Kur’an, apaçık bir nur; aydınlatıcı bir ışık olarak gönderildi.
Karanlıkları yok edip kâinata nur yaymaya geldi.
Kur’an, ihtiyaç duyduğunuz her konuyu açıklayıcıdır.
Yaşanan hayat ve yaşanacakla ilgili bilgiler barındırır.
Kur’an’ın mesajı, tüm insanlığa sunulan hem müjde hem nasihattir.
Kur’an’ın hedefi insanlığı huzur, afiyet, barış ve adalet içinde yaşatmaktır.
Kur’an, inananları sonsuz mutluluğa ulaştıracak kılavuzdur,
Nankörlük edenlere azabı hatırlatan açık ve kesin gerçektir.
Kur’an, her konuda son sözü söyleyen, en mükemmel hükümleri içerir.
Kâinatı yaratanın iyi ile kötüyü ayırt eden ilâhî son bildirisidir.
Hakikati tüm açıklığıyla ortaya koyan Kur’an’a güvenmeyen,
Kur’an’dan başka bir kitaba, bir söze de iman etmeyecektir.
Allah, sözlerin en güzeli olan bu Kur’an’ı kendi içinde tutarlı yaptı.
Ayetleri arasında mükemmel bir ahenk ve uyumla bize bıraktı.
Kur’an ‘a saygı duyanların, azap ayetleriyle tüyleri ürperir.
Rahmet ayetlerine okununca Allah’ın zikrine teslimiyet ve imanları ziyadeleşir.
Ruh, beden ve gönüller Kur’an ile huzur ve sükûnet bulur.
Kur’an, saygı duyanları nuruyla aydınlatarak manevi ikramda bulunur.
Kur’an’daki elçilerin hayatlarında, akıl sahipleri için ibretler vardır.
Kur’an’daki kıssaların hiçbiri, ayrıntısı bile hikmetsiz anlatılmamıştır.
Kur'an, müminler için şifa ve rahmet vesilesi olsun diye indi.
Allah’ın ayetleri, zalimlerin ise hüsran ve hırçınlığını ziyadeleştirdi.
Kur’an, bir öğüt, gönüllerdeki tüm hastalık ve dertlere kesin bir şifadır.
Müminler için yol gösterici ve her türlü iyiliğin membaıdır.
Hakikati işitmeyenlerin kulaklarında Kur’an’a karşı bir sağırlık var.
Ön yargılarından, ‘’Kur’an anlaşılmaz’’ diye yanlış bir algıları var.
Kur’an, kendisinden önceki kitapları onaylayan gerçeğin ta kendisidir.
Şüphesiz Allah, kullarının tüm yaptıklarından haberdar ve daima görmektedir.
Kur’an’la hidayet bulan kendisi için hidayet bulmuştur.
Kim sapmayı tercih ederse o da kendi aleyhine sapıtmıştır.
Kur’an’ın bildirdikleri, çok büyük ve önemli haberlerdir.
Çünkü Rabbimiz kitabında hiçbir şeyi boşuna dile getirmemiştir.
Eğer bütün insan, şeytan ve cin toplulukları bir araya gelseler,
Kur’an'ın bir suresini getirmeye dahi güç yetiremezler.
Hz. Allah, Kur’an’da en doğru, en âdilâne hükmü verir.
Hüküm verenlerin en hayırlısı, Kur’an ile hakikati dile getirir
Kur’an hiç şüphesiz Hz. Allah tarafından indirilmiştir.
Başkasına ait olsaydı içinde birçok hata ve tutarsızlık baş göstermişti.
Cebrail onu Levh-i Mahfuz’dan Peygamberin kalbine indirdi.
Hiçbir cin, şeytan, şerli yaratık ona hiçbir şey iliştiremedi.
Ne cin, ne şeytan, ne de benzeri şerli yaratık Kuran’a karışamaz.
Ona, tertemiz olanlar ve meleklerden başkası dokunamaz.
Kur’an okuyacağımız zaman, Hz. Allah’a sığınmalıyız
Kovulmuş her türlü şeytanın vesveselerinden Allah’a iltica etmeliyiz.
Kur’an okunduğunda, tam bir saygı ve teslimiyetle kulak vermeliyiz.
Kur’an bir konuda hüküm vermişse, ona alternatif görüşler öne süremeyiz.
Allah’ın kelamı Kur’an, konuştuğunda, herkes susup onu dinlemeli.
Kur’an ı Kerim vesilesiyle ilâhî merhamete lâyık hale gelmeli.
Kur’an’ı insanlığa tebliğ etme ve hayatına uygulama Allah’ın emri,
Hz. Allah’tan başka hiçbir güce, otoriteye boyun eğilmemeli.
Rabbimizden bize indirilenin en güzele, Kur’an hükümlerine uymalı,
Böylece hepimiz şuursuzca, apansız azap çatmasından korunmalı.
Kim ki Rabbinin gönderdiği son mesajı dinlemeyecek,
Zalimleri bekleyen azap, hiç farkında olmadan onlara bir anda inecek.
Hz. Allah, Kur’an’ı dinlemeleri için cinleri Resulullah’a yöneltmiş.
Cinler, geldiklerinde, birbirlerine “Susun!” deyip ayetleri dinlemiş.
İstifade etmek için birbirini susturup Kur’an’ı dinlediler.
Kendi toplumlarına birer uyarıcı olarak dönüp tebliğ ettiler.
Kur’an’ı dinleyince derhal ona iman ettik dediler.
Hiçbir şeyi Rabbe ortak koşmayacaklarını açıkça ilan ettiler.
Kur’an, gece gündüz okunup dururken yeterli gelmeyenler vardı.
Allah’ın indirilmiş kitabı varken başka mucizeler aradı.
Selam,
Dua ve
Muhabbetlerimle…
Fi Emanillah…
YORUMLAR