Çalışma yaşamında kadınlara yeteri kadar yer verilmediğinin, aile içi şiddetin önlenemediğinin ve kadınlar ile erkekler arasında eşitliğin sağlanmadığının vurgulandığı konferansta, çalışma yaşamında kadına yönelik şiddeti sona erdirmek için sosyal tarafların rollerinin ve katkılarının neler olabileceği konularına ilişkin deneyimler ele alındı.

Harran Üniversitesi Osmanbey Yerleşkesi Fen-Edebiyat Fakültesi konferans salonunda gerçekleşen programa, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Bektaş, İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celil Abuzar, Türkiye Yazarlar Birliği Şanlıurfa Şube Başkanı Doç. Dr. Mahmut Kaya, Gazeteci-Yazar Cihan Aktaş, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.

Konferans açılış konuşmalarını Genç-Yeşilay Kulübü Başkanı Emine Altun, Türkiye Yazarlar Birliği Şube Başkanı Doç. Dr. Mahmut Kaya, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Bektaş yaptı. Açılış konuşmalarından sonra Gazeteci-Yazar Cihan Aktaş’ın konferansına geçildi.

Kadına yönelik şiddetin insan hakları ihlali olduğunu vurgulayanCihan Aktaş; ‘Ne yazık ki; Kadına yönelik aile içi şiddet halen yapılmaktadır. Şiddet, kadının yalnızca bedensel ve ruh sağlığını etkilemekle kalmayıp, kendine saygısını, güvenini, yaşam kalitesini ve kendi yaşamını kontrol etme yetisini de yitirmesine neden olmaktadır. Toplumsal cinsiyet tanımlarını netleştirmemiz lazım. Tanımadan uzak gerçekleşen tanımlama, sınırlamalar içerir. Biz kendimizi doğru tanımalı, tanımlamalıyız. Kadınlarımızın ve erkeklerimizin muteber kabul edilmek için maruz kaldıkları toplumsal dayatmalar olabiliyor. Kız çocuğunu fiziksel açıdan beğenilmeye, erkek çocuğunu ise güçlü bir konuma sahip olmaya zorlayan yarışçı söylemler ve ortamlar üzerine ne kadar düşünüyoruz ve bu düşünceleri kendi hayatımıza hangi ölçüde yediriyoruz. Ne ekersek onu biçeriz. Kur’an’ın bakış açısı eğitimini sağlamalıyız. Böyle bir eğitim temelde ailede veriliyor. Dünya görüşlerinin terbiyesi de aileye yaslanır’ diye konuştu.

Konferans, Fen-Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Bektaş’ın Cihan Aktaş’a teşekkür belgesi vermesinin ardından, toplu fotoğraf çekimiyle son buldu.