Reklam
Reklam

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalı

Memleket gezileri kapsamında İzmir'de temaslarını sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalı

Memleket gezileri kapsamında İzmir'de temaslarını sürdüren HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, basın mensuplarıyla bir araya gelerek gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu.

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalı
02 Ağustos 2022 - 10:13
Reklam
Reklam

Ege Bölgesi ziyaretlerinin son durağı olan İzmir'de basın mensuplarıyla bir araya gelen Yapıcıoğlu, bölgede yaptığı gezilerden kesitler paylaşarak gündeme dair açıklamalarda bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Ege Bölgesi temaslarının ardından haftaya Ağrı-Van bölgesine ziyaretler gerçekleştireceğini hatırlatan Yapıcıoğlu, bu geziler sırasında toplumun farklı kesimleriyle bir araya gelerek halkın sorun ve sıkıntılarını dinlediklerini, çözümü konusunda ise işin takipçisi olacaklarını söyledi.

Gezileri sırasındaki izlenimlerini anlatan Yapıcıoğlu, halkın en önemli gündem maddesinin ekonomik sıkıntılar olduğunu kaydetti.

Türkiye'de adı konulmasa da ekonomik bir krizin yaşandığına işaret eden Yapıcıoğlu, "Ama bu kriz birilerinin dediği gibi Türkiye'yi batırmak üzere olan bir kriz değil. Türkiye iflasın eşiğinde değil ama dar gelirli bir sıkıntı yaşıyor. Olayı karikatürize etmeden dediğim gibi çektiğimiz fotoğrafta şunu gördük. Bu sene çok şükür rekolte iyi, tarımsal ürünlerde iyi bir verim bekleniyor, gezdiğimiz yerlerdeki istihdam Türkiye ortalamasının üzerinde, işsizlikten çok fazla yakınan insanlar görmedik ama girdi fiyatlarının çok yüksek olmasından dolayı hem çiftçi hem de sanayici şikayetçi. Özellikle nakliye fiyatlarını çok fazla artmış olmasından dolayı tarımsal ürünlerin pazara ulaşıncaya kadar fiyatının katlandığına dair yoğun şikayetler var. Bununla beraber gübre ve ilaç fiyatlarının birkaç kat artmış olması da gıda maddelerinin vatandaşın sofrasına pahalı bir şekilde gelmesine sebebiyet veriyor. Kiralar yüksek… hem esnaf bundan muzdarip hem de kiracı konumdaki vatandaşlar, gelirlerinin çok önemli bir kısmını kiraya ayırmak zorunda kaldıklarını söylüyorlar. Hayat pahalılığı devam ediyor, fiyatlarını nerede duracağı konusunda da bir belirsizlik var. Bu nedenle hükümete çağrımız şudur: Eğer fiyatların yükselmesini durduramıyorsanız o zaman vatandaşın gelirini yükseltmenin bir yolunu bulmak gerekir." tespitinde bulundu.

"Kapitalist ekonomik model belli periyotlarla krizler üretiyor"

Konuşmasında ekonomik krizin sebepleri ile ilgili tespitlere de yer veren Yapıcıoğlu, "Bu krizin sebebi şu veya bu sistem, siyasi sistem değil, bu krizin asıl sebebi uygulanan ekonomik sistemdir. Kapitalist ekonomi modeli belli periyotlarla krizler üretiyor. Başkanlık Sistemi de olsa Parlamenter Sistem de olsa ya da başka ülkelerde uygulanan Yarı Başkanlık Sistemi gibi farklı farklı sistemler de olsa bu sistemin krizler ürettiğine hep şahit olduk. 70'li yıllar, 80'li yıllar, 90'lı yıllar, 2000'li yıllar ve 2010'dan sonra da bu krizler yaşandı, bundan sonra da eğer bu sistem devam ederse yaşanmaya devam edecek. İşler tıkırında olduğu zaman para babaları kazanıyor daha çok. Bütün dünyanın en iyi yeraltı yerüstü kaynakları onlara akıyor ama krizler çıktığında onlar kazançlarını arttırıyorlar, daha fazla kazanıyorlar. Bankaların ikinci çeyrek kârları açıklandığında, kârlarını çok önemli oranda artırdıklarını, astronomik oranlardaki artışları sağlandığını hep beraber izledik." şeklinde konuştu.

