Bugün, babamız, eşimiz, kardeşimiz, sevgilimiz, arkadaşımız… Her rolü üstlenmiş erkeklerin günü. Ama bu kutlanmayan bir gün; çünkü bu ülkede bir erkeğin kendisi için özel bir gün olduğunu dile getirmesi bile cesaret ister oldu. Erkekler, kendilerine adanmış bir günün varlığına inanmakta zorlanıyor, kabul etmekten bile çekiniyor. Sebep mi? Kafalarda dolaşan bir sürü etiket: Tacizci, saldırgan, kadın düşmanı... İnanılmaz bir psikolojik baskı altında erkek olmak.
Erkek olmak toplumda bazen "suçlu" olmaktır, bazen de "ezilen."
Dünyaya baktığınızda, erkek intihar oranlarının kadınlardan daha yüksek olduğunu görürsünüz. Sessizce eziliyorlar. Sorunlarını dile getirmekten utanır hale geldiler. Çünkü “erkek adam şikâyet etmez” diyen bir toplumda yetiştiler. Ama gerçek şu ki, erkek hakları da tıpkı kadın hakları kadar önemlidir ve savunulmayı hak eder. Kadınları koruyan yasalar, bazen masum erkekleri ezmek için kalkan gibi kullanılıyor.
Kadınların korunması için haklı olarak pek çok yasa çıkarıldı. Ancak bu yasaların yanlış yorumlanması ya da uygulanması nedeniyle masum erkeklerin ezildiği de bir gerçek. Boşanma süreçlerinde çocuklarını göremeyen babalar, nafaka sisteminde adaletsizlik yaşayanlar, ya da toplumda "erkekler ağlamaz" baskısıyla duygularını bastıranlar… Bunları konuşmak bile cesaret istiyor, çünkü "Acaba tepki alır mıyım?" korkusu ağır basıyor.
Bir istatistik var ki yürek burkar: Dünyada ve Türkiye’de intihar eden erkeklerin sayısı kadınlardan daha fazla. Peki, neden?
Çünkü erkekler hep güçlü olmak zorunda, değil mi?
Duygusuz, taş gibi, dayanıklı...
Ama gerçek öyle mi?
Bugün, kadın haklarını savunmanın ne kadar gerekli olduğunu bildiğimiz gibi, erkek haklarını da konuşmak gerektiğini söylüyorum. Bu bir "karşılaştırma" değil, toplumsal bir denge meselesi.
Biz bile kendi günümüze sahip çıkamıyoruz. Bu sadece bize mi mahsus, yoksa sistemin bizi getirdiği bir noktada mıyız?
Geçen Sene sosyal medya hesaplarımdan bir paylaşım yapmıştım Dünya Erkekler Günü için. İki kadın arkadaşım kutlamıştı, sağ olsunlar. Birkaç erkek arkadaşım destekledi. Geri kalan çoğunluk ise sessizdi. Belki çekindi, belki umursamadı. Ama şunu anladım ki bu günü daha fazla duyurmak gerekiyor. Çünkü bu yalnızca bir kutlama değil, bir farkındalık çağrısı. Ama kadınlar günü olduğunda X yıkılır, İnstagram da alevler-kalpler havada uçuşur, çiçekçiler her neyse...
Bir Günümüz Var Ama Yok Gibi
Markalar, reklamlar, jestler? Hiçbiri yok. Erkek çalışanlara "for you" yazılı kutular, sosyal medya videoları, avantajlı kampanyalar? Onlar da yok. Bugün bir çingene bile araba camından "abla beğğ, yakışıklı abime bir gül alasın" demiyor. Erkeksen çalış, di mi?
Kadınlar Günü’nde billboardlar donatılır, dev kampanyalar yapılır.
Ama Dünya Erkekler Günü’nde?
Ne bir kampanya var, ne bir reklam.
Bugün, ne sabah masasına minik bir hediye kutusu bulan erkek çalışanlar var, ne de yolları süsleyen pankartlar.
En fazla birkaç yakın arkadaşınızdan "Günün kutlu olsun" mesajı beklersiniz. Ama çoğunluk zaten bilmiyor.
Erkek Olmak: Çalış, Sus, Katlan
Bir erkeğin sevinç göstermesi ayıptır. Üzgün olması zayıflıktır. Ağlaması? Erkek adam ağlamaz! Sıradan bir aksesuar taktığında bile “Bu ne hal?” denir. "Hesabı erkek öder", "Erkek dediğin kaba olur ama sevgi dolu", "Bakımlı mı? Aman aman!" Toplumun çizdiği bu sınırların arasında sıkışıp kalmış bir cinsiz biz.
Erkekler olarak daha fazla özgürlük istiyoruz. İstediğimiz rengi giymek, istediğimiz gibi hissetmek, ne olduğumuzla değil, kim olduğumuzla var olmak… Çünkü günün sonunda, sadece insanız.
Son Bir Çağrı
Evet, bugün Dünya Erkekler Günü. Ama fark edilmezsek, bizi de anlamazsanız, sadece takvim yaprağında bir yazı olarak kalacak. Kendi dünyamızda, kendi mücadelemizde var olmayı öğrenmeye çalışıyoruz. Ama unutmayın, hak eden bir teşekkür ve samimi bir kutlama, hepimiz için bir fark yaratabilir.
Kısacası, bugün bizim için önemli. Erkekler olarak üzerimizdeki "sapık, tacizci, kadın katili" gibi genellemelerin ağırlığını atmak istiyoruz. İstediğimiz sadece şu: İnsanız biz de, sevinçlerimizi, hüzünlerimizi, kırılganlıklarımızı gösterebilmek... Herkes gibi.
Bugün eşinize, kardeşinize, oğlunuza bir mesaj gönderin. Belki bu küçük jest, büyük bir farkındalık yaratır.
Bugün, "Erkek adama özel gün mü olurmuş?" demek yerine yanınızdaki babanıza, eşinize, kardeşinize bir "İyi ki varsın" demeyi deneyin. Bakın, nasıl içten gülümsüyorlar.
19 Kasım Dünya Erkekler Günü’nüz kutlu olsun!
Bilal YILMAZ
YORUMLAR