Müslüman kardeşleri ile bir arada olmayan, sohbet/ders
gibi etkinliklere iştirak etmeyen, bireysel takılan kişiler/gençler popüler
kültürün heva ve hevese dayalı zemininde eriyorlar. Maalesef müşahade ediyoruz.
Müslümanlar
-dogmatik olmamak kaydı ile- cemaat ve sohbet havuzlarını diriltmeliler. Aksi
halde özellikle gençler direnemiyor. Dönüşüyor. Bilinçsizce popüler kültür
dönüştürüyor yoksa bilinçli bir dönüşüm değil...
Evde
tek başına kitap okuyanların sahada da görünür olması lazım. Uzaktan
seslenişlerle olmuyor. Yeniden bir silkelenmek gerek. Cemaat denilen bir grubun
ve muhafazakar bilinen partinin kirlilikleri bizleri İslam davamızdan ve ona
yönelik çabamızdan döndürmemeli.
Sınıfta
başarısız bir öğrenci var diye okulu mu bırakmalıyız?
Herkes
kendi imtihanını veriyor bunu unutmayalım.
Peygamber
bizzat kendisi münafık olan bir güruhla yaşadı. İkiyüzlüler, günahkarlar var
diye İslam ile bağımızı mı koparalım?
Bilakis
iman ve salih amel temelli, aklı devre dışı bırakmayan ama kulluk bilinci ile
Allah ile doğrudan bağ kurarak ve O'nun elçisinin iyi tanıyıp adımlarını takip
ederek yaşama azmi içinde olmalıyız. Müthiş bir imtihan süreci içindeyiz.
Yeniden
cemaat halini kuşanabilmeliyiz. Elbette dogmatik olarak bilinen cemadat halini
kastetmiyorum. Ama insanlara hayrı ulaştırmak için sistemli, tertipli
çalışmalar üretebilmeliyiz. Bunun için de birarada ve aynı hedefe kilitlenmemiz
gerekir.
Aksi
halde,
Gençler
bir bir eriyor popüler kültürün şahsiyet eritici durumu karşısında...
Nebevi
davet vazifemiz gereği davamızı kuşanarak yayma bilinci içinde olmalıyız.
Şahsiyetimize
kanıksatmış olarak tabi... Aksi halde "Başkalarına anlatıyorsunuz da
kendinizi unutuyor musunuz" ayeti çıkar karşımıza...
YORUMLAR