"Depremzedelerin yaşadığı sıkıntılar giderilmeli"

İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği'ne yaptıkları ziyaret hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, depremzedelerin taleplerini aktararak işin takipçisi olacaklarını söyledi:

"İzmir'de İZDEDA'yı (İzmir Depremzedeler Dayanışma Derneği) ziyaret ettik. Onların da şikayetleri var, bazı talepleri var. Ağır hasarlı binaların yapılacağını, orta hasarlı binalara kredi verildiğini ama az hasarlı binalar ile ilgili, bunların ancak kentsel dönüşüm kapsamında kredi alabildiğini söylediler ve bu konudan muzdaripler. Talepleri, kendilerine kredi verilmesi ve yıkılan evlerin yerine yenilerinin yapılabilmesi konusunda bir yardım bekliyorlar. Yaklaşık 3 bin 500'ü ağır, 8 bini orta hasarlı, 67 bini de az hasarlı bölüm var, toplamda 79 bin bağımsız bölüm. Bu bilgileri dernek yetkilerinden aldık ve seslerini duyuracağımıza dair kendilerine söz verdik. Burada ilk adım olarak, sizlerin vasıtasıyla bu vatandaşlarımızın taleplerini kamuoyuna ve ilgililere duyurmuş olalım. İnşallah bundan sonra da biz bu işin takipçisi olmaya devam edeceğiz."

"Tarım alanında daha iyi bir planlama yapılmalı"

İzmir'deki kötü yapılaşmanın, çarpık kentleşmenin 30 yılı aşkın bir süredir neredeyse değişmediğini belirten Yapıcıoğlu, Türkiye'nin 3'üncü büyük ili olan İzmir'e bu manzaranın yakışmadığını söyledi.

Tarım alanında ise ciddi bir planlamaya ihtiyaç bulunduğunun altını çizen Yapıcıoğlu, önerilerini şöyle sıraladı:

"Özellikle tarım alanında Türkiye'nin kendi kendine yeterli bir ülke olmaya devam edebilmesi için bir hazine gibi değerli görülerek mutlaka çiftçinin korunması gerekir. Zarar etmeyecek şekilde tarım politikalarının geliştirilmesi, hangi bölgede nelerin ekiminin yapılacağı, hangi ürünlerin yetiştirileceği konusunda daha iyi bir planlamanın yapılması gerekiyor. Bu planlama sonrası, o planlamaya uygun olarak yetiştirilen ürünlerin alım garantisinin verilmesi yönünde bizim Hükümete ve Tarım Bakanlığı'na bir çağrımız var."

Cemevlerine saldırı

Gündemin önemli bir maddesi olan Cemevlerine yapılan saldırı hakkında da değerlendirmede bulunan Yapıcıoğlu, "Ankara'da Alevi vatandaşlarımızın mekanlarına ve bazı Cemevlerine yönelik bazı saldırılar oldu. Bu sabah haberlerinde saldırganın Eskişehir yönünde kaçmakta iken yakalandığı yönünde bir haber duyduk. Fakat sadece saldırganın yakalanmış olması yetmez. Bu çok ciddi bir provokasyondur, mutlaka bu provokatif hareketin arkasındaki güçler her kimse, bütün yönleriyle bu olay soruşturularak açığa çıkarılmalı ve memleketi karıştırmaya çalışanlar hak ettikleri muamele ile karşılaşmalıdırlar. Bu tek başına birisinin planlamış olduğu bir olay olabilir mi? Elbette mümkündür, fakat bu çok zayıf bir ihtimaldir. Sadece bu olayı tek başına değerlendirmek bizi yanıltabilir. Memlekette fay hatlarını tetiklemeye çalışan, ortalığı karıştırmaya çalışan çok sayıda insan var." ifadelerini kullandı.

Yabancı düşmanlığı

Ülke genelinde körüklenmeye çalışılan yabancı düşmanlığına da dikkat çeken Yapıcıoğlu, "Farklı farklı gerekçelerle, farklı farklı yöntemler kullanarak ortalığı karıştırmaya çalışanlar olabilirler ki bunlardan bir tanesi de bilinçli bir şekilde düzenli ve ısrarlı bir şekilde körüklenmeye çalışılan yabancı düşmanlığıdır. Bütün bunlar üst üste geldiğinde Allah korusun memleketin her tarafına benzin döküldüğünde, belki onları harekete geçirenler; kıvılcım çakma zamanı geldiğini düşünerek harekete geçebilirler. O zaman çıkacak olan yangının büyüklüğü nispetinde vereceği hasar da büyük olacaktır. O durumlara düşmekten Rabbim milletimizi, memleketimizi muhafaza buyursun." diye belirtti.

