Kentimizin plansız alanlarındaki tüm yapıları ve planlı alanlarındaki yapı stoğunun hatırı sayılır bir kısmı yapı güvenliği açısından tartışmaya açılması gereken bir konudur. Tartışma konusu edilecek bu yapılar meydana gelebilecek orta ölçekli bir depremde bile can ve mal kaybına sebep olabilecek hasarlar alacak yapılardır. Bu gerçeğin kabulü ve teknik olarak sorgulanması ve stratejiler geliştirilmesi bir zorunluluk olarak ortaya çıkmaktadır. Yapı ömrü bilincinin oluşturulması ve içselleştirilmesi öncelikle meslek profesyonellerine, kent idarecilerine, farkındalığı yüksek bireylere ve topluma bağlıdır. Yapıların ömrünü etkileyen başlıca faktörler; 1- Sağlamlık (tasarım, taşıyıcı sistem, zemin durumu, malzeme, fonksiyon, inşa süreci)
2- Yıpranma- Eskime (çevresel faktörler, malzeme yıpranması, kullanıma bağlı yıpranma, işlevsel ihtiyaçların değişmesine bağlı dönüşümler)
3- Afetler (deprem, sel, yangın, kasırga) Şeklinde sıralanabilir. Şehrimizde özellikle kent estetiği ilkeleri açısından tartışmaya gerek bile olmayan, 2007 yılı öncesi ruhsatlı yapılar ve plansız bölgeler dâhil ruhsatsız (kaçak) yapıların çoğu ömrünü, çeşitli sebeplerden ötürü tamamlamış ve olası bir depremde büyük risk barındırmaktadır.
Bu tür yapıların tespiti, kullanım amacı ve insan sirkülasyonu açısından kategorize edilmesi ve öncelik sıralamasına göre bir an önce müdahale edilmesi bir görev olarak yerel idarecilerin sorumluluğundadır. Bu denetim sorumluluğunun yerine getirilmemesinin sonuçlarını son yaşadığımız İzmir depreminde çok acı tecrübe ettik. Söz konusu deprem sonrasında yapılan incelemelere göre can kayıplarının büyük bir bölümü ömrünü tamamlamış yapılar ile işlev değişikliği sebebi ile kesilen kolonların verdiği zararlardan olduğu gerçeği ortaya çıkmıştır. Kent merkezinde olup, şehir ekonomisinde önemli bir yer tutan KAPAKLI PASAJI başta olmak üzere, pasajlar bölgesindeki yapılar öncelikli olarak gündeme alınması gereken yapılardır. Deprem Mühendisliği alanında çalışmaları olan ve KAPAKLI PASAJINDA yapılan güçlendirme çalışmalarında kısmen danışmanlık ve teknik hizmet desteği veren Kentsel Dönüşüm Uzmanı İnşaat Mühendisi Zeki Yıldırım’a göre, yapının ilk projelerinin olmayışı ile beraber 1975 deprem yönetmeliğinin yürürlükte olduğu dönemde yapıldığı, yapı malzemeleri açısından son derece kalitesiz imal edildiği ve bununla birlikte; Her ne kadar ideal olmayan bir güçlendirme yapılmış olsa da söz konusu yapının mevcut durumunun;
1- Binanın ekonomik ömrünü tamamlamış olması,
2- İnşa döneminde dere kumu ile harman edilmiş betonun durabilitesinin azalmış olması ve mukavemet açısından yeterli mukavemet değerlerine sahip olmaması,
3- Çelik donatının şu an kullanımdan kaldırılan S220 çeliği olması ve çok yüksek korozyon sonucu çubuk kesitlerinin küçüldüğü, 4- Kullanıcıların işlev değişikliği sebebi ile dükkân genişletme amaçlı taşıyıcı sisteme müdahale ederek bazı kolonların kesildiği,
5- Toptan ve perakende ticaretin yoğun olduğu bu yapıda, gerek insan yoğunluğu ve gerekse ticari mal stoku açısından sürekli yüksek tonajlarda doldur-boşalt hareketli yük aktivitesine maruz kaldığı,
6- Yapı içinde sürekli yeni mahaller oluşturularak yük dengesinin bozulması,
7- Komşu yapılara geçişler sağlamak amacıyla teknik destek almadan çeşitli şekillerde geçişlerin oluşturulması, Bunun gibi çoğaltılabilecek birçok teknik sebepten dolayı özelde KAPAKLI PASAJI olmak üzere pasajlar bölgesindeki tüm yapıların acil bir eylem planı kapsamında değerlendirmeye alınması kente ve kentliye karşı bir sorumluluk olarak idarecilerin görevi olduğunu hatırlatırız.
Mimarlar Odasından Riskli Yapılara Müdahale Çağrısı
Şanlıurfa Mimarlar odasının yaptığı yazılı basın açıklamasında:
02 Temmuz 2022 - 17:51
YORUMLAR