Bir çok insan gibi ben de televizyon haberlerini izlerken veyahut bir toplulukta sohbet ederken bazen dehşete düşüyorum. İnsanı en kirli, pis haliyle görüyoruz orada, ürküntü veren ve iyiliğe duyduğumuz inancı sarsan haberler, konuşmalar pek çoğumuzu yılgınlığa sürüklüyor maalesef.
Mesela gazetelerin üçüncü sayfaları bir süre sadece iyilik haberleriyle bezense, haber bültenlerinin arasına insanın ümit ve iyilik hislerini besleyen gerçek olaylar serpiştirilse nasıl olurdu? İyiliği duymaya hepimizin ihtiyacı var. İyiliği konuşmaya, yaymaya ihtiyacımız var..
Sadece insan olduğumuz için ötekinden mesul olduğumuz bilinci, başka türlü nasıl yaygınlaşabilir?
Bir umut televizyonu olsa da bize sadece insanların iyiliklerini anlatsa. İnsanın sadece kötülükten, kavga ve hırstan ibaret olmadığını, kimi ruhların ince dokunuşlarla dünyayı güzelleştirebildiğini bize söylese. Nasıl olurdu?
Bu kadar şiddetin, saldırganlığın, savaşların ve haksızlığın olduğu bir dünyada iyi olmak, iyi kalabilmek ve iyilik yapabilmek önemli bir erdem olarak değerlendirilebilir. Bu da hayatımıza anlam katan bir durumdur. İyilik yapan birey anlamlı ve değerli bir şeyler yapmış olmanın duygusuyla dolar. Anlamlı ve erdemli bir yaşam sürmek ise hayatta sahip olunabilecek en güzel şeylerdendir.
Araştırmalar iyiliğin, fiziksel sağlığımızla da doğrudan ilişkili olduğunu göstermektedir. İyilik yaptığımızda, vücudumuz oxitosin hormonu salgılamaktadır. Bu hormon kan basıncını düşürmekte ve kalbi korumaktadır. Bundan dolayı oxitosin hormonu “kalp koruyucu” olarak da adlandırılmaktadır. Aynı şekilde iyilik yaptığımızda, beynimizde endorfin salgılanmakta ve bu da yaşanan ağrıları azaltmaktadır. Ek olarak, iyilik yapmak stresi azaltır ve stresin getirdiği sağlık sorunlarından bizi korur. Yine iyilik yapan bireylerin önemli bir kısmının kendilerini enerjik ve güçlü hissettiklerine yönelik araştırma sonuçları bulunmaktadır.
Sonuç olarak, iyilik hem bizi hem de iyi davranışlara maruz kalan kişiyi iyi hissettirmektedir. Belki de burada vurgulanması gereken en önemli konu, iyiliği alışkanlık haline getirme meselesidir. İyilik alışkanlık haline geldiğinde, birey ve toplum olarak olumlu duygular yaşamak ve mutlu olmak bir alışkanlığa dönüşecektir.
Toplum olarak buna çok ihtiyacımız var.
YORUMLAR