“Allah’a güzel bir borç vermek” Allah’ın yarattıklarına karşılığını ve fazlasını Rahman Allah’tan tahsil etmek üzere O’nun razı olduğu şekilde ve razı olduğu yerlere hayır yolunda harcamada bulunmaktır.
O hâlde, (dosdoğru hükümleri içinde barındıran bu Son Kitabın ışığında, en güzel toplumu oluşturmaya çalışın! İnkârcıların aldatıcı propagandalarına kulak asmadan, kendi yolunuzda kararlılıkla ilerleyin. En iyiyi, en güzeli ortaya koymak için çalışarak,) hayırlı işlerde birbirinizle yarışın. Unutmayın ki, hepiniz eninde sonunda Allah’ın huzuruna varacaksınız. O zaman Allah, anlaşmazlığa düştüğünüz her konuda aranızda hükmünü verecektir!Maide 48
Müjdelerin ve ödüllerin en güzllerini alacak olan dosdoğru olanlardır:Onlar, Allah’a ve âhiret gününe yürekten inanırlar; iyilik ve doğruluğu emreder, kötülükleri engellemeye çalışırlar ve iyilik yapma konusunda birbirleriyle yarışırlar. İşte bunlar da erdemli ve saygıdeğer kimselerdendir. 3/114
Onlar en akıllı yatırımı yapanlardır ki : Allah’ın rahmetiyle lütfettiklerini yine Allah ‘ın rızası için kullanarak emanet verilen imkanları en güzel değerlendirenlerdir.
Olanlar, herhangi bir hayır yolunda veya hayır işlerinde yapmış oldukları harcamaları Allah hesabına yapmış olmaktadırlar. Çünkü vermiş oldukları para ya da mal da bizzat Allah rızası için, O’nun yolunda, O’nun hesabına ve O’nun adına harcandığı için O da bu harcamaların karşılığını hem bu dünyada hem de ahiret yurdunda kat be kat fazlasıyla ödeyecektir.
(O hâlde, ey Müslüman,ey Mümin! Servetinin eksileceğinden korkarak muhtaçlara yardım etmekten kaçınanlara )De ki: “Hiç kuşkusuz Rabb’im, dilediğine sınırsız nîmetler bahşeder, dilediğine ölçülü ve idâreli verir. Öyleyse, malınızı cömertçe harcamaktan korkmayın! Unutmayın ki, Allah yolunda her ne harcarsanız, O size bunun karşılığını hem dünyada, hem de âhirette kat kat fazlasıyla verecektir. Çünkü O, nîmet verenlerin en hayırlısıdır!”
Yapılan tüm işler ve harcamalar sadece Allah rızası için olursa değer kazanır.
Onları doğru yola iletmek sana ait değildir (senin görevin sadece tebliğdir). Lâkin ancak Allah dileyeni (gerçeğe ulaşmak isteyeni) doğru yola iletir. Hayır, olarak harcadıklarınız kendi iyiliğiniz içindir. Yapacağınız hayırları ancak Allah'ın rızasını kazanmak için yapmalısınız. Çünkü yapacağınız her iyilik size eksiksizce geri dönecek ve size haksızlık yapılmayacaktır.Bakara 272
Dünya, ahireti kazanmamız gereken fani imtihan yeri, ahiret için kullanılacak bir binek,imtihan yolculuğumuzda dinlenmelik bir durak,ahiretin tarlası olduğuna göre burada fazla gayret edip ahirette Rahman Allah’tan tahsil etmenin yolu son pişmanlık fayda vermeden O’nun yolunda ve O’nun rızasında infak etmektir.
“Her birinize ölüm gelip ‘ Ey Rabbim! Ne olur bana azıcık daha süre tanısan da gönüllü yardımlarda bulunsam ve iyi kişilerden olsam’ diye yalvarmadan önce size verdiğimiz rızıklardan başkaları için de harcayın. Allah eceli gelince hiç kimsenin ölümünü ertelemez…” (Münâfikûn suresi, 63:10-11)
Rasulullah Hz. Muhammed asv :
Yüce Allah ahirette her birimizle tercümansız konuşacaktır. Hesap gününde insan sağına bakar önceden yapıp ettiklerini görür, soluna bakar önceden yapıp ettiklerini görür. İnsanı yaptıklarına göre bekleyen cennet ve cehennem vardır. O halde yarım hurma bile olsa kendinizi ve ehlinizi ateşten, cehennemden kurtarıp cennetlik olmaya gayret edin. Yarım hurma da bulamayan tatlı sözle kendini korusun, cehennemden kurtarıp cennetlik yapmaya gayret etsin.
( Buhari, Edeb 34/Müslim, Zekat, 66.)
Yaşadığımız ahir zamanın dertlerine, imtihanlarımıza ahir zamanın çözümlerini uygulayarak Rabbimizin felahına, ferahlığına kavuşabilmeye vesile edebiliriz.
Rahman ve Rahim Allah, maddi ve manevi her nimeti emanet olarak verdiği gibi şükrünü de kullarının hayatında ister. Her nimetin şükrü en güzel şekilde kendi cinsinden yerine getirmekle olur.
Zehirden şifa olan panzehir yapıldığı gibi dertlerimizin dermanı da kendinde olabilir.
Ekonomimizi düzeltmek muhtaçlara, dezavantajlılara ikram, ihsan, infak, destek ve yardım etmekle olur.
Hayatımızın her an ve her alanında ferahlamamız, başkalarını ferahlatmakla olur.
Hayatımızda huzur bulmamız başkalarının hayatına huzur sebebi, huzur kaynağı olmakla nasip olur.
Bilgimizden hayır görmemiz bilgiyi üretmekle, hayırda kullanmakla, insanlığın istifadesine sunmakla, yaymakla, bilgimizin gereklerini yaşamakla olur.
Mal-mülkten hayır görmek bunları emanet bilmekle, ihtiyacı olanlara vermekle, hayırda kullanarak maddi olarak azalsa da manevi olarak değerlendirmekle mümkün olur.
Güçten hayır görmek, hakkın hakimiyeti ve batılın yıkılması için kullanmakla olur.
Gençlikten hayır görmek, iki tarafı keskin bir kılıcın elimizde ve bize emanet edildiğinin şuuruyla enerjilerini iyi, güzel, hayırda doğru değerlendirmekle olur.
Ömürden hayır görmemiz, Yüce Allah'a inanıp güvenerek, salih amelleri devamlı ve arttırarak gerçekleştirerek olur.
imtihanın sonucunda herkese hakettiğinin karşılığını verecek.
Artık kim zerre kadar (ya bizzat) hayır yapmış (veya iyiliklere vesile ve sebep olmuş)sa, onun karşılığını mutlaka görecek (ve alacaktır).
Ve kim de zerre miktarı şer işlemiş (veya kötülüğe sebebiyet vermiş)se, onun da cezasını mutlaka görecek (ve bulacaktır).Zilzal 7-8
Yüce Allah yolundan ve rızasında ayırmasın, yar ve yardımcımız olsun…
Selam, dua ve muhabbetlerimle
YORUMLAR