İşte o paylaşım:
"İstanbul’a gelir gelmez, ayaklarım beni doğrudan Edip Akbayram’ın mezarına götürdü. Yüreğimde koca bir ağırlık vardı. Çiçekleri mezarının üzerine bırakırken içimde bir şeyler koptu. Çünkü ben, en sevdiğim insanın, ustamın, abimin cenazesine yetişememiştim.
O, benim için sadece ilk dinlediğim, ilk şarkısını ezberlediğim sanatçı değildi. O, benim idolümdü.
Gözlerimi kapadım, bir anda 6-7 yaşındaki halime gittim. O yaşlarda kulağıma çalınan sesi, içimde filizlenen hayranlığı hatırladım. O sesi ilk duyduğum anki heyecanı, onun şarkılarıyla büyüdüğüm yılları düşündüm.
Edip Abi, insana değer verirdi. Onurlu, vicdanlı, merhametliydi. O, sadece büyük bir sanatçı değil, aynı zamanda çok iyi bir baba, çok iyi bir dedeydi. Bugün mezarı başında bir kez daha anladım: O, benim kalbime dokunan, hayatıma yön veren en özel insanlardan biriydi.
Yanımda duran kızım Lavin, gözyaşlarıma anlam veremedi. Küçük elleriyle elimi tuttu ve masum bir sesle sordu:
"Baba, neden ağlıyorsun? Onu çok mu seviyorsun?"
O an boğazım düğümlendi. Kızıma baktım ve derin bir nefes alarak ona Edip Baba ile aramdaki hikayeyi baştan sona anlattım. Kim olduğunu, hayatımda nasıl bir iz bıraktığını, neden onun yokluğunun içimde kocaman bir boşluk olduğunu söyledim. Lavin, gözlerimin içine bakarken sanki o da hissetti acımı. Gözleri dolarak bana sarıldı.
Bir kez daha anladım ki bazı insanlar ölmez. Onlar, sadece bu dünyadan göçer ama kalplerde, hatıralarda, şarkılarda yaşamaya devam eder. Edip Abi de öyle biri… Ve ben, hayatımın sonuna kadar onu böyle anmaya, eserlerini okumaya, onun adını yüreğimde taşımaya devam edeceğim.
Ruhun şad olsun, güzel insan…
Güle güle benim Edip abim…"
Mahsun Kırmızıgül’ün bu duygusal paylaşımı, sanatçının hayranlarını ve müzik dünyasını derinden etkiledi. Usta sanatçı Edip Akbayram’ın eserleri ve bıraktığı miras, her daim hafızalarda yaşamaya devam edecek.
YORUMLAR