Reklam
Reklam
Lübnan Bağlamında Mezhepler, Cemaatler, İslam Kardeşliği
Mustafa Tosun

Mustafa Tosun

Lübnan Bağlamında Mezhepler, Cemaatler, İslam Kardeşliği

03 Ekim 2024 - 14:14

Gündeme dair yazdığım birkaç notumu birleştirip sizlerle paylaşmak istedim dostlar

*

Birlik olamamanın ızdırabını yaşıyoruz.

Buna yol açan her türlü görüş ve mezhep sahibi bunun vebalini taşıyacaktır.

 

Allah “birlik olun" diyor.

“Hablullaha sarılın” diyor.

 

Neymiş şu görüş bu görüş...

Yahu Allah aramızdaki ortak kelimeye gelin diyerek yahudi ve hristiyana yaklaşın diyor peygamberine. Elbette peygamber hayatta iken merkezde. Ama sen kendini hemen merkeze koyma kardeşim.

 

Ehli sünnet, şia, mutezile, modernler de cabası... İhtilaflarınızı Allah'a havale edin. Ortak noktalarla biraraya gelin. Siyasi olgunluğa ulaşın. Herkes kendi imanının sahibidir ve hesabını verir.

Kardeşliğe ve siyasal olgunluğa ulaşmak zorundayız. Aksi halde kurumsal/organize kötülüğün hakimiyeti daima etkin olacak. Allah için hakkı ikame etmek demek, kardeşlik ve ekber müştereklerde birleşmek…

*

Sorunlarımız var. Bu kesin.

Sorunlarımız üzerinden negatiflik üretip üstencilik yapanlar da sorunumuzun bir parçası.

“İslam ümmeti şöyle böyle” diyerek sadece teşhis yapanlar çok büyük iş yapmış değiller tedaviye dair konuşmadıkça hatta adım atmadıkça..

 

Şu an asıl problemimiz tarihin tüm ağırlığı ile gelen ve kirletildikçe kirletilmiş şii-sunni ayrımı... Dallanmış budaklanmış..

 

Yeni nesiller Kur'an merkezli sahih sünnet ile yetiştirilmeli.

Tarihin kavgaları dini kılıf ile kutsallaştırılmamalı.

Temel ilkelere hep vurgu yapılmalı, ayrıntıyı dinin temeli gibi lanse etmemeli.

Cemaatler şahsiyet inşa etmeli, ezberci robot değil. Farklı eserler okuyabilmeli.

Kur'an eğitimi baskın olarak verilmeli evvela. Kurani mantık, Kurani çerçeve.

 

Şundan adım gibi eminim ki cemaat mensupları ayetlerden ziyade hadislere ve hocalarının sözlerine vakıflar. Mesela rum31'i ve enbiye53'ü bilen çok çok azdır.

Saflığa ulaşmamız için ilk olarak Kur'an eğitimi verilmeli mezhep eğitimi değil. Ama görünen o değil maalesef. İlk olarak cemaatin diğer cemaatlerden ayrı görüşü zerk ediliyor. Dolayısıyla birey ilk elden karşıtlarını tanıyor. Kardeşlik duygusu oluşmuyor bu nedenle. Muhatabına zavallı diyerek yaklaşıyor cemaat bireyi.

 

Düşman parçalanmışlığımızdan müthiş istifade ediyor. Bu da kanımıza dokunuyor.

Bir Allah

Son peygamber

Kıble Kabe

Bu bir'ler bizi birbirimize karşı sorumlu kılıyor. Saflığı bozmayın. Dini ayrıntılara boğup, ayrıntıları dini temeli yapıp düşmanlıklar üretmeyin, kardeşlik esastır.

*

Bazıları maalesef Suriye'de olan bitenden dolayı kendini hatalı görmeyip siyonist kılıflarla örtmeye çalışıyor.

Anlaşılan o ki başka müslüman beldelere de rahatça girip yine taşeronluk yapacaklar. Yine katliama devam edecekler gerekirse...

Ders alma yerine ayrılığı daha da derinleştirecek söylemler üretmek başka belaları çekecek.

 

Suriye'de hiçbir şey olmamıştır.

Olduysa da iyi olmuştur, mealinde yazanlar ağır vebal taşıyorlar.

Şeyh mürid ilişkisi maalesef her aşamada ortaya çıkıyor.

O yaptıysa doğru yapmıştır, o yanlış yapmaz..

İtikat buysa daha ne diyelim.

 

Ben Hizbullah'ın İsrail'e karşı zafer kazanmasını istiyorum. Nasrallah’ın intikamını essahtan almasını istiyorum. Ama Suriye'deki gibi katliamlar yapmasını istemiyorum. Suriyeliler bizzat yaşadıklarını anlatıyorken hiçbir şey olmamış gibi davranılamaz. Öyle sanıyorum ki Suriye’ye girdikleri zaman hassas davranmış olsalardı Suriyeliler bunu da söylerdi. Zira aynı Suriyeliler 2006’da Nasrallah’ın resmini evlerine astılar. O haberleri dün gibi hatırlıyorum. Aklımızla oynamayın. Ümmetin ortak ruhunu kaybettirmeyin. Bir daha böyle bir hata yapmayın.

 

Bununla beraber "rafızi" etiketiyle bir mezhebi tümden itham edere gözü kapalı tekfirlerin de doğru olmadığını düşünüyorum. Zira bu şekilde tekfir edenler de katı bir zihniyet yapılanması ve bu zihniyetle İslam kardeşliği ve ümmetin birliğinin inşası zor...

YORUMLAR

  • 0 Yorum