Dünya kurulu düzeninin önemli bir dönüşüm ve kırılma yaşadığı bir dönemin içinden geçiyoruz. Güçlü ya da zayıf herhangi bir ülke ayırt etmeyen Coronavirüs belası, bütün insanlık ve ülkelere, bu dünyada yalnız yaşamadıklarını hatırlattı. Düne kadar dünyaya meydan okuyan küresel güçlerin, gözle göremediğimiz küçük bir mikrop, virüs karşısında nasıl da çaresiz kaldıklarını gördük. Hatta bu virüs ilginçtir ki güçlü zayıf, zengin fakir, siyah beyaz ayrımı yapmıyor herkese diğerleri ile eşit olduğunu hatırlatıyor. Bu yönüyle takdirleri toplarken! Bulaşıcılığı ve öldürmesi ile tepkileri üzerine çeken bu Corona belasından kısa sürede kurtuluruz inşallah.
Corona salgını karşısında zihinlerimizde güçlü ve gelişmiş ülke oldukları kodlanan AB ülkelerinin, Çin ve ABD’nin yaşadığı kaos, çaresizlik ve can kayıpları önümüzdeki yıllarda uluslar arası ilişkilerin bu salgında zaferle çıkanların lehine yeniden kurulabileceğini düşündürüyor. Şunu iyi biliyoruz ki ABD ve AB ülkeleri en azından sandığımız kadar güçlü değil ve sağlık sistemleri olası bir krizde çöküp darmadağın olabilecek kadar güvensizdir. Bu da Batı’nın sanıldığı kadar krizlere karşı korunaklı bir sağlık sistemleri olmadığını gösteriyor. Yani bahse konu ülkeler, bizim gibi ekonomik daralma, biraz terör, biraz mülteci biraz da sokak hareketleri ile sınansa kesinlikle sınıfta kalırlar.
Bu mevcut salgın karşısında Türkiye, en hazırlıklı ülkelerin başında geliyor. AB ve ABD’den bile daha güçlü adımlar atarak salgını bir süre sınırlarımız dışında daha sonra da içeride adeta vaka avcılığı yaparak mücadele ediyor. Elbette kayıplarımız var, üzülüyoruz ama sevinçlerimiz ve umutlarımız da var. Kurtulanları görüyor, sağlık alanında çalışan bilim insanlarının gayretlerine tanık oluyor ve izolasyona eksiklere rağmen dikkat ediyoruz. Ümit ediyoruz ki çok fazla kayıp vermeden bu salgın biter ve normal hayatlarımıza devam ederiz.
Bu salgın nedeniyle ülkelerin üretim, askeri ve ekonomik faaliyetleri sınırlandı. Yaşam asgari şartlarda devam ettirilerek salgının biteceği bekleniyor. Bu durumun önümüzdeki dönemin gelişmelerini, insanların ihtiyaçlarını ve uluslar arası ilişkileri kimsenin beklemediği noktalara çekebilir ve yeni bir dünya düzeni kurulabilir. Yeni tarihi dönemlere de zaten yeni dönemin adını yazıp geçilmemiştir. İnsanlar yeni bir döneme geçerken çoğunlukla farkında olmazlar. Çünkü bu bir süreçtir. Geldiğimiz noktada yeni bir döneme geçilmekte olduğuna yönelik güçlü işaretler görüyoruz.
Bu işaretlerden en önemlisi de Türkiye’nin Batı ve Doğu diye ayırt etmeden her ülkeye sağlık malzemesi gönderip yardım etmesidir. Eskiden bu yardımları ABD yapardı, şimdi Türkiye yapıyor. Eskiden yardım alan ülke idik şimdi yardım eden ülke olduk. Türkiye Dünyanın yeni düzende parlayan yıldızı olmaya devam edecektir. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi ve kardeşliğimizi pekiştirelim devam ettirelim. Selamla Kalın Selamette Kalın.
YORUMLAR