Tarih boyunca hür ve bağımsız yaşamayı, birlik ve beraberlik içinde hareket etmeyi, eşitlik, adalet ve hakkaniyetten ayrılmamayı kendine şiar edinen aziz milletimiz, bu hassasiyetlerini tüm dönemlerde kurduğu devletlerin ana ilkeleri haline getirmiş, zamanın şartlarına göre ihtiyaç duyduğu her şeyi kendi imkân ve kabiliyetleriyle sağladığı gibi, siyasi yönünü de kendi iradesiyle belirlemiştir.
Bundan 98 yıl önce “Türkiye Devleti'nin hükümet şekli cumhuriyettir.”diyen Türk Milleti, Milli Mücadeledeki zaferini taçlandırmış ve yeni bir devri başlatmıştır.
Egemenliği kayıtsız şartsız millete teslim eden cumhuriyetin kazanımları, aradan geçen bir asra yakın süredir çok bariz şekilde ortaya çıkmış, ülkemizin son yirmi yıldaki kalkınma hamlesi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti mesut, başarılı ve muzaffer olacaktır” sözünün ne kadar haklı olduğunu ispatlamıştır.
Bu yıl dönümü vesilesiyle cumhuriyetimize sahip çıkmanın, başlıca vatandaşlık görevlerimizden biri olduğunu hatırlatarak; milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını tebrik ediyor, bizlere bu sevinci ve gururu yaşatan cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile canlarını bu uğurda feda eden aziz şehitlerimizi rahmetle anıyor, gazilerimizi minnet ve şükranlarımı sunuyorum.