“Türkiye’de kamu
idaresinin hukuka aykırı iş ve eylemeleri aleyhine açılan davalarda yargısal
mücadele yürütmek, yoğun emek ve sabır gerektiren oldukça zorlu ve uzun
süreçler gerektiren maliyetli bir iştir. İşte böyle bir süreç kentin ve
kentlinin hukukunu korumak amacıyla Şehir Plancıları Odası Şanlıurfa İl
Temsilciliği’nin açtığı davayla işletildi ve olumlu sonuç alındı.
Karaköprü İlçesi
Doğukent Mahallesi 3309 ada 1 parselde 101 dönümlük Kadın Doğum ve Çocuk
Hastanesi alanı ile Batıkent Mahallesi 761 nolu parselde yaklaşık 52 dönümlük
Sağlık Tesis alanı (hastane) olan bu taşınmazlar, (150 dönüm) imar plan
değişiklikleri ile konut alanına dönüştürülerek satılmak istendi. TMMOB Şehir
Plancıları Odası Şanlıurfa İl Temsilciliği’nin açtığı dava sonucunda, hukuka
aykırı işlem ve usulsüzlükler Danıştay nihai kararı ile iptal edildi.
Ama ne yazık ki
bu iptal kararını uygulamamakta direnen idareler ayak diremeye devam ediyor.
Konuyla ilgili odanın sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada; 9
Nisan 2021 tarih ve 3804 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı ile onaylanan plan
değişikliklerinin Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi ve Karaköprü Belediyesinde
askıya çıkarıldığını, mahkeme kararıyla hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle iptal
edilen imar planı uygulamalarının aynı şekilde tekrar askıya çıkarıldığını ve
bu şekilde Urfamızın sosyal donatılarının satılarak başka illere harcanacağını
ifade ederek, kamuoyuna duyarlılık ve STK’lar ile vatandaşlara planlama
süresinde itirazda bulunarak haklarını savunma çağrısında bulunulmuştur. Bu
çağrı hukukun üstünlüğünün geçerli olduğu bir ülkede garip kaçardı. Çünkü asıl
olan yargı kararlarına uygun işlem tesis etmektir. Ülkemizde bu çağrı oldukça
olağan bir hak arama yöntemi haline geldi. Vatandaşlar gibi hak temelli çalışan
sivil toplum kuruluşları da sosyal medyada benzer çağrılarla duyarlılık
oluşturup adalet aramaya devam ediyor.
İDARENİN HUKUKSUZUYGULAMALARINA DUR DİYORUZ!
Kimin için ne
ifade eder bilemeyiz ancak konuya ilişkin ilgili yasa maddelerini hatırlatmak
isteriz;
• Anayasanın 138.Maddesinin
4. fıkrası: "Yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına
uymak zorundadır; bu organlar ile idare mahkeme kararlarını hiçbir suretle
değiştiremez ve bunların yerine getirilmesini geciktiremez."
• İdari
Yargılama Usulü Kanunu Mad. 28/1 : "Danıştay, bölge idare mahkemeleri,
idare ve vergi mahkemelerinin esasa ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin
kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin işlem tesis etmeye veya
eylemde bulunmaya mecburdur. (…)”
• İdari
Yargılama Usulü Kanunu Mad. 28/3: ‘’Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve
vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde
bulunulmayan hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi
ve manevi tazminat davası açılabilir.’’
• Mahkeme
kararlarını yerine getirmeyen yöneticiler aynı zamanda TCK.257.Maddesindeki
“Görevi Kötüye Kullanma Suçu”nu da işlemiş olur.
Bu şehrin
insanları, kendi emanetlerini Şehr-i emin vasfını taşıması gereken Belediye
Başkanlarına teslim etmişlerdir. Belediye başkanları ve meclisleri mahkeme
kararlarının gereğini tam ve eksiksiz olarak yerine getirmeyecekse
Şanlıurfalıların haklarını korumak yerine ranta kurban edeceklerse insanlarımız
onlardan nasıl emin olabilir?
Size konut için
yer lazımsa ranta bulaşmadan vatandaşların hakkını yemeden ucuz konut projeleri
için “Urfa’nın Etrafı Dumanlı Dağlar” türkülerine de konu olan ve Maliye
Hazinesi adına kayıtlı dağlık alanları imara açın ki arsa maliyetlerini
düşürmek suretiyle konut fiyatları da düşsün ve Şanlıurfalı hemşerilerimizin
ucuz konut ihtiyacı karşılanmış olsun. Hastane yerlerimizi konut olarak satıp
başka illere kaynak aktarmaktan vazgeçin.
Daha birkaç gün
önce Resmi Gazete'de Cumhurbaşkanı imzasıyla İnsan Hakları Eylem Planı'na
ilişkin genelge yayımlandı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, insan hak ve özgürlüklerine
ilişkin standartların yükseltilmesiyle, demokrasinin vatandaş memnuniyetine
odaklı şekilde güçlenme sürecinin yeni bir ivme kazanacağını vurgulayarak;
"Eylem Planı'nda kamu hizmetlerinin erişilebilir, hesap verilebilir, eşit,
şeffaf ve adil bir şekilde sunulmasına ilişkin standartların yükseltilmesi
hedeflenmektedir." ifadelerini kullandı.
Gönül ister ki
bu yüksek ideallere ulaşılsın. Ama anlaşılan konu Şanlıurfa olunca maalesef
hukukun üstünlüğü rafa kaldırılıyor. İdarenin iş ve eylemlerine konu
hizmetlerin “şeffaflık, hesap verilebilirlik” ilkeleri ışığında kamu yararı
gözetilerek adil bir şekilde sunulması prensipleri unutuluveriyor. Hal böyle
olunca uygulamada karşılığı olmayan şaşaalı eylem planlarına kim inanabilir.
Şehir Plancıları
Odası Şanlıurfa İl Temsilciliğinin bu haklı hukuk mücadelesinde tavrımız açık
ve nettir: Hukuksuzluğun tam karşısında hukuktan yanayız. Karar
mekanizmasındaki İmar Komisyonlarını, Belediye Meclis üyelerini ve ilgili kamu
kurum ve kuruluşlarını kanuna karşı hileye başvurmadan, Türk Ceza Kanununda
düzenlenen görevi kötüye kullanma suçu ve ileride olası ağır tazminatlarla
karşı karşıya kalmadan mahkeme kararının gereğini derhal ve eksiksiz olarak
uygulamaya Deva Partisi olarak davet ediyoruz. Konuyu ve düşüncemizi şehrimizin
güzide basınına ve değerli kamuoyuna saygı ile duyuruyoruz” dedi.
YORUMLAR