Geçen gün İlahiyatçı bir hocamızla birlikte bir giyim mağazasına gittik. Hocamız kendine elbise aldı, sonra oturduk sohbet ettik. Emekli bir imam, bir memur, okuyup yazan bir esnaf, İlahiyatçı hocamız ve ben. Sohbet esnasında mağaza sahibi olan arkadaş;
"hocam, dinimiz bu kadar yüce iken niye kimse dini tam olarak yaşamıyor. Yani bir il, ilçe, köy veya mahalle halkının tamamının, tam olarak İslami bir yaşantısı yok..." diye sordu.
İlahiyatçı hocamız salt İslami anlayışına göre mantıklı bir şeyler söyledi.
O arada ben devreye girdim, dedim hocam soruyu şöyle devam ettirsek nasıl olur?
Mesela biz İslam ülkesiyiz, yani halkı Müslüman olan ve şu anki siyasi hükümetin en üst yetkilileri de İslami gelenekten gelen insanlar, üstelik 19 yıldır iktidarda bu hükümet var.
Peki bizim ülke olarak veya Müslümanlar olarak yaşantımızda Fransa'dan, Almanya veya isviçre ile İsveç'ten ne farkımız var? Zulüm, hak yeme, hırsızlık, rüşvet, faiz, torpil, adam kayırma, yalan söyleme, ihalelerde usulsüzlük, israf, zina, taciz, tecavüz, saygısızlık, fırsatçılık, kan dökme vs.vs
Yani yaşantı olarak (temel insan hakları, evrensel hukuk olarak, işçi haklarında, sosyal devlet ve millet anlayışında) ve dünyaca gelişmişlik olarak ne kadar onlardan öndeyiz. Önde miyiz, yoksa birçok konuda daha mı gerideyiz?
Övündüğümüz dinimiz, bizi ne kadar etkilemiş, ne kadar dönüştürmüş? Dinimizin emir ve yasaklarına uygun yaşantımız yüzde kaç gibi... Vicdan, merhamet, güzel ahlak, adalet gibi temel kurallarda ve konularda ne durumdayız...?
Kısaca, Kuran’ın haram deyip yasakladığı haramlardan hangisi Müslümanlar arasında yaygın değil, gavurlarda daha yaygın?
Tabi bir neticeye varamadan iftara az kaldığı için kalktık..
Dincilik en kolay iştir! Önemli olan: dürüst olmak, saygılı olmak, faydalı olmaktır. İnsanları sömürmemektir.
Trafikte önündeki araç iki saniye geç kalınca kornaya basıp küfreden insanların çoğu, dinden imandan bahseder. Camiye gider. Cuma namazı kılar.
Ancak birkaç saniye sabredemez ve insanların moralini bozar. Strese koyar. Bu verdiğim örnek, çok basit bir örnek. Daha büyük yanlışları saymıyorum bile. Bir dönüm arazi için 5 insan katledenler...
En kolay iş, talep etmek, eleştirmek ve bol keseden akıl dağıtmaktır.
Oysa önemli olan hizmettir, icraattır. Karakter ve şahsiyettir. Adalettir. Vicdandır. Yardımlaşmadır. Sevgi ve Saygıdır. Dürüstlüktür. Güvendir, güven alıp güven vermektir...
Bence kaç cami var, kaç kişi namaz kılıyor, kaç kişi oruç tutuyor yerine; bugün etrafımızda kaç insan birbirine güveniyor ona bakalım... Dürrüst olmayan, güven vermeyen, adaleti olmayan helal haram sınırı olmayan insanların neye inandığının, ne kadar ibadet yaptığının bir değeri yoktur.
Kişinin dini, imanı, ibadeti onunla Allah arasında, ancak ahlak ve vicdanı beni/diğer insanları ilgilendirir... ibadet yapan bir hırsız, vicdansız, bencil, ibadet yapan bir faizci, sömürücü, yalancı yerine dürüst insanları tercih ederim şahsen... neye inandığı beni ilgilendirmez. Yeterki EVRENSEL DEĞERLERİ BİLSİN, EVRENSEL DEĞERLERE İNANSIN VE UYSUN... Kısaca insan dediğin vicdanlı ve dürüst olsun yeter...Vesselam...
YORUMLAR