Basın açıklamasında ise şu ifadelere  yer verildi; 

"İstanbul Sözleşmesi, CEDAW gibi eşcinselliği hayatımızda meşrulaştıracak pek çok sözleşmelerin gerçek amacı, hassasiyeti yüksek olan Müslümanlar tarafından deşifre edilince, nefretle saldırıya geçmeye başladılar. Meydanlarda vücutlarını hayasızca açıp yaptıkları onursuzluğa onur yürüyüşü dediler. Gösterilerinde ağza alınmayacak seviyesiz sloganlar ve pankartlarla açıkça dinimize ve kültürümüze saldırarak Müslüman Anadolu halkının sinir uçlarına bilerek bastılar. Bizde bugün Şanlıurfa’nın kalbi olan Halil-ür Rahman’dan tüm dünyaya sesleniyoruz “çocuklarımızı size kaptırmayacağız”

Hucurat Suresi 

"Bizim Müslüman olarak cinsiyete bakışımızda, ideolojimizde bellidir. Bu konuda yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız O’na karşı itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır.” (Hucurat:13) Cinsiyet bizler için sapıklık ve alçaklık aracı değil, tanışmak ve takvaya ulaşmak sebebidir. " 

Bakanlara ve Cumhurbaşkanına çağrı!

Ey İçişleri Bakanlığı ülkemizde ve dünyada feminist eşcinsel terör örgütlerinin  terör  kapsamına alınarak kapatılmasını bekliyoruz.

Ey Adalet Bakanlığı  İnsanlığa karşı soy kırım ve insanlık  suçu işleyen  lgbt örgütlerini ve destekçilerini neden yargılamıyorsunuz?

Ey Aile Bakanlığı  asrın fitnelerine karşı korumaya çalıştığımız ailemizi toplumsal cinsiyet eşitliği ifsadına kurban etmeyiniz.

"İki elimiz ahirette yakanızda olacak"!

Ey Belediyeler ,

hangi partiden olursanız olun “Beytu'l mal elinizde” sapkın toplulukların projelerine ,sapkın sözde

sanatçıların programlarına tek kuruş verirseniz Allah ve Hz. İbrahim’in torunları şahit olsun ki, iki elimiz ahirette yakanızda olacak.

"Sayın Cumhurbaşkanım size sesleniyoruz!"

Siz Müslüman kimliğinizle aileye sahip çıkarak Ömerleri ,Ayşeleri soruyor ve arıyorsunuz. Oysa küresel güçler cinsiyetsiz toplum oluşturmak için çalışıyor. İsmini sayamadığım bütün devlet kuruluşları size bağlı. Allah’ın dostu Hz. İbrahim'in şehrinden sesleniyoruz. Kılcallardan sesiz sesiz istila etmeye çalışan bu ifsat örgütüne daha ne kadar meydanı bırakacağız? Peygamber efendimiz “din güzel ahlaktır” diyor. Çok acil önce ahlak önce aile diyerek “Ahlak seferberliği” başlatmanızı talep ediyoruz. Bizler bu konularda canımızla, malımızla, kanımızla sizin yanınızda olduğumuzu şanlı şehirden tekbirler getirerek haykırıyoruz.

Sen şahit ol!  ifadelerine yer verildi.

Haber: Sümeyra Karatekin Tosun

urfaradikal.com

Basın açıklamasının tam metni ise şu şekilde:

ŞANLIURFA AİLE PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI (14.10.2022)

Bugün burada toplanmamızdaki maksadımız ailemize, gençliğimize ve çocuklarımıza  yapılan ve yapılacak olan her türlü sapkın saldırıya karşı, bir olduğumuzu, beraber olduğumuzu  tek ağızdan haykırmaktır.

Bizler bugün birilerine saldırmak ya da kin, öfke ve nefret kusmak için bir araya gelmedik. Gençlerimizin ahlâkını bozmak için, ailemizin dinî ve geleneksel kodlarını hedefine oturtup yok etmeyi gaye edinerek her türlü yolu kendine meşru gören bozuk zihniyete karşı dimdik ayakta olduğumuzu göstermek için burada toplandık.

Dünyanın başına bela olan sapkın LGBT hareketi artık uluslararası üst akıl tarafından desteklenmektedir. Bu lobinin desteğini almak isteyen birçok şirket ve siyasi onların istediği gibi hareket etmektedir. İktidara geldiklerinde lobinin istedikleri yasal düzenlemeleri yapacaklarını vaad etmektedirler. Zira başta medya ve sosyal medya olmak üzere tüm imkânlar üst akıl tarafından sapkın Lobisinin emrine verilmiş durumdadır.

