Ahlak
denilince kişi ya da kişilerin aklına “Güzel” ile bütünleşen “Halim Ahlak” ve
yaşamın her alanını içine alan, aile, toplum ve çevresi ile bütünleşen
ilişkiler ağında insanca, sevgilerle yücelen davranışlar bütününü kapsar. “Güzel Ahlaklı” olarak tanımlanan birey kendi
iç dünyasında mutlu olacak, içinde yaşadığı toplumdan da saygınlık
kazanacaktır.Güzel ahlaklı birey varlıklıyken de yokluk içindeyken de yetiştiği
kültürden kaynaklı kendisinden vererek, başkalarının yaşamına, dayanışmaya ve
toplumsal bilincin gelişmesine katkı sağlarsa, sevgi ve hoşgörü bağlarını
güçlendirir ve herkes için mutluluğa kapı aralar.
Kişinin güzel
ahlaklı olarak adlandırılabilmesi, kabul görmesi için toplum tarafından
benimsenmiş ve herkesin ulaşamayacağı önemli özelliklerinin olması ve toplumun
bu özellikleri birçok kez gözleyerek hoşnut ve emin olması gerekir.Doğru sözlü
olmak ve verdiği söze sadık kalarak gereğini yapmak ve sonuçlandırmak en önemli
özelliklerinden biridir. Yerine getiremeyeceği bir konuda en yakını olsa bile-
umutlandırıcı söz ve eylemlere yönelmemek ve karşısındakine bu durumu açıkça ve
dürüstçe ileterek sözüne güvenilir bir kişilik sergilemek önemli bir güzel
ahlak ilkesidir.Doğru sözlü olmamak kişiyi “Yalancı Duruma” düşürür; bu durum birey
için çok büyük bir insanlık ayıbı olmanın yanında, güvenirliğini de kayıp
etmesine sebeptir. Birey, tek tek kişilere ya da bütün olarak toplum
kesimlerine karşı güvenilirliğini yitirdiğinde ise yaşamı tatsızlaşır,
saygınlığı gider.
Ahlakın kişiden kişiye değişen felsefesi
açısından değerlendirildiğinde “İyi” ve “kötü” vardır ve bunların açılımında
ahlaklılığın özü ve temelleri incelenir, araştırılırsa iki bakış açısı öne
çıkar.Ülkemiz insanları kendilerini tanımlarken “Ben Anadolu İnsanıyım” diyerek
başlar söze. Anadolu insanı olmak güvenilirliğin sembolleşmesidir. “Anadolu
İnsanı” ile “Güzel Ahlaklı” tanımlamaları / tamlamaları / birbirinin üstüne
oturmuş ve tek anlama dönüşmüştür bu benzerlikten dolayı.Anadolu insanı
nasıldır?Anadolu insanı kimseye haksızlık yapmaz, kıymet bilir; zor
kullanmaktan ve incitici sözlerden, özellikle küfürden, ailenin namus ve
şerefinden kötü söz etmekten, göz koymaktan kaçınır; halkın anlatımıyla eline,
diline, beline hâkim olmaya önem verir, haksızlıklara karşı da haklının yanında
yer alır.
Anadolu insanı delillere dayanarak emin
olmadan karşısındaki bireyleri suçlamaz; hele hele suçlamak gerekli olduğunda
bile kirli dil kullanmaz.Anadolu insanının dili de kendisi gibi saftır,
temizdir; hakarete varan söyleyişlerden özellikle kaçınır. Hayattan kendisi
için ne isterse, sadece dostları için değil, insan oldukları için düşmanlık
edenler ya da düşman belledikleri için bile onu ister.Bir toplumun vatan
sevgisi ve onun korunması için gerektiğinde canını ortaya koyarak özverili
davranması en önemli yurttaşlık görevdir.Toplumun sağlıklı yaşayabilmesi için
en önemli diğer değer ahlaklı olmaktır.Ahlak dışı hareketleri hafife alan
toplumlar çürümeye ve çökmeye mahkumdur.Yalan söylemek, rüşvet alıp vermek,
hırsızlık, gereksiz tartışmalar yaratarak toplumu gerginliğe sürüklemek,
insanları taciz etmek, küfür, hak hukuk tanımamak, bir şey verirken karşılığını
beklemek; bunların tümü ahlaksızlık tanımı içindedir.Ahlaksızlığı ulus için bir
güvenlik sorunu olarak değerlendirmenin doğru olduğu kanısındayım.
Akılcı
bakışla toplumları bilge insanların yönetmesi ve ehil olmayan kişilerin çıkar
karşılığında görevlere getirilmemesi mutlu toplum için vazgeçilemez bir kural
olarak benimsenir.Toplumları yönetmeye istekli olanların (siyaseten yönetmeye
talip olanların) bile inanma, bilme, eyleme geçme yolları her yerde ve her
zamanda aynı olmayabilir.Üstün insan kimliği taşıyan ve yönetmeye istekli olan
siyasilerin ahlaklı yaşam için kuru sıkı yalan atmaları, toplumu ayrıştırır,
gerer. Ahlakın ölçütleri içinde menfaat
ve faydayı ölçüt olarak alanlar yanılgıdadırlar; Ahlak için asıl ölçüt erdem ve
vazifedir.Anlamayanlar için Kur’an’ın Nur Süresinden de bir örnek verelim:Allah’ın
sizi bağışlamasını istemez misiniz? Allah, günahları bağışlayan, örten ve günahların
kötü sonuçlarından koruyandır (Kullarına karşı merhameti olan Rahîmdir.
(Nur: 22) O gün dilleri, elleri ve ayakları yaptıklarına dair aleyhlerine
şahitlikte bulunacaklardır. (Nur: 24)“Yanlışlıkların, haksızlıkların bir
gün mutlaka açığa çıkmak gibi kaçınılamaz halleri var; unutulmasın”! Selamla
Kalın Selamette Kalın.
YORUMLAR