Reklam
Reklam
Urfa'da Yeni Bir Dönem: Torpil Ve İsraf Yok!
Mehmet Emin KUŞ

Mehmet Emin KUŞ

Urfa'da Yeni Bir Dönem: Torpil Ve İsraf Yok!

25 Aralık 2024 - 17:51

Şanlıurfa, tarih boyunca kültürüyle, maneviyatıyla ve eşsiz doğasıyla adından söz ettirmiş kadim bir şehir. Ancak son yıllarda belediyecilik anlayışında yaşanan sıkıntılar, bu büyük mirası gölgede bırakmış, şehir adeta potansiyelini unutan bir yapıya bürünmüştü. Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Kasım Gülpınar’ın göreve gelmesiyle birlikte şehirde yaşanan değişim, tam anlamıyla bir paradigma dönüşümüne işaret ediyor. Artık Urfa, kendine dair umudu yeniden yeşertiyor ve huzur dolu, hizmet odaklı bir yönetim anlayışıyla yükseliyor.

Seçim Manifestosu: Yeni Bir Yönetim Anlayışı

Kasım Gülpınar’ın seçim dönemindeki manifestosu, sıradan bir vaatler listesi değildi. Manifesto, Urfa halkının yıllardır özlem duyduğu adil ve şeffaf belediyeciliği merkeze alan bir yol haritasıydı. Gülpınar, tanıdık kayırmacılığına, belediye kaynaklarının israfına, hizmette adaletsizliğe ve liyakatsiz kadrolaşmaya kesin bir şekilde karşı duracağını açıkladı. Bu sözler, sadece vaat olarak kalmadı. Urfalılar, “Gülpınar bu sözleri verdiyse mutlaka yapar” inancıyla sandığa gitti ve sonuç, halkın bu güveninin ne kadar güçlü olduğunu ortaya koydu.

Borç Yükünden Huzura: Yönetim Anlayışındaki Değişim

Başkan Gülpınar görevi devraldığında belediye, ciddi bir borç yükü altındaydı. Üstelik bu borçlar, depremin yarattığı zorluklarla birleşerek çözülmesi zor bir denklem yaratıyordu. Ancak Gülpınar, sorunları cesaretle karşılayarak çözüm odaklı bir strateji izledi. İlk olarak gereksiz harcamalar ve şişirilmiş personel kadroları tasfiye edildi. Belediyeye ait mülklerin, önceki dönemlerde bazı kesimlere adeta bedava kiralanan değerleri güncellendi. Bu adımlar, belediye bütçesinin etkin ve adil bir şekilde kullanılmasını sağladı.

Artık belediyenin tüm hizmetleri, pahalı dış kaynaklar yerine kendi kadroları tarafından gerçekleştiriliyor. Başkan Gülpınar, belediye çalışanlarının performansını sıkı bir şekilde denetleyerek, işe gitmeden maaş alan veya görevini yerine getirmeyen personelle yollarını ayırdı. Şeffaflık, belediyecilik anlayışının temel taşlarından biri haline geldi.

Urfa’nın Turizmde ve Kültürde Yeniden Doğuşu

Urfa’nın tarihî ve kültürel mirası, dünyada eşi benzeri bulunmayan bir hazine. Ancak bu değerler, yıllardır hak ettiği ilgiyi görememiş, üstü tozla kaplanmış birer cevhere dönüşmüştü. Gülpınar yönetiminde bu tablo hızla değişmeye başladı.

Urfa, UNESCO tarafından “Müzik Şehri” ilan edilerek uluslararası bir unvan kazandı. Bu başarı, şehrin müzik mirasının sadece sıra geceleriyle sınırlı olmadığını, çok daha geniş bir yelpazeyi kapsadığını dünyaya gösterdi. Şanlıurfa’nın müziği, operadan halk ezgilerine kadar uzanan bir çeşitliliğe sahip. Bu mirasın ortaya çıkarılması ve profesyonel bir şekilde tanıtılması, Urfa’yı kültürel bir cazibe merkezi haline getirme yolunda önemli bir adım oldu.

2025: Urfa’nın Altın Yılı

Mevcut tablo, Şanlıurfa’nın 2025 yılını “kendi yılı” ilan etmeye hazırlandığını gösteriyor. Gerek kültürel gerekse turistik alandaki yatırımlar, şehri yalnızca Türkiye’nin değil, dünyanın en önemli cazibe merkezlerinden biri haline getirecek. Bu yıl içinde Urfa’nın, yurt içi ve yurt dışından milyonlarca ziyaretçi ağırlayarak rekorlar kırması bekleniyor.

Ancak bu başarıya ulaşmak için yalnızca belediyenin çalışmaları yeterli değil. Urfa halkına da büyük sorumluluklar düşüyor. Hizmette kalite, hijyen standartları, fiyat dengesi ve güler yüzlü bir yaklaşım, bu sürecin başarısında kritik öneme sahip. Şehirde, tüm paydaşların katkısıyla bir “hizmet kültürü” oluşturulması gerekiyor.

Torpilin ve İsrafın Sonu

Gülpınar döneminde en çok dikkat çeken değişimlerden biri, israfın ve torpilin yok denecek kadar azalması oldu. Bu durum, hem halkın belediyeye olan güvenini artırdı hem de hizmetlerin etkinliğini gözle görülür bir şekilde iyileştirdi. Başkan Gülpınar, görevini ihmal eden veya liyakatsiz olan personeli affetmediğini açıkça ifade ediyor:
“Görevini yapmayan, sorumluluğun hakkını vermeyen insanları doğru kişiyi bulana kadar her gün görevden alırım.”

Sonuç: Urfa’nın Geleceği Parlak

Şanlıurfa, geçmişteki kaos ve israf dolu dönemleri geride bırakarak, yeni bir anlayışla geleceğe hazırlanıyor. Gülpınar’ın liderliği, şehirde adaletin, huzurun ve kalkınmanın önünü açtı. Urfa artık sadece geçmişiyle değil, geleceğiyle de anılacak bir şehir olma yolunda ilerliyor.

Ancak bu dönüşüm, yalnızca bir başlangıç. Urfa’nın geleceğini şekillendirmek, belediyenin ve halkın ortak çabasıyla mümkün olacak. Çünkü bir şehrin asıl gücü, halkının ortak hedefler doğrultusunda birleşmesinde saklıdır.

Hep birlikte çalışarak Urfa’yı, Türkiye’nin ve dünyanın gıpta ile baktığı bir şehir haline getirmek mümkün. Ve bu hedef, artık uzak bir hayal değil, somut bir gerçekliğe dönüşüyor.

YORUMLAR

  • 0 Yorum