PLANLAMA
Girişimcilerin karşılaşacakları belirsizlikleri mümkün olduğunca azaltmaları gerekir. Girişimcilerin önlerinin açık olması gerekir. Bunun için de planlamaya ihtiyaç duyarlar. Planlama sayesinde hesaplı bir şekilde risk alarak bu risklere karşı rasyonel bir cesaretle tutum alırlar. Başarılı olmaları planlarının uzun dönemli stratejiler üzerine kurulmuş olmasına bağlıdır. Hedeflere ulaşabilmek için uzun vadeli planların yanında kısa vadeli planlar da yapılır. Önemli olan, planların, gerçekçi yani işletmenin kaynaklarına ve çevrenin şartlarına uygun ve de dinamizm içeren yani gerektiğinde tolere edilebilecek yapıda hazırlanmış olmalarıdır. Bilindiği gibi planlama yönetim fonksiyonunun en önemli işlevidir. Planlama sayesinde girişimciler kaynaklarını etkin bir şekilde bir araya getirebilir ve pazarda önlerine çıkan fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilirler.
Strese Karşı Dayanıklılık
İş yaşamında girişimcileri, yorgunluk, sinir bozukluğu ve endişe içeren deneyimler bekler. İşlerin istenildiği gibi gitmemesi, satışların düşmesi, rekabetin yoğunluğu, tecrübe eksikliği, sermayenin zayıflığı, teknolojik ve ekonomik değişim, tüketici tercihlerindeki değişim, geleceği öngörememe ve benzeri faktörler başarısızlık olasılığını dolayısı ile de stres düzeyini arttırır. Bu yüzden girişimciler stresle başa çıkmak durumundadır. İyi bir girişimci olmanın stres konusu ile ilgili gerekleri; stres kavramını iyi kavrayabilmek, stresle mücadele yollarını öğrenmek, iyi ve kötü stres ayırabilmek ve stresi başarıya temel oluşturacak veriler haline getirebilmelidir.
Girişimcilikte Karşılaşılan Sorunlar
Girişimcilikte uygulamada özellikle işletme aşamasında bazı sorunlarla karşılaşılmaktadır. Girişimcilikte karşılaşılan sorunların nedeni girişimciden kaynaklanabileceği gibi, girişimcinin yakın çevresi, piyasa şartları gibi diğer faktörlerden de kaynaklanabilmektedir.
Girişimcilikte başarısızlığa sebep olan başlıca faktörler şunlardır;
Girişimcinin yatırım aşamasında ve işletme döneminde fizibilite yapma alışkanlığının olmaması. Bu durum önemli kaynak israfına neden olmaktadır.
Girişim iş fikri ve yatırım alanı konusunda çevrede ve komşuda görülen başarılı örnekleri taklit etmesi.
Girişimcinin üründe maliyet, kalite ve rekabet bilincine sahip olmaması.
Girişimcinin iş hayatında yazılı anlaşmalar yapmaması, kayıt alışkanlığının olmaması, sadece söze dayalı olarak iş yapılması.
Girişimcilerin ortak çalışma anlayışının ve birlikte geçim içerisinde çalışma anlayışının bulunmayışı.
Girişimcinin bireysel güven eksikliği, banka sistemiyle çalışmama, yabancı kaynak kullanmada çekingen davranma.
Sermaye azlığı nedeniyle seçilen teknolojinin geri ve yetersiz olması
Büyük ve küçük işletmeler arasında rekabet gücü yaratacak işbirliğinin olmaması, değişime dirençli olmama.
İş hayatında kısa dönemli bakış açısının yaygın olması ve uzun dönemli planlama yapılmaması.
Girişimcilikte özellikle işletme aşamasında karşılaşılan bazı sorunlar şunlardır;
Profesyonel çalışma kurallarını bilmemek,
Üretimde, kullanılan teknolojinin yetersizliği
Zamanı etkin kullanmayı bilmeme,
Sermaye yetersizliği,
Enflasyonun yüksek olması,
Hedef müşteri grubunun belirlenmemesi,
Piyasa araştırması yapılmaması,
Girişimcilik konusunda bilgi ve tecrübe yetersizliği,
Kalite bilincinin olmaması,
Ortaklar arasındaki mücadelenin olumsuz etkileri,
Yenilikleri ve gelişmeleri zamanında izlemedeki yetersizlik,
Aşın borçlanma sonucu borç yükü fazlalığı sonucu işletme sermayesinin yetersiz kalması,
İş konusunda yazılı anlaşma yapma alışkanlığının olmaması,
Aşın ve dengesiz büyüme,
Hedef belirsizliği,
Ortak çalışma alışkanlığının yetersizliği,
İş fikirlerini geliştirme ve uygulamadaki yetersizlik,
Kayıt dışı piyasadan (tepeciden) para alarak bu piyasanın tuzağına düşmek,
Üretimin etkin ve verimli olmaması,
Üretim maliyetlerinin yüksekliği nedeniyle fiyatların yüksek olması,
Piyasada haksız rekabetin olması,
GİRİŞİMCİLİK KİTABIMDAN
MUSTAFA PAKIR
YORUMLAR