Şanlıurfa, tarih boyunca medeniyetlerin buluştuğu, kültürel zenginliğiyle insanları büyüleyen bir şehir. Ancak ne yazık ki, bugünlerde bu güzel şehirde yaşayanların gündeminde yollar ve altyapı çalışmaları var. Şanlıurfa’nın birçok mahallesinde, ana caddelerden ara sokaklara kadar neredeyse tüm yollar kazılmış durumda. Bu durum, yaklaşan kış mevsimiyle birleştiğinde bir şehir sorununun ötesine geçerek, vatandaşların günlük yaşamını aksatan büyük bir çileye dönüşüyor.
Sorun Nerede Başlıyor?
Yol kazı çalışmaları, genellikle altyapıyı iyileştirme veya yeni projeler için yapılan gerekli bir işlem. Ancak bu çalışmaların koordinasyonsuz, plansız veya zamana yayılarak yapılması, vatandaşları mağdur ediyor. Yağmur mevsiminin başlamasıyla birlikte kazılmış yollar çamura dönüyor, hem yayalar hem de araçlar için tehlike arz ediyor. Sadece şehir merkezinde değil, kırsal bölgelerde de benzer manzaralar görmek mümkün.
Kazılmış yollar, sadece günlük hayatı zorlaştırmakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomiyi de etkiliyor. Esnaflar müşteri kaybederken, araç sahipleri bozuk yollarda sık sık meydana gelen arızalar nedeniyle maddi zarara uğruyor. Peki, bu durumun sorumlusu kim?
Sorun Çözümü Değil, Sorun Üretiyor
Belediyelerin ve ilgili kurumların altyapı çalışmaları yaparken, uzun vadeli bir planlama yapması gerekiyor. Altyapı elbette yenilenmeli, ama bu yenilenme sürecinin vatandaşın hayatını kolaylaştıracak bir takvimle yapılması şart. Örneğin, Şanlıurfa’da yolların aynı anda farklı bölgelerde kazılması yerine, etap etap bir çalışma modeli uygulanabilir. Böylelikle hem şehrin tüm trafiği etkilenmez hem de çalışmalar daha hızlı tamamlanır.
Ayrıca, çalışmalar sırasında halkın bilgilendirilmesi ve alternatif yolların açık tutulması da önemli. Ancak ne yazık ki, bu tür uygulamaların eksikliğini Şanlıurfa’da sıklıkla görüyoruz.
Vatandaşın Beklentisi
Şanlıurfa halkı, kazılmış yolların bir an önce onarılmasını, altyapı çalışmalarının hızlandırılmasını ve özellikle kış öncesi tedbirlerin alınmasını bekliyor. İnsanlar artık çamurda yürümek, araçlarıyla bozuk yollarda ilerlemek istemiyor. Bu, hem yerel yönetimlerin sorumluluğu hem de halkın en doğal hakkıdır.
Sonuç olarak, Şanlıurfa gibi kadim bir şehir, yollarıyla değil, kültürüyle ve güzellikleriyle anılmalıdır. Bu konuda belediye ve ilgili birimlere büyük iş düşüyor. Unutulmamalıdır ki, yollar bir şehrin medeniyet seviyesini gösteren en önemli aynalardan biridir. Şanlıurfa’nın bu aynayı daha fazla lekelemesine izin verilmemeli.
Çözümün değil, çilenin parçası olan yolların bir an önce hak ettiği hale gelmesi dileğiyle…
YORUMLAR