Reklam
Reklam
"Bırak Beni Konuşayım"
Mehmet Emin KUŞ

Mehmet Emin KUŞ

"Bırak Beni Konuşayım"

08 Aralık 2024 - 09:49

"Bırak Beni Konuşayım": Mahzuni Şerif'in Evrensel İnsan Hakları Çığlığı

 
Aşık Mahzuni Şerif, halk edebiyatımızın en güçlü ve özgün ozanlarından biridir. Sözüyle, sazıyla topluma ayna tutmuş; hem halkın duygularını dile getirmiş hem de dönemin toplumsal ve siyasi sorunlarına cesurca dokunmuştur. “Bırak Beni Konuşayım” adlı bu dizelerinde, Mahzuni, bireyin en temel hakkı olan ifade özgürlüğüne vurgu yaparken, insanlık onurunu ve düşünceye duyulan saygıyı merkeze koyuyor. Bu şiir, çağlar üstü bir manifesto niteliği taşır ve sadece kendi dönemine değil, her dönemin insanına hitap eder.
 
Dil ve Düşünce Özgürlüğü: İnsanlığın Temeli
 
Şiir, bireyin düşüncelerini ifade etme hakkını savunarak başlar:
"Ben de bir insanoğluyum / Bırak beni konuşayım"
Bu dizeler, insan olmanın en temel özelliklerinden birine, düşünme ve konuşma yetisine vurgu yapar. Mahzuni, insanın hayvanlardan farklı olarak düşünebildiğini, fikir üretebildiğini ve bunları ifade edebildiğini belirtir. Bu özgürlük, insanlık onurunun bir parçasıdır. Şair burada, susturulmaya çalışılan bir bireyin haykırışını dile getirir. Bu çağrı, sadece bireysel bir talep değil; aynı zamanda toplumsal bir vicdanın sesidir.
 
Zulüm ve Adaletsizlik Eleştirisi
 
"Senin dilin benim dilim / Yakışmaz insana zulüm"
Mahzuni, bu dizelerde insanların dil, din, kültür gibi kimliklerle ayrıştırılmasına karşı çıkar. İnsan olmanın ortak paydasını ön plana çıkarırken, zulmü, baskıyı ve ayrımcılığı reddeder. Buradaki “dil” kavramı, yalnızca sözlü iletişim değil; aynı zamanda insanların kendilerini ifade ettiği her türlü alanı kapsar. Bir bireyin diline, kimliğine, fikirlerine ket vurmak, Mahzuni’ye göre insanlık onuruna aykırıdır.
 
Fikirlerin Ölümsüzlüğü
 
"Can ölür fikir ölemez"
Bu dize, insan düşüncesinin kalıcılığına işaret eder. Mahzuni, susturulan, öldürülen veya hapsedilen bir insanın fiziksel varlığının sona erebileceğini, ancak ürettiği fikirlerin yok edilemeyeceğini dile getirir. Bu, tarihte pek çok düşünürün, ozanın ve sanatçının başına gelen bir gerçeği yansıtır. Fikirlerin gücü, Mahzuni’nin şiirinde bir direniş aracı olarak yükselir.
 
Güç ve Makamın Geçiciliği
 
"Koltuk saray sizin olsun / Bırak beni konuşayım"
Mahzuni, burada dünyevi güç ve makam hırsına karşı çıkar. Şair için asıl olan, insan onuru ve hakikatin dile getirilmesidir. Saraylar, koltuklar gelip geçicidir; ancak insanlık adına söylenen her söz kalıcıdır. Mahzuni, bireysel çıkarların ve siyasi hırsların peşinden koşanlara, bir gün herkesin bu dünyadan göçüp gideceğini hatırlatarak uyarıda bulunur.
 
Mahzuni’nin Evrenselliği ve Çağrısı
 
Mahzuni Şerif, bu şiiriyle sadece Türkiye’deki bir dönemin sorunlarına değil, insanlığın evrensel meselelerine ışık tutar. İfade özgürlüğü, insan hakları, adalet ve eşitlik gibi evrensel değerleri savunan bu dizeler, günümüzde de güncelliğini korur. Dünyanın pek çok yerinde susturulan, baskı altına alınan insanlar için Mahzuni’nin bu çağrısı, evrensel bir insanlık çığlığıdır.
 
Sonuç: İnsan Kalmanın Mücadelesi
 
Aşık Mahzuni Şerif’in bu şiiri, insanca yaşama ve insanca düşünme hakkını savunan bir manifestodur. Şair, fikirlerin gücüne ve insanlık onuruna olan inancını dile getirirken, her bir bireyi düşünmeye, konuşmaya ve insanca bir dünyayı savunmaya davet eder. Bu dizeler, susturulmaya çalışılan her bireyin sesi, her dönemin mazlumunun feryadı olarak yankılanmaya devam edecektir.
 
"Bırak beni konuşayım" çağrısı, sadece bir ozanın değil, tüm insanlığın hak ve özgürlükler mücadelesinin özetidir.
 
 

YORUMLAR

  • 0 Yorum