Tanal’ın hazırladığı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, ölüm aylığının sigortalının vefat etmesi durumunda geride kalan hak sahibi konumundaki eş ve çocuklara bağlanan aylık olduğu hatırlatıldı.
Ölüm aylığında vefat eden sigortalının dul eşinin hak sahibi olduğunun anımsatıldığı gerekçede, yaşamını yitiren sigortalının dul eşine maaşın yüzde 50’si oranında aylık bağlandığı belirtilirken, bu durum için “hakkaniyetten uzak” değerlendirmesi yapıldı.

YAŞAM KALİTESİ ÇOK DÜŞÜK
Dünyada birçok devletin gerek çalışma hayatında gerek ülkelerinde yıllarca çalışmış, emekli olmaya hak kazanmış kişilere yüksek refahla yaşama imkânı sunduğunun hatırlatıldığı gerekçede, “Ülkemizde aktif çalışan sigortalılarda asgari ücretle çalışan oranı oldukça yüksektir, milyonlarca vatandaşımızın aylık maaşı yoksulluk sınırının altındadır. Yine emekli olmuş yurttaşlarımıza sunulan yaşam kalitesi, kuşkusuz ki birçok ülkenin emekli vatandaşlarına sunmuş olduğu yaşam kalitesinin çok altında kalmaktadır” denildi.
Türkiye ekonomisindeki kötü gidişatın, hayat pahalılığının hatırlatıldığı gerekçede, sabit gelirlilerin dengeli ve sağlıklı beslenebilmekten dahi yoksun kaldığı vurgulanarak, “Bu durum özellikle sigortalı olup da vefat eden eşin maaşının yüzde 50’lik kısmını almaya hak kazanan dul eşleri mağdur etmektedir. Sigortalı eşi vefat eden dul eşe bağlanacak olan ölüm aylığı oranının yükseltilmesi gerekmektedir” ifadelerine yer verildi.

SOSYAL DEVLET İLKESİNİN GEREĞİ
CHP’nin hukukçu vekili Mahmut Tanal’ın imzasını taşıyan kanun teklifinin gerekçesinde, söz konusu teklif ile 5510 sayılı Kanunda belirtilen şartları taşıyan, vefat eden sigortalının dul eşine bağlanacak olan ölüm aylığının, vefat eden sigortalının maaşının tamamı olarak belirlenerek sosyal devlet ilkesi anlayışının gereğinin yerine getirilmesi ve yurttaşların anayasadan kaynaklanan sosyal güvenlik hakkının ihlal edilmesinin önlenmesinin amaçlandığı belirtildi.