Fetih suresi okumaları anadolu kültürüdür.
Sünnette olmayan bir uygulamadır.
Savaşı kazanmak için sözlü dua edilir elbet sünnette var. Ama Kur'andaki ayetler mezkur konu ile ilgili daha çok o günün şartlarında "besili atlar hazırlayın" diyerek maddi, fiziksel hazırlığa atıf yapar. Müslümanların o yönde gelişmesini ister. Nitekim türkiye bu konuda yerli savunma atağıyla önemli mesafe katetmiştir. Zaten bu mesafe olmasa idi eli kolu bağlı izlerdi olan biteni.
Diyanete düşen nedir peki? Kanaatimce fetih suresi okutmak yerine Türkiye ordusuna zalimlere karşı şiddetli olunması, bununla birlikte kadınlara, çocuklara, yaşlılara, mabetlere (içinde ibadet edenlere) ise zarar verilmemesini Türkiye ordusuna sürekli hatırlatmaktır.Sünnete uygun olan budur. Ordulardaki askerlerin islami bilincini aktif tutacak söylemlerde bulunmalı, Kuranda geçen bir ifade olan "sakın haddi alanlardan olmayın" uyarısını hatırlatmalı. Zira savaş ortamlarında öfke kontrolsüzlüğü had safhada olur ve zalime ceza vereceğim derken siviller de zarar görür. Hele günümüz konvansiyonel silahların olduğu zamanlarda...
Şunu da yapabilir:
Askerlerin bilinçlerini diri tutacak okuması gereken ayetler varsa meallerini hazırlayarak onlara bir şekilde ulaştırılıp okumaları sağlanabilir. Mesela İzacae suresi ve meali olabilir. Nisa 75 ayet meali olabilir. Bakara 216 ayet meali olabilir. Vardır gerekli ayetler. Madem ölünce şehid olarak anıyorsak askerlerimizin İslami duygu ve düşünceleri geliştirilmeli. İtikatlarını kaybetmemeleri için şuurlu telkinler yapılmalı. Bu ve buna benzer uygulamaları hiç yapmayıp insanlara sadece fetih suresini anlamadan öyle arapçasından okutup istimdat dilemek kanaatimce doğru değildir. Yok yani. Peygamberin böyle uygulamaları yok. Oysaki alimlerin görevi halkın dini duygularını hidayet doğrultusunda kanalize etmektir.
Taşları yerli yerine oturtursak yapı sağlam olur. Hata kimden olursa olsun hata ise hatadır.
YORUMLAR