Yakın zaman içerisinde Filistin Mücadelesine dair
temalı yazdığım birbirinden ayrı notları bir araya getirerek notları sizlerle
paylaşmak istedim.
*
Siyonizm, üçüncü cezasını almanın alt yapısını
hazırlıyor.
İsra suresinin ilk ayetlerini Mevdudi'nin tefsirinden
okursanız ne demek istediğimi anlarsınız. Fitne ve fesatlarından dolayı
darmadağın edilmişler ama yine uslanmamışlar.
Rabbim Filistinli kardeşlerimize dayanma ve direnme
gücü versin. Bizlere şuur, basiret, vahdet nasib etsin.
*
Tarih şuurundan yoksun!
Kim?
2000 yıldır darmadağın olmuş bir kavmin bin bir türlü
desise ve zulüm ile 70 yıllık kurduğu bir devletin hiç yıkılmayacağını sanan.
Bir de,
1000 yıldır Kudüs'e hakim Müslümanların 70 yıllık
hakimiyet kaybını ebediyen sürecek sanan.
İşte bunlar tarih şuurundan yoksun. Böyleleri aynı
zamanda aceleci ve "olmuyor, olmuyor” ya da “ben kendimi bildim
bileli" diyerek negatif enerji pompalar.
Allah aşkına tarih şuuru edinin ve üzerinize düşeni
yapınız. Bir tweet atmaksa tek yapabileceğiniz onu yapın yeter, yeter ki başka
şeyler yapacakların umudunu kırmayın!
Herkes üzerine düşeni yapma bilinci ile yaşarsa hedefe
ulaşılır inşallah. Elbette herkesin bir tweet atmaktan başka yapacakları da
vardır. Hasılı evvela tarih şuuru gerek. Sonra da çalışkan olmak. Tarih şuuru
elde eden bir kere aceleci olmaz.
*
Soru:
Mesela İsrail'in zulmünü haklı olarak lanetleyenler
içeride yapılan zulümleri aynı kararlılıkla lanetliyorlar mı? Hayati soru bu.
Cevap:
Genel olarak lanetlemiyorlar. Bu da bir acziyettir.
Asil şahsiyetler var elbette. Hem kendi içindeki haksızlıklara hem İsrail
zulmüne itiraz eden.
Kendi içimizdeki zulümlere hakkıyla itiraz etmediğimiz
için israil güçleniyor. Böyle bir denklem var görebilen için. İşte bu nedenle Müslüman
toplumun kendi içindeki zulümlere karşı üç maymunu oynamaması gerekiyor.
*
Coca
Cola ve Fanta boykotunu önemsiyorum. Tweet atmaktan bir tık fazlası. Hem sağlık
hem de direniş bilincini besliyor boykot. Böylece yerel içeceklere de yöneliriz
en azından.
*
"40 yıldır protesto ediyoruz bir şey
olmuyor" diyenler tarihin akışını hemen öyle 10 saniyede doluveren bardağa
benzetiyorlar galiba. Ben buna tarihi okuyamama yahut tarih şuuru eksikliği
diyorum.
Yani, bir şey yapınca, hemen sonuç alalım. Annenin
karnında bile 9 ay bekleyen sen, koskoca tarihi bir sürecin hemencecik
değişivermesini mi bekliyorsun?
Bu tip tavırların sebebleri tarih şuuru, ümmet şuuru
eksikliğidir bana göre. Ayrıca ümmetimiz birçok yerden darbeli. Üstelik darbe
üstüne darbe ve darbeler sadece Filistin’e yapılmış değil, Türkiye,Arap
coğrafyaları, İran ve diğer ümmet coğrafyaları. Ümmetimiz darbe almamış olsaydı
İsrail kurulabilir miydi öylece?! Yıllarca yenen bu darbelere bakarsak halkın
protesto etmek için sokağa çıkması umut verici bir manzara. Görene!
Biri de utanmadan protesto edenlere "vicdan
mastürbasyonu" demiş. Tuh!!!
*
İsrail'in anadil konusunda kendini kasmayıp Arapça'ya
sokaklarında ve meclisinde yer vermesini ben de bizim devletçi yobazların
suratına çarpmak istiyorum. Çarpıyorum da. Onlar kraldan çok kralcı oldular.
Ama bu manzara İsraili şirin, cici yapmaz ki! Yapmaz
yani! Her şey ortada zira. Bakacaksak her yönüyle bakalım. Öyle tek bir yöne
odaklanmak doğru değil.
İsrail, İngiliz’in himayesi altında zorla kuruldu. ABD’nin
himayesiyle de 60 yıldır toprağını genişleterek Filistinlileri kendi
vatanlarından ayırdı. Evlerini yıktı. Ambargo uyguladı. Katliamlar yaptı. En
mutlu olduğu anın Filistin’e tankla girmek olan Ariel Şaron’u ne çabuk unuttuk.
Hasılı çok tuhafız. Evet Türkiye, İran ve Arap
devletlerinin kendi sorunları ve problemleri var. Zaten Filistin’in başına
gelen hepimizin başına geldi. Dört bir koldan yaralıyız, darbeliyiz. Ama
birileri yaraları birbiri ile yarıştırıp ötekini unutturma derdinde olmamalı.
Ümmetin tek sorunu Filistin değil, ama ümmetin en önemli sorunlarından biri İsrail'dir.
*
Düşmanla Savaşırken Duaya Dair:
Yazılım hemen 1 dakikada olup bitecek bir şey değil.
Elden gelen de eminim yapılıyordur imkanlar dahilinde. İşi sadece oturduğu
yerden sözlü duaya kadar bırakacak "gerizekalı" değil insanlar. Yani
yazılım oluncaya kadar "Allah'ım bize yardım et" diye dua etmesinler
mi? Eldeki imkanları da arttırmaya çalışarak.
Peygamberin 300 sahabi ile ettiği dua bu mantığa göre
tamamen anlamsız ve gereksiz. Zira hem sayıca hem de imkanca iyi değillerdi.
Dua hayatın merkezinde. Olmazsa olmaz. Aksi halde
imandan nasıl bahsedilebilir.
Tüm imkanlar elde edilmiş olsa bile yine dua etmek
gerekir. Külli imkan Allah'ın elinde zira.
Huneyn'de imkanlar fazlaca idi bu arada. Neden
yenildiler?
"Attığın zaman sen değil Allah attı"
ayetinin tefsiri ne güzeldi..
*
Demir kubbeye rağmen israil şehirlerine füze düşüyorsa
demek ki bizimkiler boş durmamış çalışmış savunma konusunda..(yazılım+mekanik)
Dua ederiz nasıl olsa Allah bize yardım eder
dememişler.
*
Dua edenlerin ellerini kollarını bağlayıp oturdukları,
yazılımla uğraşmadıkları nerden çıkarıldı?
Meşhur Şehid Yahya Ayyaş elektronik mühendisi idi
mesela. Rantisi çocuk doktoru, şikaki de doktor idi. Daha bilmediğimiz
niceleri..
Geçen yıllarda Mossad hamaslı bir mühendisi taa Malezya’da
şehid etti. Yani bu kardeşler "sadece dua edelim Allah bizi kurtarır"
demiyor. Tüm bunları birlikte düşünürsek üst perdeden akıl verici tweetler boşa
çıkıyor.
Müslümanın hayatı dua ile başlar dua ile biter, iki
dua arasında da ha bire çaba vardır, olmalıdır.
YORUMLAR