İstanbul Sözleşmesi, CEDAW gibi eşcinselliği hayatımızda meşrulaştıracak pek çok sözleşmelerin gerçek amacı, hassasiyeti yüksek olan Müslümanlar tarafından deşifre edilince, nefretle saldırıya geçmeye başladılar. Meydanlarda vücutlarını hayasızca açıp yaptıkları onursuzluğa onur yürüyüşü dediler. Gösterilerinde ağza alınmayacak seviyesiz sloganlar ve pankartlarla açıkça dinimize ve kültürümüze saldırarak Müslüman Anadolu halkının sinir uçlarına bilerek bastılar. Bizde bugün Şanlıurfa’nın kalbi olan Halil-ür Rahman’dan tüm dünyaya sesleniyoruz “çocuklarımızı size kaptırmayacağız”

Bizim Müslüman olarak cinsiyete bakışımızda, ideolojimizde bellidir. Bu konuda yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey insanlar! Sizi bir erkek ve bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız O’na karşı itaatsizlikten en fazla sakınanınızdır.” (Hucurat:13) Cinsiyet bizler için sapıklık ve alçaklık aracı değil, tanışmak ve takvaya ulaşmak sebebidir. 

 Çanakkale Savaşı'nın üzerinden yaklaşık bir asır geçmişken Osmanlı imparatorluğunu yıkanlar ile 'Osmanlı torunlarının aile yapısını düzeltmek istiyoruz' diyenlerin aynı kişiler olması garip değil mi? Bunlar sadece geçtiğimiz 50-60 yıl içerisinde 60-70 milyon insanı dünya genelinde katlettiler. Ve bu katliamlarını da "size demokrasi getiriyoruz" yalanıyla yaptılar.

Ortadoğu coğrafyasını cehenneme çeviren küresel güçlerin gözü Türkiye'mizde 6-8 Ekim olayları ve 15 temmuz darbe girişimi ile kaos çıkarmak istediler ancak bunda başarılı olamadılar. Bizi bu tarz saldırılar ile yıkamayacaklarını anlayınca bir takım uluslararası sözleşmeleri ve Sapkın LGBT fikrini dayattılar. Bu sayede milletimizi ahlâkî anlamda yozlaştırarak ülkeyi yıkmadan kendi istedikleri şekilde ailesiz bir aile yapısı oluşturmak istiyorlar. Bunda başarılı oldukları taktirde tek bir mermi dahi atmadan amaçlarına ulaşmış olacaklar. Üzülerek ifade edelim ki, eğer bir toplumun siyasetçileri, medyası, sanatçıları Avrupa'nın istediği gibi konuşuyorsa zaten büyük oranda başarılı olmuşlar demektir.

Tüm bu tehlikelerin farkına varan Polonya, Rusya, Bulgaristan, Macaristan, İngiltere, Ermenistan ve Ukrayna gibi ülkeler İstanbul sözleşmesi ve toplumsal cinsiyet eşitliğini ideolojik bir saldırı olarak görüp tüm bu uygulamaları ya hiç uygulamadılar ya da geri çekildiler. Çünkü bu politikaların amacı toplumu imar değil toptan imha etmek .

Allah’ın dostu Hz. İbrahim’in doğduğu makamdan ve Hak  mücadelesi verdiği toprakların çocukları olarak tüm  dünyaya, Türkiye’ye ve ülkemizin bütün kurumlarına  sesleniyoruz.

Ey RTÜK! ailemiz ve gençlerimiz  onlarca dizide ve  yarışma programlarında sapkın LGBT bireylerini seyrederken ve örnek alırken siz neredesiniz?

Ey YÖK! gençlerimizi size emanet ettik. Sizde küresel güçlerin finanse ettiği “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği veya Toplumsal cinsiyet adaleti ” adı altında cinsiyetsiz , ahlaksız , ailesiz sapkın zihniyeti körpe beyinlere mi yerleştiriyorsunuz?

Ey Sağlık Bakanlığı!  neden LGBT haktır, hürriyettir diyenler  “bunun bir hastalık olduğunu” yayacak çalışmalar yapmıyorsunuz?

Ey Milli Eğitim Bakanlığı! dokunmaya dahi kıyamadığımız çocuklarımızı size teslim ediyoruz. Eğitim ve öğretim sadece bilgi işi değildir. Bilgi ölçme sınavlarının yanında seçilecek öğretmenlerin Milli ve manevi  sınavlardan da neden geçirmiyorsunuz?

