Reklam
Reklam
Ekmek Su Vermek Parayla, Ağlamak Bedava
Mehmet Emin KUŞ

Mehmet Emin KUŞ

Ekmek Su Vermek Parayla, Ağlamak Bedava

22 Aralık 2024 - 21:59

Bir zamanlar uzak bir kasabanın kıyısında, tenha bir yolda, bir adam arabasıyla yol alıyordu. Yol kenarında, köpeğinin başında diz çökmüş bir adam gördü. Köpek halsiz bir şekilde yerde yatıyor, sahibinin gözyaşları ise toprağı ıslatıyordu. Adam arabasını kenara çekti ve merakla yanlarına yaklaştı.

— "Hayırdır, kardeşim? Köpeğin nesi var?" diye sordu.

Sahibi, gözyaşlarıyla köpeğin başını okşarken cevap verdi:
— "Köpeğim açlıktan ve susuzluktan ölüyor. Elimden bir şey gelmiyor."

Adam şaşkınlıkla köpeğin yanına baktı. Yanlarında bir şişe su ve yarısı dolu bir ekmek poşeti duruyordu. Eliyle işaret ederek,
— "Yanında su ve ekmek var. Onları ver köpeğine, kurtulsun." dedi.

Köpeğin sahibi iç çekerek, gözyaşlarını sildi ve üzüntüyle başını salladı:
— "Haklısın ama… ağlamak bedava. Ekmek ve su kıymetli. Onları harcamaya kıyamıyorum."

Bu cevap, adamın yüreğine bir taş gibi oturdu. Hiçbir şey diyemeden, sessizce oradan uzaklaştı.

Bedava Gözyaşı, Parayla Fedakarlık

Bu olayın ardından adam, yaşadığı olayı unutamıyordu. Gördüklerini bir dostuyla paylaştı. Dostu ise iç geçirerek kendi hikâyesini anlatmaya başladı:

— "Biliyor musun, geçenlerde başıma benzer bir olay geldi. Ailemin haberi vardı ki işlerim bozulmuş, ticaretim sıkıntıda. En büyük ablam bir gün bize ziyarete geldi. Oturduk, sohbet ettik. Giderken beni kapıda uğurladı ve gözleri dolmuş bir şekilde dedi ki: ‘Kardeşim, Allah yardımcın olsun. İnan, eniştenle dün gece senin için oturup ağladık.’"

Adam, ablasına içtenlikle teşekkür ettikten sonra:
— "Ablacığım, durumlarımı biliyorsunuz. Eğer bana bir miktar borç para verebilirseniz, çok kısa sürede geri öderim." dedi.

Ancak bu sözler ablasını duraklattı. Bir anda sesi titredi:
— "Ah… tabii… eniştene bir sorayım da bakalım ne der."

Arkadaş, ablasının bankada uzun süredir biriken parası olduğunu biliyordu. İstediği miktar da büyük bir şey değildi. Ama günler geçti, ne bir cevap geldi, ne de yardım. Ablası yalnızca gözyaşıyla geçmiş olsun dilemişti.

Sonunda dostu hayıflanarak şöyle dedi:
— "Gözyaşı dökmek bedava, ama para vermek öyle değil. İnsanlar lafla destek olmaktan çekinmez, ama fedakarlık yapmaya gelince geri dururlar."

Din ve İnsanlık

Bu hikayeler, insanlığın çelişkisini hatırlatıyordu. İmamlar her cuma hutbede Allah’ın adaleti, iyiliği ve yardımlaşmayı emrettiğini anlatıyordu:

"Şüphesiz ki Allah, adaleti, iyiliği ve yakınlara yardım etmeyi emreder; çirkin işleri, kötülükleri ve haksızlıkları yasaklar." (Nahl, 90)

Ama insanlar, bu ayetleri dinlemekle yetiniyor, başkalarının sıkıntılarını yalnızca uzaktan izliyordu. Gerçek yardım ise ne yazık ki sözlerden ibaret kalıyordu.

Ders Alınması Gereken Bir Hikâye

Yolda gördüğü köpeği ve dostunun hikayesini hatırlayan adam, insanlığın ne kadar kolayca “ah vah” ettiğini ama gerçek fedakarlık yapmaktan uzak durduğunu fark etti.

O günden sonra, yalnızca gözyaşı dökmek yerine elinden gelen yardımı yapmaya karar verdi. Çünkü bilir ki, bir insanın sıkıntısını gidermek, gerçek iyiliğin en büyük göstergesidir.

Belki de bu yüzden:
"Bedava ağlamak kolaydır, ama gerçek iyilik pahalıdır."

YORUMLAR

  • 0 Yorum