Reklam
Reklam

Süleymancıların 'dolandırıcılık' dosyası genişliyor

Süleymancılar cemaati lideri Alihan Kuriş ve Fazilet Yapı şirketi yöneticilerine yönelik İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ‘nitelikli dolandırıcılık’ soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı.

Süleymancıların 'dolandırıcılık' dosyası genişliyor

Süleymancılar cemaati lideri Alihan Kuriş ve Fazilet Yapı şirketi yöneticilerine yönelik İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen ‘nitelikli dolandırıcılık’ soruşturmasında önemli bir gelişme yaşandı.

Süleymancıların 'dolandırıcılık' dosyası genişliyor
22 Aralık 2022 - 19:23
Reklam
Reklam

Süleymancılar ‘Dolandırıcılık’ dosyasındaki şikayetçileri tehdit etti Süleymancılar Cemaati yönetimindeki “FAZİLET EMLAK ve FAZİLET YAPI” şirketi ile birçok isme yönelik; dini duyguları istismar ederek nitelikli dolandırıcılık, tehdit ve şantaj suçlarından haklarında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nda soruşturma başlatıldığı gündeme gelmişti. Konut satışı adı altında dolandırılan mağdurlardan T.A.’nın şikayetiyle başlatılan soruşturmalar da cemaat lideri ‘ALİHAN KURİŞ’in de yer aldığı haberlere, cemaat kanadından ‘Haberleri kaldırın’ tehdidi de gelmişti. ‘Sakın ifade vermeyin’ diye tehdit ettiler Olaylara ilişkin detaylar basında gündem olmuş ve bu haberlerin ardından da savcılığa yeni mağdurların dilekçe vererek “Bu kişiler bizi de dolandırdı. Müşteki ve Tanık sıfatıyla dosyaya katılmak ve makamınız tarafından dinlenmek istiyoruz. Biz de mağduruz. Şikayetçiyiz.” şeklinde beyan verdikleri ancak, ilgili mağdurlara yönelik bu defa yine Süleymancı yöneticilerce telefonla aranarak ifade vermemeleri konusunda uyarılarak tehdit edildikleri de ortaya çıktı. ‘Dosyada taraf olmayın’ demişler Savcılığa giderek şikayetçi olan yeni mağdurları telefonla arayan Fazilet Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin sorumlu müdürü olan ve daha öncede resmi belgede sahtecilik ile nitelikli dolandırıcılık suçundan uzun yıllar cezaevinde tutuklu bulunan Seyfettin Çifçi isimli şahsın kendilerine yönelik aleyhte ifadeler verilmemesi konusunda şikayette bulunan mağdurlara yönelik tehditte bulunduğu ve ilgili dosyada taraf olmamaları hususunda da uyarıda bulunduğu bilgisine ulaşıldı. NE OLMUŞTU? Aynı usül ve yöntemlerle dolandırıldık, ‘BİZ DE MAĞDURUZ!” Süleymancı yöneticilere yönelik dolandırıcılık suçlaması haberlerini duyan ve savcılıklara giderek şikayet dilekçeleri veren yeni mağdurlardan bir vatandaş:“Aynı yöntemlerle bende dolandırıldım” diye verdiği dilekçedeki ifade de: “Savcılık makamınca yürütülen dosyada ismi geçen Fazilet Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firması ve yetkililerinden benim de şikayetim devam etmektedir. Ben de bu firma yetkilileri tarafından dolandırılarak mağdur edildim ve mağduriyetim halen de devam etmektedir. Basın da ve gazetelerde T.A. isimli mağdurun haberlerini okudum. Anlatılanların tamamının doğru ve gerçekçi olduğunu ben de biliyorum. Çünkü aynı usul ve yöntemlerle ve hemde zincirleme şekliyle ben de bu kişilerce dolandırıldım. İşbu dosyada kurumunuzun ve makamınızın çağrısı üzerine ifade vermek üzere hazırım. Çünkü konu ile ilgili söyleyeceklerim ve sunacağım belgelerle şüphelilerin ilgili suç ve suçları işlediklerinin sabit olduğu tarafınızdan zaten tespit edilebilecektir. Tarafımın