Reklam
Reklam

LGBTİ+larda cinsel sağlık haklarına erişimin engelleneceği endişesi artıyor

Son dönemde artışa geçen LGBTİ+ fobi sebebiyle, Türkiye’deki LGBTİ+’larda cinsel haklara erişimin engelleneceği endişesi başladı.

LGBTİ+larda cinsel sağlık haklarına erişimin engelleneceği endişesi artıyor

Son dönemde artışa geçen LGBTİ+ fobi sebebiyle, Türkiye’deki LGBTİ+’larda cinsel haklara erişimin engelleneceği endişesi başladı.

LGBTİ+larda cinsel sağlık haklarına erişimin engelleneceği endişesi artıyor
23 Haziran 2023 - 19:03
Reklam
Reklam

Onur Ayı’nın kutlandığı Haziran ayında, Türkiye’deki LGBTİ+’lerin yürüyüşleri yasaklanarak, toplanma ve ifade özgürlüklerinin kısıtlanmaya çalışıldığı görülüyor. Son dönemde hedef gösterilen LGBTİ+’lar, derneklerin kapatılacağı ve cinsel haklara erişimin engelleneceği endişesi taşıyor. Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Hakları (CİSÜ) Platformu üyesi SPoD’un (Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği) Genel Koordinatörü Oğulcan Yediveren, “Toplumsallaşmış bir LGBTİ+ fobinin yanı sıra siyasallaşmış bir LGBTİ+ fobi var. LGBTİ+ derneklerinin kapatılması, LGBTİ+'ların cinsel haklarına ulaşmasını önemli bir soruna dönüştürebilir” dedi.

 

2015 yılından bu yana Türkiye'nin dört bir yanında yapılan Onur Yürüyüşleri’nin yasaklandığını ve bazı siyasi partilerin LGBTİ+ derneklerini kapatmayı seçmenlerine seçim vaadi olarak sunduğunu belirten Yediveren, LGBTİ+ olmanın marjinalleştirildiği ve kriminalleştirildiği bir atmosferde LGBTİ+'ların cinsel haklar dahil her hakkına erişiminde birçok engelin açığa çıkmasını beklediklerine dikkat çekti.

 

Cinsel haklar konusunda durum vahim

“Artık önümüzde toplumsallaşmış bir LGBTİ+ fobinin yanı sıra siyasallaşmış bir LGBTİ+ fobi var” ifadesini kullanan Yediveren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sebeple bizlerin ifade ve örgütlenme özgürlüğüne engel olma çabalarının artacağına dair kaygımız var. Engeller iki şekilde karşımıza çıkabilir: İlk olarak devlet LGBTİ+'ların haklarına erişebilmesi için gerekli politikaları üretmeyebilir veya devlet LGBTİ+'ları haklarına erişirken maruz kaldıkları ayrımcılığa karşı korumuyor olabilir. İkinci olarak, LGBTİ+'lar ayrımcılığa ve hak ihlaline maruz kalacakları öngörüsüyle haklarını kullanmaktan feragat ediyor olabilir. Cinsel haklar özelinde ise durum daha vahim. Bizleri hiperseksüel varlıklar olarak stereotipleştirip bizi cinselliğe indirgemek iktidarın bizi geçersiz kılmak için sıkça kullandığı bir taktik. Bu taktik cinselliğin konuşulmasını tabu haline getirirken özellikle LGBTİ+'lar için cinsel hakları talep etmeyi daha da zor bir hale getiriyor. Dolayısıyla, cinsel haklara erişmek konusunda bir endişe duyuyoruz.” 

 

Türkiye'de hem LGBTİ+ olmak hem de LGBTİ+ hak mücadelesi vermenin yasak olmadığını belirten Yediveren, “Önümüzdeki dönemde mecliste LGBTİ+ karşıtı partilerin bu yasal zemini mümkün kılmak için çalışacağını düşünüyoruz.  Bunun olmasının önüne geçmek için elimizden geleni yapıyor olacağız. LGBTİ+ derneklerinin kapatılması halinde LGBTİ+'ların cinsel haklarına ulaşması önemli bir soruna dönüşecektir” dedi.


CİSÜ Hakkında 

CİSÜ Platformu, cinsel haklar ve üreme haklarının temel insan hakları kapsamına girdiği kabulüyle; cinsel sağlık ve üreme sağlığı haklarına ve hizmetlerine hiçbir ayrımcılık olmadan erişimi desteklemek üzere çalışan; ulusal ve yerel sivil toplum örgütleri, akademik kurumlar, meslek örgütleri ve akademisyenlerin bir araya gelerek bireyin özel hayatında ve kamusal alanda ortak savunuculuk çalışmaları gerçekleştirilmesini sağlamayı amaçlamaktadır. CİSÜ Platformu 2013-2018 yılları arasında Kahire +20 ve Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Platformu adıyla çalışma yürütmüştür. Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen Sivil Toplum Ağlar ve Platformlar Destekleme Programı tarafından desteklenen “Türkiye’de Üreme Hakları ve Sağlığı Platformunun Güçlendirilmesi” projesi kapsamında 2020 yılı şubat ayı itibariyle Platform çalışmaları yeniden aktive olmuştur. Platform cinsel sağlık ve üreme sağlığı, aile planlaması, kadın sağlığı, halk sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, engellilik, sığınmacı ve mülteciler, gençlik ve hukuk alanında çalışmakta olan sivil toplum kuruluşları ve bireysel üyelerden oluşmaktadır.              

YORUMLAR

  • 0 Yorum