Siyer, hadis ve Kur’an temalı sohbetlere katıldığı gerekçesiyle Antalya’da 8 gün önce gözaltına alınan, aralarında muhacirlerin de olduğu 11 kişinin çıkarıldığı mahkemece tutuklandığı ortaya çıktı. “AYM’nin ihlal kararı” vermesini görmezden gelen, geçmişten bu yana verilen beraat ve emsal kararlarının yüzüne bile bakmayan Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği; yaşları 25 ile 35 arasında değişen 11 mazlum hakkında “Hizb-ut Tahrir’e üye olduğuna dair şüphe var” gibi komik bir gerekçeyle tutuklama kararı verdi. Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği’nin verdiği kararda, bir fikir hareketi olan Hizb-ut Tahrir’in “silahlı suç örgütü” olarak değerlendirildiği, gizli bir faaliyet olarak görülen dini sohbetlerin ise kamuya açık “Köklü Değişim Antalya Temsilciliği” Facebook hesabından canlı yayınlandığı öğrenildi.

Mahkeme: Kuvvetli şüphe var

Antalya 2. Sulh Ceza Hakimliği, Hizb-ut Tahrirli kişilere yönelik kararında şu ifadelere yer verdi: “Abdussamet Dönmez, Alaattin Dönmez, Cenap Karadaş, Devran Malgir, Erhan Memi, Güray Dursun, İbrahim Güler, Limar Osmanov, Osman Osmanov, Şiyar Yaman, Tayfun Kocabaş’ın üzerlerine atılı suçu işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösterir ve tüm dosya kapsamına göre, suçun vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, işin önemi, tutuklama nedeni olarak gösterilen sebeplerin bulunması ve sadece adli para cezasını gerektirmeyip verilmesi beklenen ceza karşısında tutuklamanın ölçülü olması nedeniyle, atılı suçun üst sınırı dikkate alındığında adli kontrol müessesesinin yetersiz kalacağı anlaşılmakla şüphelilerin CMK l00 maddesi gereğince tutuklanmalarına karar verildi.”

Karara itiraz edilecek

Avukat Mustafa Kocamanbaş, büyük tepki çeken dava hakkında şunları söyledi: “İfadeler bir kişi için ortalama 15 saat sürdü, savcı ise kimseyi detaylı dinlemeden mahkemeye sevk etti, mahkemedeki hakim tüm sunulan emsal karar ve savunmalara rağmen 11 kişiyi tutukladı, mahkeme hakimi de Anayasa Mahkemesi’nin hak ihlali kararı vermesine ve terör örgütü olmadığı kararına rağmen sürekli Hizb-ut Tahrir hakkında suç örgütü tanımlamasını kullandı.” Avukat Kocamanbaş, vicdanları yaralayan karara itiraz edeceğini ifade etti.