Her şeyden önce ve öncelikle insanın ferahlayabilmesi ancak Allah’ın ferahlatmasıyla mümkün olur.
Güven, ferahlamanın en önemli şartlarından biriyken güvenin kaynağı, sahibi ve sağlayıcısı el Emin olan Allah’tır. Gerçek anlamda güvende olmak, Allah’a güvenmekle ve gereklerini yapmakla olur. Böylece maddi ve manevi ferahlık kazanılabilir.
İnsanı en fazla ferahlatacak şey aşkın bir gücün(Allah’ın) gözetimi, sevgisi ve korumasında olduğu hissetmesidir. Rabbimiz Allah’ın son mesajı Kuran-ı Aziz’de ilettiği, Allah Rasulu Hz. Muhammed (asv)’ın en güzel örneklikle temsil, tebliğ ve teşvik ettiği vahiyde insanlığın dünya ve ahiret için kurtuluş reçetesinde şöyle buyurur Rabbimiz:
İman edip dünya ve âhiret için yararlı işler yapanları, içinde ebedî kalmak üzere, altından ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah bunu hak bir söz olarak vaad etti. Söz bakımından Allah’tan daha doğru kim olabilir! 4/122
Rabbimiz Allah’ın bu müjdesinden daha güzel bir şey olmasının imkânı yoktur.
Bu müjde ruhumuzu ferahlatırken bu manevi ferahlık maddi varlığımıza da güzel tesir ederek şifalanmaya vesile olur.
Allah’a inanıp güvenmek en hayırlı tercihimiz olur. Bize Mümin, Müslüman gibi paha biçilemez nitelikler kazandırır.
Dünya ve ahiret için gerek insanlar gerekse hayvanlar ve diğer canlılar için iyi, güzel, faydalı ve hayırlı işler yapmak, bizi sürekli daha iyi bir insan yaparak tekâmül sürecimize bereket kazandırır.
Rabbimizin armağanı olan Cennet’te nimetlere nail olma müjdesi insanı motive ederek hem manevi hem de maddi olarak ferahlatır.
Müjdeler güzeldir; Rabbimizin müjdesi ve sözü en güzel ve ferahlatıcı olanlardır.
O halde (siz yalnız Bana itaat ve ibadet ederek devamlı) Beni zikredin ki; Ben de sizi (rahmetim ve mağfiretimle) zikredeyim. (Nimetim ve faziletimle şereflendireyim.) Bana (sürekli ve samimiyetle) şükredin, sakın nankörlük etmeyin. 2/152
Rabbimiz Allah’ın varlıklara rahmetinden, kullarına merhametinden, yarattıklarına rezzak olarak lütfettiği nimetlerinden şükürle, hamdü sena ile zikretmek mağfiret ve rahmete vesile olarak ferahlatacaktır.
Rahman Allah’a ibadet, dua, kulluk ve itaat etme, insanın rahmet ve mağfirete erişmesine sebep olur.
Rabbiniz buyurdu ki: "(Sadece) Bana (inanıp-sığınıp) dua edin, ki size icabet (cevap verip kabul) edeyim. 40/65
Nankörlük, emanet olarak verilen her nimetin yitimine sebebiyet verir.
Şükür, emanet olarak verilen her nimeti kendi cinsinden iyi, güzel, fayda ve bereket için Allah rızası için değerlendirmektir.
Rabbiniz size: “Andolsun ki eğer şükreder nimetlerin hakkını verirseniz o nimetleri kesinlikle artırırım; eğer nankörlük ederseniz iyi bilin ki azabım da pek çetindir!” buyurmuştur.
Maddi ve manevi nimetleri garanti altına almanın yolu o nimetleri hayır yolunda kullanmaktır.
Hak, hakikat, adalet ve hayır yolunda kullanılan her nimetin şükrü eda edilerek kalıcılığı ve artmasını manevi sigortası yapılmış olur.
Somut ve soyut her nimetin kalıcı olması ve artarak devam etmesi ferahlık sebebidir.
Güvende olup korku ve endişeye mahkûm olmadan yaşamak da ferahlık sebebidir.
İnsanlar Allah’tan tövbe ile özür dileyip mağfirete erdirildikleri sürece azapla helak edilmeyecekler.
Tövbe fırsatları ve mağfiret güvencesi de ferahlık sebebidir.
İnsanlar, (tövbe edip) bağışlanmayı diledikleri sürece Allah onlara azap (edip, helâk) edecek değildir. 8/33
Bunları yaptığımızda ve özenle muhafaza ettiğimizde Rabbimiz Allah’ın güvencesiyle ferahlayacağımız muhakkak.
Bir de ferahlığı muhafaza edip kaybetmemek için Rabbimiz Allah’ın öğüt, uyarı, emir ve yasakları bildiren Aziz Kur’an’a samimiyetle riayet etmemiz gerekir.
Kim de benim zikrimden(Kur’an’dan) yüz çevirirse, (ayetlerimi inkar ederse, gönderdiğim peygamberimi yalan sayar, başka bir şeyden hidayet aramaya kalkarsa) bilsin ki, onun (dünyada) dar bir geçimi olur, (isterse dışı nimet içinde olsun, sapıklığından ötürü kalbinde daima darlık ve huzursuzluk bulunur) ve kıyamet gününde Biz onu kör olarak diriltiriz!
Bütün insanların felaha ve feraha kavuşması duamızla birlikte
Selam, dua ve muhabbetlerimle…
A.Erkân FURKANOĞLU
Kktc
29.05.2024
YORUMLAR