Günümüzde küresel dünyanın bir parçası haline gelen demokrasi ile birlikte küreselleşme ve uluslar üstü platformlar tarafından bu kavramının daha çok dile getirilmesi ve yaygınlaştırılması sağlama yoluna gidilmiştir.
Demokratik yönetimi yönetim biçimi olarak benimsemiş ülkeler, yönetimde halkın katılımını arttırmanın ve bu yolda atılan adımlarda yerel yönetimlere ayrı bir önem vermektedir. Yerel yönetim, kavramı ile yerel demokrasi birbirinden ayrılmaz kavramlardır. Yerel Yönetimlerden bahsederken yerel demokrasiden bahsetmemek ya da tersi bir durum söz konusu değildir.
Yerel yönetimleri, yerel demokrasinin siyaset sahnesi olarak nitelendirmek mümkündür. Yerel yönetimlerin demokrasinin etkinliğini artırmaları için yerel yönetim anlayışı ile gönüllülük, katılımcılık, ortaklık gibi kavramları bir araya getirmek gereklidir.
Kent konseyleri yerel yönetimlerde bu kavramların bir araya geldiği kuruluşlardan birisidir. 2005 yılında 5393 sayılı Belediye Kanununun 76. Maddesi uyarınca kurulan kent konseyleri; Yerel Gündem 21 sürecinde, kentine sahip çıkan, aktif katılımın olduğu, yerel sorunların çözümünde ortak hareket edilerek, yerel düzeyde katılımın sağlanabildiği çok ortaklı yönetim şeklinin hayata geçirilmesini sağlayan kurumlardır.
Kent Konseyi işleyişi; yerelde bütün paydaşları bir araya getirmek ve paydaşlarla ortak kararlar alıp bunu yerel yönetimlere bildirmek şeklindedir. Konseyler yerelde paydaşlarla bir araya gelip yuvarlak masa etrafında hepsini işe koşarak en yüksek katılımı sağlamak amacındadır.
Bu noktada çalışmamızın amacı; Kent Konseyleri hakkında bilgi verirken, dünyada ve Türkiye’de bazı uygulamalara yer vermektir. Sistemin başarılı ve başarısız yönlerini ortaya koyarken, sonuç ve değerlendirmeler kısmında ise bazı öneriler sıralamaktır.
Çalışmamız kapsamında değerli fikir ve görüşlerinden istifade ettiğimiz araştırmacıları kaynaklar kısmında belirtmeye çalıştık.
Kent konseyi kitabından
Mustafa PAKIR
YORUMLAR