Kur'an'ın Devlet Talebi Yok(muş) Oh Ne Ala

Kur'an'ın Devlet Talebi Yok(muş)! Oh Ne Ala! 

"Kur'an'ın devlet talebi yoktur" diyenlere İlyas Metin şu soruyu soruyor:
Peki Kur'an'ın "vakıf kur" talebi ya da "kanal kur" talebi var mıydı? 

Peygamberi örnek almayanlar, Kur'an'ı nesneleştirdiler.
Kur'an, direk "devlet kur" dememiş, ama müslümanın izzeti, tevhidi duruşu ve kendisine, toplumuna ve Allah'a karşı olan sorumluluğu onu devletten bigane bırakır mı hiç? Peygamberin siretinde devlet olgusu hiç yok muydu? Yaşanan süreçler onu devlet yapmadı mı? Sen de Nebi'yi örnek alsana! Şura denen mekanizmayı kendi küçük grubunda işletebildin mi? 

Yahu tek başına zekat farizası bile bizi devlet gibi davranmaya ve düşünmeye zorluyor. Kısas gibi hükümlerin icrası da aynen. Müslümanın zoruna gitmesi gerekmez mi  kısasın uygulanmıyor olması.

Madem devlet talebi yok, o halde devletin yapıp ettiklerine de karışmayalım, neden eleştiriyoruz devleti? 
Bazıları İslam'ı kitap yazmaya, tefsir yazmaya ve sadece konuşmaya indirgemiş. 
Bu yüzden de Hasan El Benna olamıyorlar.
**
Kur'an merkezli müslümanların bir kısmı, (hepsi değil) ümmetin ve hayatın sorunlarını kuşatacak ve çözecek  bir vizyon ve kurumsal yapı geliştiremiyorlar. Örneğin spesifik devlet yapılanmalarının olduğu bu çağda "Kur'an'ın devlet taleb yok" diyebiliyorlar. Oysaki devlet denen aygıt, şu an her haliyle insanı kuşatmış iken ve İslam ise alemlerin Rabbinin dini iken, İslam devlete karışmaz nasıl denilebilir? Müslümanım diyenlerin bir kısmının devlet yönetimindeki haksız uygulamaları teorik anlamda bizi bundan uzak mı tutmalı? Bu mu çözüm? Sen daha iyisini yapmak için kolları sıvasana?! Sen bıraktığın zaman laik/seküler olan daha iyisini mi yapacak?!

Ümmeti ve hayatı kuşatan sorunlarla ilgilenmek yerine müslümanın düşünce ve eylem alanını daraltanlar yanlış yapıyorlar. Bugün müslümanların başına ne geliyorsa birlik olamamaktan dolayı geliyor ve tabi birlik olmayan da devlet olamıyor. Son Nebi sahabeleri birlik olabildiği için devlet olabildiler. Ama devlete gerek yok, Medine krallığına heveslenen o münafık başımıza geçsin, iç ve dış işlerimizi, eğitimimizi, ekonomimizi İbni Selul yönetsin demediler. 

Kuşatıcı kurumsal vizyon geliştiremeyenler, bilakis şura mekanizmasını kendi içinde bile uygulayamayanlar büyük büyük laflar etmemeliler. Müslümanları yanıltmasınlar. Lut peygamberin siyasal gücü olmadığı için "gücüm olsaydı" siz bana bunu yapamazdınız dediğini unutmayın. Evet güç olmalı ama elbetteki hakkın emrinde olmalı. hakkın emrine vermeyenler güçlü oldu diye biz güçlü olmaktan neden vazgeçelim?!

Ha bu arada ümmeti ve hayatı kuşatamayan Kur'an merkezli yapıların şimdilik tek işi gücü, hurafe içinde girmiş insanların  kurtarmak yerine onları aşağılayıp rahatlamak ve yerlerine oturmak. 

Son olarak, kendilerine İslam yolunda gitmek isteyenlere Kur'an Merkezli Sünnet bilinci yada diğer tabirle Kur'an Merkezli Islah vizyonunu geliştirmelerini tavsiye ederim. İhtilafları kişiselleştirip çığırından çıkanlara kulak vermeyin.