Geçtiğimiz günlerde Şanlıurfa’daki bir baklavacıda kaydedilen küflü ceviz görüntüleri, yalnızca bir işletmenin değil, tüm şehrin imajını yerle bir etmiştir. Gıda güvenliği açısından zaten kabul edilemez olan bu durum, aslında daha büyük bir sorunun habercisidir: Bireysel sorumsuzlukların toplumsal zarara dönüşmesi.
Şanlıurfa, tarihiyle, kültürüyle ve mutfağıyla Türkiye’nin önemli şehirlerinden biridir. Özellikle tatlılarıyla, baklavacılarıyla hem yerli hem yabancı turistlerin ilgisini çeken bir marka şehir olma yolunda ilerlemektedir. Ancak birkaç sorumsuz kişi, kar hırsıyla halk sağlığını hiçe sayarken, aynı zamanda binlerce kişinin alın teriyle yükselttiği bu marka değeri de yerle bir etmektedir.
Bu olaydan sonra tüketicilerin tüm baklavacılara kuşkuyla bakması kaçınılmazdır. Oysa ki aynı şehirde hijyen kurallarına titizlikle uyan, kaliteli ürünler sunan yüzlerce işletme vardır. Ne yazık ki tek bir karanlık leke, tüm tabloyu gölgeleyebiliyor.
Bu nedenle yalnızca sağlık yasalarına aykırı hareket ettikleri için değil, aynı zamanda şehrin ekonomisine, ticari itibarına ve marka değerine zarar verdikleri için de ek yaptırımlar uygulanmalıdır. Bu tür işletmeler yalnızca kapatılmakla kalmamalı, kamuoyuna açık şekilde teşhir edilmeli ve caydırıcı cezalarla karşı karşıya kalmalıdır.
Unutulmamalıdır ki bu mesele sadece bir işletmenin değil, tüm bir şehrin meselesidir. Şanlıurfa halkı, esnafı ve yerel yöneticileri bu tür olaylara sıfır tolerans göstermelidir. Aksi takdirde birkaç sorumsuz kişi, binlerce emek sahibinin geleceğini tehdit etmeye devam edecektir.
YORUMLAR