Bugün, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bir kez daha farkına varmamız gereken bir gerçek var: Hepimiz bir engelli adayıyız. Hayatın getirdiği belirsizlikler içinde, bir anlık bir kaza ya da beklenmedik bir sağlık sorunu, bizi de engelli bireylerin yaşadığı zorluklarla karşı karşıya bırakabilir. O halde, engelli bireylerin toplumda karşılaştıkları sorunlara duyarsız kalma lüksümüz yok.
Engelli Olmak Ne Demektir?
Engelli olmak, fiziksel ya da zihinsel bir farklılıkla yaşamak anlamına gelir. Ancak ne yazık ki, toplumda hâlâ bu farklılıklar bir kusur gibi algılanıyor. Oysa engelli bireylerin temel sorunları, engelli olmaktan değil, toplumun onları anlamakta ve kabul etmekte yetersiz kalmasından kaynaklanıyor. Engeller, insanların bedeninde değil, toplumun ön yargılarında gizlidir.
Engelleri Kaldıralım
Bir toplumun gelişmişlik düzeyi, engelli bireylerin sosyal, kültürel ve ekonomik hayata ne kadar dahil edildiğiyle ölçülür. Bu nedenle:
Şehirlerin, binaların ve toplu taşıma araçlarının erişilebilir hale getirilmesi,
Eğitim, istihdam ve sosyal hizmetlerde eşit imkanların sağlanması,
Engelli bireylere yönelik ayrımcı dil ve tutumların ortadan kaldırılması,
önceliklerimiz arasında yer almalıdır.
Birlikte Daha Güçlüyüz
Engelliler, toplumun pasif birer üyesi değil, üretken, yaratıcı ve aktif bireylerdir. Tarih, engellerine rağmen büyük başarılara imza atan sayısız insanla doludur. Stephen Hawking bilim dünyasını, Ludwig van Beethoven müzik tarihini, Aşık Veysel ise halk edebiyatını derinden etkilemiştir.
Farkındalık Her Gün Olmalı
Bugün engelli bireyler için farkındalık oluşturmak adına önemli bir gün. Ancak unutmamalıyız ki bu farkındalık sadece bir güne sığdırılamaz. Onların ihtiyaçlarını anlamak ve hayatlarını kolaylaştırmak için hepimizin daha duyarlı olması gerekiyor.
Engelli olmak bir farklılıktır, bir eksiklik ya da kusur değil. Önemli olan, bu farklılıklara saygı göstermek ve her bireyin topluma eşit bir şekilde katılmasını sağlamaktır. Unutmayalım, dünya ancak tüm renkleriyle bir bütündür.
YORUMLAR