Türk Eğitim Derneği (TED) tarafından öğretmenlik meslek kanunu ile ilgili bir metin önerisi yayınlanmıştı...
Cumhurbaşkanlığı Eğitim ve Öğretim Politikaları Kurulunda TED kökenli kişilerin bulunduğu dikkate alındığında, bu taslağın çıkacak olan Öğretmenlik Meslek Kanununun temeli olduğunu tahmin edilebilir.
İşte o taslak Öğretmenlik Meslek Kanununda yer alan öğretmen, yönetici ve müfettişlerin yetiştirilmesinden atanmasına, izlenmesinden değerlendirilmesine kadar birçok hususun ayrıntısıyla yer aldığı bu kanun taslağı metin önerisindeki dikkat çeken hususları yoruma girmeden aşağıda sıralamaya çalıştım
Öğretmenlik, devlet memurları kanunu içinde herhangi bir memuriyet olarak değil profesyonel bir meslek olarak ele alınmalı ve özel bir kanunu olmalıdır.
Öğretmenlerin eğitim fakültelerinde yetiştirilmesi esastır. Ancak öğretmen yetiştirmek üzere açılmış yükseköğretim programı bulunmayan branşlarda öğretmen ihtiyacının giderilmesi amacıyla Öğretmenlik Sertifika Programı açılır.
Eğitim fakültelerinde görev yapan öğretim elemanları her üç yılda bir, bir öğretmen ile birlikte 30 iş günü fiili olarak eğitim öğretim faaliyetlerine katılır.
Öğretmen yetiştiren kurumlara, üniversite sınavının yanında, yeteneklerini ve psikolojik uygunluklarını dikkate alan bir seçme ve yerleştirme sistemi ile öğrenci alınır.
Öğretmenler, Millî Eğitim Bakanlığı dahilinde veya haricinde herhangi bir kurum veya kuruluşta başka bir görevlendirmeye tabi tutulamaz.
Sözleşmeli ve ücretli öğretmenlik kaldırılarak tüm öğretmenler kadrolu olarak illerin ihtiyacına göre atanmalıdır.
Okul yöneticiliği profesyonel ve sürekli bir meslek olarak kabul edilmekte ve okul Yöneticisi Yetiştirme Programını bitirmesi koşulu getirilmektedir. Okul yöneticilerinin görev ve sorumlulukları okulun yönetiminde rutin bürokratik iş ve işlemlerin yürütülmesinin ötesinde bir eğitim öğretim liderliği perspektifi içinde tanımlanmaktadır.
Öğretmenlerin performansları; eğitim öğretim faaliyetlerine ilişkin planları, öğretim materyalleri ve içerikleri, sınıf içi uygulamaları, ölçme ve değerlendirme etkinlikleri, araçları ve uygulamalarının izlenmesi ve değerlendirilmesi ile ölçülmeli.
Uzman öğretmenlik için en az beş yıl fiili olarak öğretmenlik ve kendi alanında yüksek lisans derecesine sahip olmak; Başöğretmenlik için en az on yıl fiili olarak öğretmenlik ve kendi alanında doktora derecesine sahip olmak şartları aranır.
Öğretmen ve okul yöneticilerinin ek ders ücreti uygulaması kaldırılmakta onun yerine mesai usulü çalışma ve en yüksek devlet memuru maaşı ölçü alınarak maaşlarında iyileştirme esası getirilmektedir.
Öğretmenlerin haftalık iş yükleri 35 saat olarak düzenlenmektedir. Ders yükü az olan öğretmenlerin mesai saatleri; nöbet görevleri, eğitici etkinlikler ve benzeri çalışmalar ile doldurulmaktadır.Öğretmenlerin yıllık izinleri “Her koşulda yıllık toplam altı haftadan daha az olamaz.” şeklinde düzenlenmektedir. (Bu düzenleme, yarıyıl ve yaz tatillerinin en azından bir kısmının mesleki ve bireysel gelişme için kullanılacağı anlamına gelir.)
Öğretmenlerin hediye kabul etmesi, öğrencilerine özel ders vermesi ve derse geç kalma gibi disiplin suçları metin önerisinde tek tek sayılarak cezaları belirtilmektedir.
Sıralanan maddeleri burada bitirirken bir şeyler söylemeden geçemeyeceğim.
Bu önerilerin ne kadarı dikkate alınmıştır bilemem fakat toplumun her ferdini yetiştiren öğretmenlerin,kendini güncelleyen ,yeni düzene uyum sağlayan öğrencileriyle iletişimi güçlü olan ve en önemlisi mesleğini seven kişilerden oluşması gerektiğine inananlardanım. Umarım öğretmenlik meslek kanunu ;kamu , özel fark etmeksizin tüm öğretmenlerin özlük hakları koruyan ,memnun eden ve içlerine sinen bir kanun olur.
YORUMLAR