Basın Açıklaması Metni:
Rahman
ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Allah’ın
laneti zalimlerin üzerinedir.
İşgalci
rejim dün Gazze’nin Beyt Lahiya bölgesinde,
çoğu çocuk ve kadın, en az 73 Filistinliyi katletti ve onlarca kişiyi de
yaraladı. Dikkatlerin Hizbullah ve İran’a yöneldiği son zamanlarda, işgalci
rejim Gazze’deki zulmünü arttırdı, her gün onlarca Filistinliyi öldüren
siyonistler birkaç gün önce insanları yakarak katletti.
YAHYA SİNVAR’IN ŞEHADETİ
Değerli
Kardeşlerim
HAMAS
genel sekreteri Yahya Sinvar, üç gün önce, Gazze’de, siyonistlerle girdiği
göğüs göğüse bir çarpışmada şehit oldu. Üzgünüz ama direnişe olan ümidimiz ve
inancımız daha da arttı. Örnek bir direniş sergileyen, bu büyük azim ve
kararlılığına karşı Rabbimizin kahramanca bir ölüm nasip ettiği Yahya Sinvar,
bizlere eşsiz bir miras bıraktı.
Siyonistler,
Sinvar’ın Gazze’deki tünellerde saklandığını, sivilleri ve rehineleri canlı
kalkan olarak kullandığını söylüyorlardı. Oysa bütün dünya gördü ki HAMAS’ın 61
yaşındaki lideri, siyonist çeteyle en ön safta, göğüs göğüse çarpıştı ve
kanının son damlasına kadar direndi. Neticede, işgal ordusunun bir tank
mermisiyle şehit düştü. Büyük kahraman ve örnek İslam şahsiyeti Yahya Sinvar
şehadetiyle, zalimlerin, işgalcilerin, gasıpların, suçluların ve bunlara arka
çıkanların kalbine derin bir korku saldı, zulme karşı, adaletten ve özgürlükten
yana olan herkese de büyük bir cesaret, inanç ve umut aşıladı.
Değerli
Kardeşlerim
Tıpkı
Yahya Sinvar’ın hayatının son anına kadar direnmekten vazgeçmediği gibi Filistin
halkı da bir yıldır üzerlerine ölüm yağdıran işgalcilere karşı direnmekten
vazgeçmiyor. Gazze öldürülüyor fakat yenilmiyor. Siyonistler Filistinlileri,
uçaklarla, helikopterlerle, füzelerle, tanklarla, keskin nişancı tüfekleriyle, evlerde,
okullarda, hastanelerde, ibadethanelerde, araçlarda, ambulanslarda, güvenli
bölge ilan edilen yerlerde bombalıyor, insanları yakarak katlediyorlar. Tüm bu
baskılara karşı Filistin halkı topyekûn direniyor ve siyonistler bu halkın
iradesini kıramıyor.
Kısa
bir süre içerisinde şehit olan çok büyük Müslüman liderlerle ilgili bir not
düşmek isterim. Temmuz ayında İsmail Heniyye, eylül ayında Hasan Nasrallah, üç
gün önce de Yahya Sinvar şehit oldu. Rabbim en iyilerimizi ve en
değerlilerimizi katına yükseltiyor. Siz de fark etmişsinizdir yeni bir lider
tipiyle karşılaşıyoruz. Yalan söylemeyen, hamaset yapmayan, popülizm yapmayan, tükürdüğünü
yalamayan, U dönüşleri yapmayan, koltuğa yapışmayan, saraylarda değil halkıyla
içiçe yaşayan, en büyük riski göze alan, şehit kavramından rant elde etmeyen,
bizzat şehit olan, yeni ve gerçek Müslüman liderlere şahitlik ediyoruz. Rabbim
bütün Müslüman halklara ve bize de böyle örnek liderler nasip etsin.
Eli
kanlı işgal kuvvetleri Filistin katliamında hiçbir stratejik amacına ulaşamadı.
Şimdi aynı saldırganlığı Lübnan halkına da yöneltti. Fakat iki haftadır karadan
Lübnan’a girmeye çalışan işgal ordusu, hiçbir ilerleme kaydedemedi, üstelik
ağır kayıplar verdi. 14 Ekim’de, Hizbullah tarafından fırlatılan SİHA’lar çok
sayıda işgal askerinin hayatına son vererek siyonistleri şoka uğrattı. Askeri
başarı elde edemeyen ve direnişi çökertemeyen siyonistler sivilleri katletmeye
devam ediyor.
AKSA
TUFANI’NIN ETKİSİ
Değerli
Kardeşlerim
Aksa
Tufanı dünyayı ikiye ayırdı. İşgale, soykırıma ve katliama karşı olan bütün
özgür halklar Filistin safında yer aldı. Yeryüzünün şeytani güçleri Amerika,
İngiltere, Fransa, Almanya, bunlarla birlikte hareket eden Batı ve yerli
işbirlikçileri ise siyonistlerin safında yer aldı. Bu nedenle siyonistlerle
hesaplaşmak küresel emperyalizm ve yerli uşaklarıyla hesaplaşmaktır. Siyonistlere
meydan okumak, büyük kapitalist devletlere ve yerli işbirlikçilerine meydan
okumaktır. Tam da bu sebeple dünyanın her yerinde milyonlarca insanla aylardır siyonistlerin
korkunç katliamına karşı Filistin’e destek olmak için bir araya geliyoruz.