şahit veya mağdur olarak dosyaya eklenmesini arz ile talep ediyorum. Tarafınızca gereğinin yapılması için saygılarımla arz ederim.” şeklinde, beyan vermiş ve bir diğer mağdurun ifadesinde ise:”Savcılığınızda yürütülen dosyada müşteki sıfatıyla katılan olmak istiyorum. Şöyleki, Fazilet Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Yöneticileri tarafından bende mağdur edildim. Kendileri şahsımdan imza alarak bu şirketi üzerime yapmış ve tüm şirket yetkilerini de kötüye kullanmışlardır. Yaşanan bu olayda ben aslında vekâlet vermedim. Bana söylenen ÜMRANİYE AS YAPI ve ÜMRANİYE KG İNŞAAT ismli firmalara komisyon bedeli karşılığında arsa toplama usulüyle takibi yapacağım söylendi. Bende emekli ve başka hiçbir geliri olmayan biri olarak ve dini duygularım da kullanılarak manevi anlamda kendilerine inandım ve yaptıkları teklifi de kabul etmek zorunda kaldım. Ancak, bu süreçte şirket yöneticileri tarafından ticaret maksatlı olmayan tutum ve davranışlar ve özelliklede mağdur edildiği ve haklarını almak istedikleri için şirketin Ümraniye'de bulunan ofislerine gelmek zorunda kalan mağdurların düştüğü durumları gördükten sonra kendileri ile vicdani olarak birlikte çalışmamam gerektiğine inandım. Hemen kendilerine ayrılmak istediğimi beyan ettim. Kendileri de şahsıma yine bir imza attırarak sözde ilişiğimi kesmişlerdi. Oysaki sonralardan öğrendiğim kadarıyla şahsım adına şirket devri yapılmış, hemen akabinde de sermaye artırımına gidilmiş ve birde üstüne resmi gazetede "alacaklılara çağrı daveti" amaçlı ilan vermişler. Benim bu yapılan eylemlerin hiçbirinden kesinlikle haberim yoktur. (Haberim henüz yeni oldu.) Daha sonraları da bu kişiler tarafından dolandırılan kişilerce haklarında açılan davaların olduğunu da duydum. Özelliklede son zamanlarda çevremizde ve basında çıkan haberlerden vahim bu durumları da öğrendim. Bende bu anlamda mağdurum. Bu kişiler şahsımı ve benden aldıkları imza ile birçok sözleşme yaptıklarını ve bu yetki ile birçok taahhütte bulunduklarını ve bu şekilde de bir sürü insanı dolandırdıklarını öğrendim. Özelliklede Hamza Hatipoğlu, Selim Çifçi, Seyfettin Çifçi ve Havva Nihal Çifçi bu işleri yapmıştır. Atmış olduğum bu imzalar nedeniyle başıma neler gelecegini bilemiyorum. Haklarında açılan bu soruşturmada müşteki sıfatıyla makamınızca celp edilerek dinlenmek istiyorum. Şikayetçiyim” diyerek, şikayette bulunduğu bilgisine ulaşılmıştı. Konuyu kamuoyu yakından takip ediyor Süleymancılar tarafından yönetilen Ümraniye Fazilet Emlak -Fazilet Yapı’ya yönelik yeni mağdurların da ortaya çıktığı bilgisi sonrasında cemaat yetkilileri tarafından başkaca kişileri dolandırdığı iddiasıyla icra müdürlükleri ve ceza mahkemelerinde yürütülen davaların olduğu bilgisi de ortaya çıktı. Cemaat lideri Alihan Kuriş ve cemaat kanadından bu kişiler hakkında, “Bu kişiler bizden değil, biz bu kişileri tanımıyoruz veya bu kişilere iddialardaki gibi cemaat olarak herhangi bir yetki veya sorumluluk verilmemiştir” şeklinde bir yalanlama yapılmamış olması olaylara ilişkin tüm iddiaların doğruluğunu güçlendiriyor. Bunca iddialara rağmen bir tutuklama veya bir gözaltı olmaması dikkatlerden kaçmazken kamuoyunda şimdi tüm gözler ilgili savcılıkların hazırlayacağı iddianamede, vahim iddialar karşısındaki verilecek kararların merakla beklendiği de netlik gösteriyor.





 

YORUMLAR

  • 0 Yorum