Reklam
Reklam

Tanal’dan Dünya Tiyatro Günü Açıklaması

Tanal’dan Dünya Tiyatro Günü Açıklaması

Tanal’dan Dünya Tiyatro Günü Açıklaması
27 Mart 2021 - 16:36
Reklam
Reklam

BİR YANDA KORONA BİR YANDA İKTİDAR BASKISI!

Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla açıklama yapan CHP’li vekil Mahmut Tanal, pandemi nedeniyle zor günler geçiren tiyatrocuların, müzisyenlerin, sahne emekçilerinin iktidar tarafından kendi kaderlerine terk ettiği belirtti.
İktidarın Anayasa’nın gereği olarak sanatçıyı korumadığını belirten Tanal, “Tam tersi bir tutum sergileniyor. Korona bir yandan, iktidar baskısı bir yandan sanatçılarımızı sarmış durumdadır” dedi.

 
CHP İstanbul Milletvekili Av. Mahmut Tanal, 27 Mart Dünya Tiyatro Günü dolayısıyla yazılı bir açıklama yaptı.
Tiyatronun toplumun ve yaşamın aynası olduğunu belirten Tanal, “Tiyatro deyince akla sadece hoşça vakit geçirmek, eğlenmek gelmemelidir. Sahnelerde sergilenen tiyatro oyunları, olaylar, bir toplumun farkında olmadığı kusurlarını, yanlışlarını, hatalarını görmesini sağlar. Tiyatro, kendi yaşantımızdan kesitler aktarır. Tiyatro sayesinde meselelere farklı açılardan bakabilme becerisi kazanırız. Tiyatro, halkın farkındalık ve bilinç düzeyinin, sorumluluk anlayışının artmasına vesile olur” dedi.

TİYATRO ÖZGÜRLÜKTÜR, YARATICILIKTIR
Tiyatro ve sanatın,bireye kendini anlatabilme, ifade edebilme, toplumu anlayabilme imkanı sunduğunu kaydeden Tanal, “Bir sanat dalı olarak tiyatro, özgürlüktür, yaratıcılıktır, üretimdir, güzele, mükemmele ulaşma çabasıdır” ifadelerini kullandı.

ATATÜRK’E GÖRE SANAT

Tanal, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, modern Türkiye’nin temellerini atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sahne sanatlarıyla yakından ilgilendiği söyledi.
Atatürk’ün sanatı seven, sanatçılara değer veren ve onları destekleyen bir lider olduğunu vurgulayan Tanal, “Zekasıyla, dehasıyla, öngörüsüyle herkesi kendisine hayran bırakan Büyük Önder Atatürk, bir toplumun ilerlemesinde en önemli etkenlerden birinin sanat olduğunun farkındaydı. Atatürk, sanatı lüks, fazlalık olarak değil, toplumun olmazsa olmazı, temel bir ihtiyaç olarak görmüştür. Bu yüzden Atatürk, ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözlerini sarfetmiştir. Yine Atatürk’ün ‘Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkâr olamazsınız’ şeklindeki sözleri dikkat çekicidir. Cumhuriyet’in temeli kültürdür” diye konuştu.

SANATÇI BİAT ETMEZ, ANLAYIN!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, kültür ve sanatla ilgili birçok ilke, yeniliğe imza attığını dile getiren Tanal, şöyle devam etti: “Ancak maalesef günümüzde Atatürk’ün sanatla ilgili vasiyetine uyulmadığını, mirasına sahip çıkılmadığını üzülerek görüyoruz. Özellikle son yıllarda sanat, gereksiz, önemsiz bir faaliyet olarak görülüyor. Günümüzde sanata ilişkin çalışmalar son derece yetersizdir. Sanatçılar yeterince desteklenmiyor. Zaten öncelikle sanata, tiyatroya ilişkin bakış açısının değişmesi lazımdır. Ülkeyi yönetenler, iktidar temsilcileri, sanatçıların, tiyatrocuların iktidarlar karşısında el pençe durmayan, biat etmeyen, güç karşısında eğilmeyen bireyler olduğunun farkına varmalıdır. Sanatın doğası gereği sanatçı, sorgular, özeleştiri yapma imkanı sunar.”

SANATÇILAR PANDEMİDE SAHİPSİZ BIRAKILDI


CHP’li vekil Mahmut Tanal, pandemi nedeniyle zor günler geçiren tiyatrocuların, müzisyenlerin, sahne emekçilerinin iktidar tarafından kendi kaderlerine terk ettiği belirtti. Pandeminin ağır koşulları altında ezilen, geçim sıkıntısı yaşayan birçok sanat emekçisinin yaşamına son verdiğini hatırlatan Tanal, şunları söyledi: “El üstünde tutulması gereken sanatçılarımıza sahip çıkılmamasının utancını yaşıyoruz. Sanatçılarımızın sosyal güvencesi yok. Kayıt dışılık, sosyal güvencesizliğin eksikliği, koronavirüs salgını sürecinde daha görünür oldu. Müzisyenler, tiyatrocular, ses sanatçıları, ressamlar, oyuncular, müzik ve sahne emekçileri, diğer sanat dallarındaki bireyler, 450 binin üzerindeki vatandaşımız pandemi sürecinde kendi kaderine terk edildi. Sosyal devlet ilkesi gereği sahip çıkılmadı. Haberlerde rastlıyoruz. Sanatçılarımız kendi enstrümanlarını satıyor. Birçok kişi intihar etti. Sahipsiz ve kimliksiz bırakılan bir sektördür, sanat sektörü. Sanatçılarımızın sosyal güvencelerini, ekonomik güvencelerinin sağlamalıyız. Sanatçılarımız için idari ve yasal düzenlemeler yapılmalıdır. Sanatçılarımıza sahip çıkmak, Anayasa’nın gereğidir. Ülkeyi yönetenlere Anayasa’nın ‘Sanatın ve Sanatçının Korunması’ başlıklı 64. maddesini hatırlatırız. 64. maddede, ‘Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır’ deniliyor. İktidar ise sanatçıyı korumuyor. Tam tersi bir tutum sergileniyor. Korona bir yandan, iktidar baskısı bir yandan sanatçılarımızı sarmış durumdadır.”

CHP İKTİDARINDA SANATÇILARIN SORUNLARI ÇÖZÜLECEK
CHP iktidarında sanatçıların sorunlarını çözeceklerini ifade eden Tanal, “Sorunların farkındayız. Çözüm önerilerimiz de hazır. Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu, daha partimizin sanat politikasına ilişkin kamuoyunu bilgilendirmişti. Bizim amacımız, sanatın özerkliğini, sanatçının özgürlüğünü ve gelecek güvencesi de dahil insanca yaşamasını güvence altına almaktır. Sanat, her türlü dış belirlemenin dışında tutulmalıdır. İktidara gelenlerin amacı, sanatçıları parti yandaşı yapmak değil, onlara özgürlük ortamı sunmak, üretkenleşmelerini sağlamaktır. Özerk bir sanat kurumu aracılığıyla kamu kaynakları verimli kullanılmalı ve eşit dağıtılmalıdır. CHP olarak sanat yapıtlarından yararlanmayı temel bir insan hakkı olarak görüyoruz ve öyle kabul ediyoruz. Amacımız, her uygar toplumda olduğu gibi Türkiye’de her yurttaşın sanat ürünlerinden yararlanmasını sağlamaktır. Sanatçıların da örgütlenme, çıkarlarını savunma hakkı olmalıdır. Sanatçıların gücü, siyasetin çok ötesinde her türlü gücün üstündedir” dedi.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum