edildi. Hem merkeze hem de diğer ülkelere operasyon yapılarak yeniden diriltilmesi engellendi. Hasan El benna gibi öncüler gündemde tuttu ama istenilen sonuç elde edilemedi. Kötülük hızlıca yayıldı. Şu an cemaat olarak Hizbut’tahrir gündemde tutuyor. Ancak onların da daha kuşatıcı olması gerekiyor. Salt ideoloji haline getirerek adeta mehdiyet havası veriyorlar. Oysa olması gereken cemaatlerin büyük konsensüs ile bunu başarmaları. Bu da sağduyu ve esneklik ile olur. Tek tipçi, tek mezhepçi bir dayatma ile olmaz. Yine de çabalarının boş olduğunu düşünmüyorum.

Ümmet olarak başımıza büyük belalar geldi. Bunun farkında olmalıyız. Bu nedenle ümmeti yerden yere vurmamalıyız. Yeniden dirilmek için daha kardeşane, daha mutedil, müslümanlara karşı daha şefkatli olmalıyız. Kur’an merkezliliği esas alarak sahih sünnet ile ümmete açılmalıyız. Cemaat kalıplarını esnetmeliyiz. Halifeliği olduğu gibi değil daha Kur’ani ve sünnete uygun haliyle ayağa kaldırmalıyız. Ama bu hiç kolay değil. Bir mezhebin veya cemaatin mutlak belirlemesiyle değil ümmetin ortak icmaıyla eylemsellikler üretmeliyiz.

Müslümanların birliği Kurani bir gerekliliktir. Allah Resulü’nün hayatında da görüyoruz. Zafer birlikten gelir. Üstelik sahabenin disiplinli bir birlikteliğiyle geldi zafer. Allah Rasulü bedenen aramızda olması da Kur’an aramızda, peygamberimizin mütevatir sünneti biliniyor. Ulus zehri ve mezhepçilik, Kuranı ve sünneti gölgede bırakmış halde. Büyük bir vebal... Halis niyet en önemli şart. Bu süreçte herkeste cemaatsel esneme olmalı. Esnemekten kastım kardeşane şefkat. Dediğim dedik pozisyonu sorunlu bir pozisyon. Aksi halde ümmete doğru gitmek zor olacak...

Çocuklarımızı yakın tarih konusunda şuurlandırmalıyız. Başımıza örülen çorapları tek tek anlatmalıyız. Elbette kendimize de özeleştiri yaparak. Hep söylerim, savaş yorgunu Anadolu halkına bu yapılmamalıydı. Ardından diğer ümmet coğrafyalarına… Anlaşılan şu ki birliğimiz dağıldığı için başımıza gelmedik kalmadı. Gazze’de olanlar o günden beri devam edegeliyor. Daha önce de demiştim: Filistin Osmanlı’nın kapanmayan cephesidir. Artık bunun farkında olmalıyız. Bazı farklılıklarımızı tolere edebilmeliyiz. Mezhepsel, meşrepsel ve cemaatsel farklılıkları büyük duvar halinde algılamamalıyız. Elbette tevhid ve adalet merkezde olacak. Yanlışlarımızı söylerken bile birlik hassasiyetine dikkat edeceğiz. “En doğrusu bizim cemaat” saplantısından vazgeçmeliyiz.

Siyasi tavır olarak da sisteme karşı tavrımız net olmalı. Yani kemalizme. Ancak sistem içindeki tüm partilerinin birbirinin eşiti gibi görmek büyük hata. Son günlerde hüdapar’ın kemalizme dair söylemleri yüreğimizi serinletti. İnşaallah zamanla daha da büyüyecek. Dini değerlere hassasiyet gösteren her partinin çabası takdir edilmeli. Elbette hataları da söylenmeli ve partizanlık yapılmamalı. Şu var ki, dini değerlere hassasiyet göstermek bir yana güç eline geçtiği zaman neler yapabileceği az çok bilinen kesimlerin Müslüman topluma diş bilediği unutulmamalı. Ancak bu manzara içinde bile cemaatlerin savaşı, birbirlerini çekememeleri, en ufak bir farklılığın saman alevi gibi büyütülmesi umut kırıcı ve utanç verici. Neyse ki Aksa Tufanı az biraz Müslümanları birbirine yaklaştırdı. Selam olsun onlara. Ümmeti belki onlar diriltecek o güzel örneklikleriyle…

Söylenecek çok söz var. Bilinç tazeleme önemli. Hatırlama önemli. Selam ve dua ile. 

YORUMLAR

  • 0 Yorum