Ortadoğu'da yaşananlar

Türkiye'yi karıştırmak isteyen güçlerin benzer senaryoları tüm Ortadoğu'da da sahnelemeye çalıştığına işaret eden Yapıcıoğlu, "Sadece Türkiye'mi? Çevremizde de benzer olaylar var. Biliyorsunuz daha önce Irak Kürdistan Bölgesi'nin Duhok vilayeti Zaho ilçesi yakınlarındaki bir mesire alanına yapılan top atışıyla masum sivil insanlar öldü. Arkasından Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğuna bir saldırı gerçekleşti. Şu anda Mukteda es-Sadr yanlıları Irak Bağdat'ta Yeşil Bölge denilen yerde hareketli haldeler. Meclise girdiler. Polisin müdahalesi ile 100'ün üzerinde insan yaralandı. Öbür taraftan Maliki, elinde silahla güvenlik güçleri arasında bir poz verdi. Şunu demeye çalışıyorum, sadece memleketimizde değil belki bütün bir Ortadoğu coğrafyasında bazı şeylerin hazırlığı yapılıyor. Uyanık olmak lazım, dikkatli olmak lazım. Kendi sorunlarımızı diyalog ile barışçıl yöntemlerle, siyasi yöntemlerle çözmek için ortaya çok güçlü bir irade koymak gerekiyor ve bölgemizi karıştırmak isteyen, bizi birbirimize düşürmek isteyen emperyalistlere fırsat tanımamalıyız."

"Boşanmaları yavaşlatacak, evliliği özendirecek teklif: 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınsın!"

Anneliğin kutsal bir statü ve meslek olduğuna vurgu yapan Yapıcıoğlu, Hükümete; boşanmaları yavaşlatacak, evlilikleri kolaylaştıracak bir teklifte bulundu.

Yapıcıoğlu, "Bir de bizim kamuoyunun gündemine getirmeye çalıştığımız bir başlığımız var. Yaptığımız temaslarda da şunu gördük: Vatandaşların bir kısmı dağılan aile yapısından çok ciddi bir şekilde şikâyet ediyor. Ekonomik sıkıntılar kadar olmasa da aile yapısının dağılması, aile bağlarının gevşemesi vatandaşın canını sıkmaya devam ediyor. Buna yönelik olarak bizim bir teklifimiz var. Boşanmaları yavaşlatacak, evliliği, evlenmeyi özendirecek bir tekliftir bu. Ama aynı zamanda kadını korumaya yönelik bir tekliftir bu. Annelik çok kutsal bir meslektir, kutsal bir statüdür. Gelecek nesilleri şekillendirenler anneler olacaktır. O yüzden diyoruz ki 25 yıl evli kalan kadınlara emeklilik hakkı tanınmalıdır. Kamuoyunun bunu tartışmasında, siyaset kurumunun bunu tartışmasında fayda görüyoruz. İnşallah bu gerçekleşirse, bu öneri kabul edilirse hem kadınlarımız rahat bir nefes alacak hem boşanmaların önüne belki bir nebze olsun geçilecek. Biz diyoruz ki en azından bir adım olarak, kadın eğer 25 yıl evli kalmışsa, babadan anadan kalma emekli maaşı varsa, bu maaş kendisine bağlanmalıdır. Bunun için bazılarının sadece o maaşı almak için gerçekte olmasa bile kâğıt üzerinde boşandıklarını biliyoruz. Vatandaşı hileli işlemler yapmaya teşvik manasında olan bu uygulamaya da son verecektir bizim önerimiz. Dileriz dikkate alınır ve hayata geçer." ifadelerini kullandı.

Yapıcıoğlu, konuşmasının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

"Cemevlerine yapılan saldırıya ilişkin Alevi vatandaşlara bir mesajınız olacak mı?" sorusuna yanıt veren Yapıcıoğlu, şöyle konuştu:

"Bütün vatandaşlara hangi mezhepten veya hangi inançtan olursa olsun gayrimüslimler de dahil, hiçbir dine inanmayanlar da dahil, ortak bir vatanda yaşıyorsak birilerinin bizi birbirimize karşı kışkırtmalarına izin vermemeliyiz. Provokasyonlara karşı herkes uyanık olmak, herkes dikkatli olmak ve kullandığı kelimeleri, kurduğu cümleleri iyi seçmek zorundadır. Ben Alevi vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Dilerim bu olay bütün yönleriyle açığa çıkar ve bu olayı yapan, onu oraya yönlendiren, azmettiren ya da o büyük planın arkasında kim varsa hepsinin açığa çıkarılarak önce deşifre edilmesini sonra da hak ettikleri cezaya çarptırılmasını bekliyoruz."

İttifak çalışmaları hakkında sorulan bir soruya ise Yapıcıoğlu, "İttifaklar siyasetin doğasında vardır. HÜDA PAR olarak partimizin yetkili kurullarında tartışarak vermiş olduğumuz bir ittifak kararının olmadığını burada bütün kamuoyuna deklare edebilirim. HÜDA PAR da bir ittifak içerisinde yer alabilir. Fakat an itibariyle herhangi bir ittifak ile varılmış bir anlaşması ya da ittifak ile ilgili verilmiş bir kararı yoktur. Eğer ileride herhangi bir ittifak içerisinde yer alma ya da bazı partiler ile görüşmeler yapıp bu konuda bir anlaşmaya varma söz konusu olursa bunun da kamuoyuyla paylaşırız." şeklinde yanıt verdi.

 

YORUMLAR

  • 0 Yorum