Sevgili okurlar, bir süre önce Danimarka’lı bilgin ve filozof Søren Kierkegaard’un çok etkileyici bir sözüne denk geldim.
‘Tanrı benimle ne kast etmiş olabilir?’
İnsanın hayatı boyunca kendisine soracağı en anlamlı sorulardan biridir: Bu dünyaya hangi boşluğu doldurmaya geldim?
İnsan, ömrü boyunca yerini arar ama bulmak kolay değildir. Kimi on sekizinde bulur kimi otuz beşinde kimi yetmişinde kimiyse bulamadan göçer bu dünyadan.
Benim yerim neresi?
Buna bir cevap bulduğumuzda hayat daha katlanılabilir olur. Bu yüzden Montaigne, “Bir amaca bağlanmayan ruh, yolunu kaybeder.” demiş. Søren Kierkegaard da aynı arayışta olacak ki “Tanrı benimle ne kastetmiş olabilir?” diye sormuş.
Yerden kasıt sadece sığınacak bir mekan değildir, bazen bir insan bazen bir düşüncedir.
İnsan kendisi için yaratılan boşluğu yani bu dünyaya geliş amacını bulmalı. Sonra gideceği yönü de bulur, gideceği kişiyi de.
Unutmayın, hiç kimse boşuna değildir, hiçbir şey boşuna değildir. Her varoluşun bir sebebi vardır, bir potansiyeli vardır.
Kısacık ömrümüzü; Potansiyelimizi ve bu dünyaya geliş amacımızı, bizi incitmeden, yaralamadan fark etmemizi sağlayacak insanlarla ve olaylarla doldurmalıyız.
Yediklerimizden sağlığımıza zararlı olan gıdalardan uzak durduğumuz gibi, sosyal yaşantımızda da ruhumuza zarar verecek insanlardan kaçınmalıyız. Ruhun tedavisi, bedenin tedavisinden çok daha meşakkatli ve kalıcı hasarı da daha yüksektir. Onun için hayatımıza alacağımız insanları her yönüyle ince eleyip sık dokumak gerekir.
İyi olmanız ve iyi insanlara denk gelmeniz umuduyla…
YORUMLAR