Türkiye
Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi
Odası’nda basın açıklaması yapıldı. Gerçekleştirilen ortak basın açıklamasına;
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası, Şanlıurfa Ticaret Borsası, Şanlıurfa Ziraat
Odası, Şanlıurfa Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği, HAK-İŞ, MEMUR-SEN, TESK,
TÜRK-İŞ, TİSK, KAMU-SEN temsilcileri ve STK başkanları katıldı.
Türkiye’de
eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasını Sendika ve Sivil Toplum
Kuruluşları adına Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı
İ.Halil Peltek okudu.
Başkan
İ.Halil Peltek açıklamada, şunları kaydetti;
Şu an 81 İl’de Türkiye’nin önde gelen
30’a yakın meslek örgütü, sendika konfederasyonu ve sivil toplum kuruluşu, hep
birlikte bu açıklamayı yapıyoruz. Bizler, her kritik dönemde milletimizin ve
devletimizin yanında durduk. Üstlendiğimiz sorumluluğun hakkını vererek hareket
ettik. Bugün de, İdlib’te gerçekleşen hain saldırıya ilişkin, ortak tepkimizi
gösteriyoruz.
Öncelikle vatanın huzuru, güvenliği
ve mazlumları müdafaa etmek üzere üstlendikleri görevde şehit olan tüm kahraman
askerlerimizin ruhları şad olsun. Rabbim şehitlerimizin mekânını cennet,
eylesin. Yakınlarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar nasip
eylesin. Milletimizin başı sağ olsun.
Askerlerimiz İdlib’de, hem ülke
sınırlarımızı ve hem de mazlumları korumaktaydı. Zira Suriye’de yaşanan
zulümlere, yüzbinlerce sivilin zalimce katledilmesine, milyonların evinden,
toprağından sürülmesine, dünya sessiz kaldı. Türkiye’nin barış ve huzur odaklı
çabalarıysa, ne yazık ki, pek çok ülkede karşılık görmedi.
Buradan tekrar sesleniyoruz.
Karşımızda, insanlıktan nasibini
almamış, tüm ahlaki, insani ve dini değerleri hiçe sayan, kendi yurttaşlarını
bile topraklarından eden, canlarına kasteden, zihniyete sahip bir rejim
bulunuyor. Suriye’yi her geçen gün daha da ağır bir yıkıma sürüklüyor. İşte
rejim güçleri son olarak da, yapılan anlaşmalara uymayarak, askerlerimizi
kalleşçe pusuya düşürdü.
Bu saldırı, asla kabul edilemez.
Dolayısıyla, masum insanları katleden ve ülkemizin güvenliğine de açık tehdit
oluşturan bu rejim unsurlarına karşı sessiz kalmamız beklenemez. Tarihi ve
kültürel bağlarımız bulunan, rejimin zulmünden kaçan Suriyeli kardeşlerimizin
yaşama hakkını korumak tarihi, insanı ve vicdani sorumluluğumuzdur. Türk
Devleti ve Ordusu, bugüne kadar, Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı
harekâtıyla terör örgütlerine ve destekçilerine gereken cevabı en güçlü şekilde
vermiştir. Elbette bu acımasız saldırının sahipleri bunun bedelini ödeyecektir.
“Bahar Kalkanı” harekâtıyla da bu
bedeli ödemeye de başlamışlardır. Şunu da herkes bilsin ki, biz, her türlü
zorluğu aşmasını bilen bir milletiz. Mevzubahis vatan olunca, tüm siyasi ve
fikri ayrılıkları bir tarafta bırakırız. İşte şimdi de birlik ve beraberlik
içinde hareket ediyor, sabır ve dayanışma gösteriyoruz. Ülkemizin menfaatlerini
her şeyin üstünde tutuyoruz. Bugün her zamankinden daha güçlü şekilde biriz,
bütünüz ve birlikteyiz. Türkiye’nin tüm kesimlerini temsil eden Mesleki ve
Sivil Toplum Örgütleri olarak, bayrağımızın altında kenetlendik.
Katil rejime karşı kararlı şekilde
mücadele eden devletimizin ve kahraman ordumuzun yanındayız. Alınacak her kararın,
atılacak her adımın arkasındayız. Cenabı Hak ülkemizi korusun, milletimizin
birliğini ve dirliğini muhafaza etsin, ordumuzu muzaffer kılsın.
YORUMLAR