İSRAİL
İLE TİCARET
Değerli
Kardeşlerim
Aksa
Tufanı’nın üzerinden 7 ay geçtikten sonra, meydanlarda kurduğumuz baskının da etkisiyle,
siyonistlerle ticaretin kesilmesine karar verilmişti. Fakat görüyoruz ki siyonistlerle
ticaret, hileli yollarla devam ediyor. İşgalci rejimle sözde kesilen ticaret,
gerçekte devam ettiriliyor. Nasıl mı? Gelin bir örnek üzerinden anlamaya
çalışalım. İki hafta önce Anadolu Ajansı ve TRT’de geçen haberlerden, bu sene eylül
ayında, Türkiye’den Filistin’e ihraç edilen çeliğin, geçen senenin aynı ayına göre
% 30.930,5 artış
gösterdiğini öğrendik. 2023 eylül ayında 156 bin 700 dolar olan çelik ihracatı,
2024 eylül ayında 48 milyon 626 bin 330 dolar artış
göstermiş.
Değerli Kardeşlerim,
Filistin,
bütün ihracat ve ithalatı siyonistlerin kontrolünden geçen, bütün şehir ve
kasabaları siyonistler tarafından kuşatılmış, bir ayda 48 milyon 600 bin
dolarlık çelik ihtiyacı olmayan ve bu miktardaki çeliği işleyecek sanayiye de
sahip olmayan bir yerdir. O halde Filistin’e yapılan çelik ihracatında, geçen
senenin eylül ayına göre, bu senenin eylül ayındaki 300 kattan fazla artışın
açıklaması nedir? Bunun tek açıklaması, Filistin’e yapıldığı söylenilen çelik
ihracatının, gerçekte siyonistlere yani işgalci rejime yapıldığıdır.
Değerli
Kardeşlerim
İşgalci
rejime petrol sevkiyatı da tüm hızıyla devam ediyor. İşgal rejiminin kullandığı
petrolün önemli bir kısmı, Türkiye üzerinden ulaştırılıyor. Azerbaycan devlet
şirketi SOCAR tarafından satılan petrol, Bakü-Tiflis-Ceyhan boru hattı ile Ceyhan’a,
buradan gemilere yüklenerek işgalci rejimin limanlarına taşınıyor. Bugün siyonist
rejimin, Filistin’i, Lübnan’ı, Suriye’yi, Yemen’i ve Irak’ı bombaladığı uçakların
yakıtının önemli bir kısmını Türkiye tedarik etmektedir.
KÜRECİK
VE İNCİRLİK ÜSLERİ
Değerli
Kardeşlerim
İşgalci
rejime yönelik füze ve hava araçları ile gerçekleştirilecek saldırılara karşı bu
rejimin güvenliğinin sağlanmasındaki en önemli araçlardan birinin Türkiye’de
yer alan ve 2012 yılında tesis edilen Kürecik Radar Üssü olduğu açıktır.
NATO’ya bağlı bu üste tüm bölgeyle ilgili anlık veriler toplanarak NATO üyesi
devletlerle paylaşılmaktadır. İlk günden itibaren Filistinlilere yönelik
katliamda siyonistlere sınırsız destek sunan ve soykırım suçunun ortağı olan Amerika’nın
Kürecik Üssü’nden elde ettiği bilgileri işgalci rejimle paylaşmadığını kabul
etmek saflık olur. Türkiye’nin işgalci rejimin güvenliğini sağlayan en önemli
unsurlardan biri olması hepimiz için büyük bir utanç vesilesidir.
Değerli
Kardeşlerim
Siyasi
iktidar Siyonist işgal rejiminin Filistin’de soykırım yaptığını ilan ediyor.
Fakat bu rejimle ticareti gerçekten kesmiyor. Siyonist saldırganlığın Türkiye
için tehdit olduğunu beyan ediyor fakat siyonistlere petrol sevkiyatını
kesmiyor. Tüm dünyaya işgalci rejimin icra ettiği katliamların durdurulması
çağrısını yapıyor fakat işgalcileri koruyan Kürecik Radar Üssü’nü kapatmıyor.
Diğer
taraftan Adana’da, Ankara’da ve İstanbul’da, işgalci rejimle tüm ilişkiler
kesilsin çağrısı yapanlar gözaltına alınarak düşünce özgürlüğü, basın
açıklaması ve protesto hakkımız engelleniyor.
Değerli
Kardeşlerim
Türkiye’nin
her yerinde meydanlardan siyasi iktidara sesleniyoruz: Siyonistlerle direk veya
dolaylı, her türlü ticaret kesilmelidir. İşgal rejime petrol sevkiyatına son
verilmelidir. İşgalcileri koruyan Kürecik ve İncirlik Üsleri kapatılmalıdır.
Hala yürürlükte olan serbest ticaret anlaşması iptal edilmelidir. Soykırım
sürecine fiilen iştirak eden çifte vatandaşlar cezalandırılmalıdır.
Yahya
Sinvar’ın şehadeti bizlere, korkunun ve pasifliğin zillet, cesaretin ve
harekete geçmenin de izzet olduğunu tekrar gösterdi. Bizler izzeti zillete
tercih ediyoruz. Siyasi iktidardan da bunun gereğini yerine getirmesini
istiyoruz.
Aylardır
dillendirdiğimiz bu taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğimizi tekrar ilan
ediyoruz.
YORUMLAR