Ey Diyanet!  daha ne kadar  boş camilerde gençleri bekleyeceğiz. Önemli olan geleni yetiştirmek değildir “ gelmeyene yetişmektir”. Ne zaman “Allah'ın arzı mescittir” deyip insanın olduğu her yere gideceğiz?

Ey İçişleri Bakanlığı ülkemizde ve dünyada feminist eşcinsel terör örgütlerinin  terör  kapsamına alınarak kapatılmasını bekliyoruz.

Ey Adalet Bakanlığı  İnsanlığa karşı soy kırım ve insanlık  suçu işleyen  lgbt örgütlerini ve destekçilerini neden yargılamıyorsunuz?

Ey Aile Bakanlığı  asrın fitnelerine karşı korumaya çalıştığımız ailemizi toplumsal cinsiyet eşitliği ifsadına kurban etmeyiniz.

Ey Gençlik ve Spor Bakanlığı ! milli takımlar oluştururken neden fıtrata ters işler yapıyorsunuz? LGBT’li bireyleri hem de milli takıma alarak  gençlerimize neden yanlış rol modeller  sunuyorsunuz?

"İki elimiz ahirette yakanızda olacak"!

Ey Belediyeler ,

hangi partiden olursanız olun “Beytu'l mal elinizde” sapkın toplulukların projelerine ,sapkın sözde

sanatçıların programlarına tek kuruş verirseniz Allah ve Hz. İbrahim’in torunları şahit olsun ki iki

elimiz ahirette yakanızda olacak.

Ey millet vekilleri ve siyasi parti liderleri ! bütün toplumun vebali boynunuza . Önünüze gelen her metni okumadan imzalayarak “İstanbul sözleşmesi 6284 “  gibi fitneleri başımıza bela etmeyin. Hakka ters, fıtrata ters kanunların altına imza atmayın. .

 Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa VARANK’ın LCWaikiki’nin çalışanlarına gönderdiği mesajda “sapkın LGBT  çetelerinin çağrışımını yapan işaretleri kullanmamalarını istediğini” belirterek övgü ile bahsetti. Aynı hassasiyeti ve mücadeleyi başta sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm bakanlardan ve siyasilerden de bekliyoruz.

On dört asır boyunca İslam'ın sancaktarlığını yapan, yetmiş çeşit milleti bir arada huzur içinde yaşatan büyük İslam medeniyetinin varisleri olarak ailemizi, neslimizi, ahlak ve maneviyatımızı, birlik ve beraberliğimizi bozmayı hedef alan kökü ister dışarıda, isterse içerde olsun, adı ister parti ister dernek olsun, tüm fitne-fesat unsurlarına karşı mücadele etmeye kararlıyız.  Çünkü ailemiz, çocuklarımız, vatanımız, cinsiyetimiz, izzet ve şerefimiz kırmızı çizgimizdir. 

Yetkililerden de üzerlerindeki bu ölü toprağını atmalarını ve Anadolu Halkından gelen bu yoğun talebe daha fazla kayıtsız kalmamalarını ve gereken tüm adımları acilen atmalarını talep ediyoruz. Aksi takdirde kısa bir sürede telafisi mümkün olmayan büyük kayıplar yaşayacağımızı Peygamberler şehrinden, Milli Mücadelenin Şanlı şehrinden, Urfa'dan bir kez daha hatırlatıyoruz.

Ve son olarak

Sayın Cumhurbaşkanım size sesleniyoruz!

Siz Müslüman kimliğinizle aileye sahip çıkarak Ömerleri ,Ayşeleri soruyor ve arıyorsunuz. Oysa küresel güçler cinsiyetsiz toplum oluşturmak için çalışıyor. İsmini sayamadığım bütün devlet kuruluşları size bağlı. Allah’ın dostu Hz. İbrahim'in şehrinden sesleniyoruz. Kılcallardan sesiz sesiz istila etmeye çalışan bu ifsat örgütüne daha ne kadar meydanı bırakacağız? Peygamber efendimiz “din güzel ahlaktır” diyor. Çok acil önce ahlak önce aile diyerek “Ahlak seferberliği” başlatmanızı talep ediyoruz. Bizler bu konularda canımızla, malımızla, kanımızla sizin yanınızda olduğumuzu şanlı şehirden tekbirler getirerek haykırıyoruz.

Allah’ım sen şahit ol. Halil’inin makamından sana sesleniyoruz. Biz, bu sapkın toplulukla mücadele etmesi gereken tüm mercilere seslendik ve seslenmeye devam edeceğiz. Biz mücadele ediyoruz etmeye devam edeceğiz .

Sen şahit ol.