İstanbul sözleşmesinin temel amacı şiddetin önlenmesi, mağdurların korunması ve şiddet uygulayanların adalete teslim edilmesidir. Ayrıca, toplumun her ferdini, özellikle de erkekleri ve erkek çocuklarını, tutumlarını değiştirmeye davet ederek, bireylerin vicdanlarını ve düşüncelerini değiştirmeyi amaçlamaktadır. Esas itibariyle, erkeklerle kadınlar arasında eşitlik sağlamaya yönelik çağrının yeniden yapılmasıdır; zira, kadınlara yönelik şiddetin kökleri, toplumda erkek ve kadın arasındaki eşitsizliğe dayanmaktadır.
Biliyor muydunuz? Tabi ki biliyorsunuz .Hepimiz ya haberlerde ya sosyal mecralarda kadın cinayetlerini gördük yada okuduk.
28 çeken Şubat ayında 35 kadın öldürüldü ama biz İstanbul Sözleşmesi’nden çekildik. Kim istedi, niye çekildik. Kime ne faydası var, sıkıntı neydi? Bitmeyen sorularla medeniyetten bir adım daha geri çekildiğimizi hissettim, ürperdim. Bu ülkede bedenleri erkeklere peşkeş çekilen kız çocuklarına, şiddet ile öldürülen kadınların geride kalanlarına hangi yüzle bakacaklar, onu düşündüm. .
İstanbul Sözleşmesi’nin ilk imzalayıcısı olan bir ülkenin böyle bir adım atması kadına karşı şiddetin desteklenmesine doğru bir adımdır. Çok üzücü…
Sosyal medyada dikkatimi çeken bir anket oldu olduğu gibi alıntıladım.
19 Mart'ı 20 Mart'a bağlayan gece sosyal medyada bir uğultu duyuldu. Saat 22 gibi tweetler atılmaya başlandı. İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılıyor, Merkez Bankası başkanı değişiyor... Gece yarısı oldu ve resmi gazete yayınlandı. Hukukçulara göre Cumhurbaşkanı kararnamesi ile İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılamaz ama kararname yayınlandı. Hukukçular anayasaya aykırı diyor ama bir gece yarısı kararnamesi ile her şey değişti. Peki sizce bir gece yarısı kararnamesi ile ülkemizde başka neler değişecek?
Sizce…
YORUMLAR