Konuya geçmeden önce 26-06-2020 Tarihinde Konya’nın Yunak İlçesi sınırında Şanlıurfa mevsimlik gezici tarım işçilerini( Eski tabirle Irgat dense daha yerinde) taşıyan Minibüsün kaza geçirmesi sonucu 7 Vatan evladının feci bir şekilde can vermesi,12 kişinin de yaralanması olayı insan olan herkesi derinden üzmesi gerekir. Vefat edenlere Allahtan Rahmet, yaralılara acil şifalar, yakınlarına da sabırlar diliyorum. Onun için İnsan bu kadar ucuz mu diye haykırıyorum. Sanki koyunlar ölmüş, fazla gündem bile edilmiyor. Urfa’nın kaderi bu olmasa gerek. Urfa toprakları tarım ambarıdır. Yanlış politikalar sayesinde İnsanlar kendi öz topraklarında iş aş bulamıyor. Her yıl bu acı tablolara şahit oluyoruz. İşsizliğin kurbanı canlarımız oluyor. Aileler sönüyor. GAP gibi devasa bir tesisin bulunduğu ilimizde bu acı olayların meydana gelmesi, yönetim kadrolarında bulunanları sorumluluktan kurtaramaz. Fazla anlatmaya gerek yok.
İlimiz Ceylanpınar ilçesi devlet üretme Çiftliği toprakları bile tam kapasite ile çalışır, arpalıktan kurtulursa Urfa da ki işsizliğin yarısını eritir. Büyükşehir Belediyemiz Şehrin her tarafına yaptığı hizmetleri afişlerle süslemiş. Afişlerden biri Kadınlara sizi destekliyoruz. Size 16 tane kadın sığınma evleri yaptık, ne büyük hizmet. Bunun yerine boşanmaları ve aile içi şiddeti önleyici tedbirler alın ve İstanbul sözleşmesinin iptal edilmesi için çaba sarf edin. Konforlu yollar yaptık, kaliteli betonlar döktük diye övünüyorlar. Halkın aklı ile alay etmeyin. Bu yapılanlar karın doyurmuyor. Hastalıktan dolayı iş aşından olanlara ne yaptınız bize bunu anlatın çözüm yollarını bulun. Genç nüfusu en yoğun olan bir ilin gençliğini hayal kırıklığına uğratmayın. Üretim, için sanayi devlerini Urfa’ya çekmeye niçin çabanız yok. Sanayi üretim olursa istihdam da olur. Binlerce insan işsiz ordusu bankanın faizli kredisi ile kandırılıp borç bataklığına batırılıyor. Geriye kalan işsiz ordularının çoğu da sosyal yardım adı altında kayırmacı yardımlarla ayakta tutulmaya çalışılıyor. Bunlar pansuman çözümlerdir. Kalıcı çözümler üretmelisiniz.
Hani yaz sıcağında Sivrisinekten korunmak için her akşam Müzikli ilaç atıyorsunuz ya ayni bunun gibi, bataklık kurutulmadan sivrisinekten kurtulamazsınız. Yaratılanlar arasında en kıymetli varlık insandır. İnsana değer vermeyen toplumlar, bedevi ve İlim bilimden nasiplerini almayan toplumlardır. Bu günkü yazımda kadim İlimiz Şanlıurfa’dan bahsetmek istiyorum. Yazılacak çok şey var. Az yazmakla yetiniyorum. Hâlihazırda Büyükşehir dâhil 12 belediye İktidar partisinden. Bu çoğunluk halen mazeret, arıyor, bir daha seçilirsem çaba gösteririm, bu anlayış Urfa halkına büyük hakarettir. Verilen vekâlet ve görevin kıymetini bilmemektir. İktidar sizden her şey emrinizde daha ne istiyorsunuz. Gökten insan mı getirelim. Seçilmeden önce halka sizden biriyim dediniz. Halka hizmet hakka hizmet dediniz. Çok vaatler verdiniz. Seçildikten sonra değil sizi canlı görmek, Televizyonlarda bile sizi görmez olduk. Yanlı bazı gazetecileri dolaştırıyorsunuz, sizi yaptıklarınızla belki pompalıyorlar. Biz halkın içindeyiz. Halkın arasına katılın neler var görürsünüz neler... İster seçilen, ister atanan yöneticiler olsun kim Urfa’mız için partizanlık dışında çalışıyorsa alkışlarız hem de destekleriz. Urfa’nın sorunlarına at gözlüğü ile bakmayın. İşsizler ordusuna çözümler üretin. Verilen mevki makam nimetinin kıymetini bilin. Urfa’ya hal pazarına başka illerden sebze meyve geliyorsa, kendimizi sorgulamamız lazım. Verimli toprak bakımından Şanlıurfa Türkiye’nin 4. ilidir. Hiç bir şey bayır kalmasın, hal pazarımız, semt pazarlarımız yerli sebzelerle dolsun.
Yerelde halkın büyük desteği, seçimin karşılığını almamaktadır. Çevik kuvvet kavşağının senelerdir bitirilememesi, halka çile çektirilmesi. Verilen sözlere rağmen Askeriye yerleşkesinin olduğu gibi durması, her halde bir dahaki seçime malzeme yapılmak mı isteniyor? Şehir hastanesi muamması halen devam ediyor. Akıbeti belli değil. Sözde misafir konumunda olan el üstünde tutulan Suriyelilerin Urfalıları dövüp kafa kırmaları halen devam ediyor. Bunlar için caydırıcı cezalar uygulanması acilen gerekmektedir. Aksi halde Filistin gibi olmamız kaçınılmazdır. Bunlar kanayan yaralar. Maşuk TOKİ konutlarında oturuyorum. Nüfusu 60-70 binlere ulaşmış bir yerleşke kaderine terk edilmiş. Bu kadar nüfusa sadece tek bir sağlık ocağı var. Bir tek ATM Var oda Ziraat bankasına ait. Mahallelerdeki fırınlar çok yetersiz. Bu kadar halk birkaç emici büyük marketlere mahkûm edilmiş. İnsana verilen değer bu mu? İnsanlar sadece seçim zamanı mı oy hatırına mı değerlidir? Rabbim halkımıza her zaman değer veren ve hizmet eden adil idareciler nasip etsin…
Selamla Kalın Selamette Kalın
Mehmet İMRE
02.07.2020
YORUMLAR