Biz insanlar için ferahlamak ve huzura ermek, sıkıntılarımızın ve üzüntülerimizin giderilmesiyle mümkün olur.
Her birimizin ayrı imtihanları, dertleri ve mücadele etmesi gereken alanlar var. İçinde bulunduğumuz ve bizi kuşatan hayatın bu gerçekliğini de göz önünde bulundurarak huzura nasıl kavuşacağımızın yol ve yöntemlerini bulmamız önem ve öncelik arz etmektedir.
Genel hatlarla baktığımızda gayrı müslimler bizden daha huzurlu ve müreffeh yaşarken bizler neden huzura muhtaç hallerde hayatımızı tüketiyoruz.
Hâlbuki “İslâm” kelimesinin kök anlamları içinde selâmet, kurtuluş, barış, huzur, emniyet ve teslim olup rahata ermek gibi mânâlar var. Bununla beraber bu kavramlardan ve hallerden en uzak yaşamak durumunda kalanlar da maalesef yine bizleriz.
Ümitsizlik ve karamsarlık prangalarından ve zindanlarından kurtularak, Allah’ın rızasını kazanmak ve Allah’ın sonsuz ile sınırsız rahmetinden istifade ederek bireysel ve toplumsal huzuru yakalayabiliriz.
Bu gelip geçici hayatta hepimizin ihtiyaç duyduğu ve istediği huzuru yakalamanın bazı gerekleri var.
Huzur, her şeyden önce huzurun kaynağı olan Allah’ı razı etmekle mümkün olur.
Allah’ı razı etmek de Allah’a güvenmekle olur.
Allah’a güvenmek de takdirine, taksimine, tercihine teslimiyetle olur.
İnsanın kendisini yaratan, yaşatan ve rızıklandıran Rabbine gereği gibi inanıp güvenmesi üzüntülerini giderip kederlerini dağıtır ve huzur Allah’a gereği gibi inanıp güvenmekle başlar.
Huzur için geçmişte yaşamaktan kurtulmak gerekir.
Rabbinin senin için kesinleştirdiği kaderle barışık yaşa.
Rızık için çalış, çabala ve tevekkülle gayret et.
Tevekküllün sonundaki taksimat için üzülme ve ilahi takdirin en hayırlı olduğuna güven.
İnsanın gönlü, ruhu, maneviyatı Allah’ın nimetlerini anmakla, hikmetlerini anlamakla ve rahmetini anlatmakla huzur bulur.
İnsan rabbine dua etmekle, derdini O’na arz etmekle teskin olur.
Olan ve olacak olan her şeyi Allah’ın bilmesi, duyması, görmesi insana huzur ve güven verir.
Selam, dua ve muhabbetlerimle...
Erkan FURKANOĞLU
İzmir / 30.01.2025
YORUMLAR