Dünyadaki Şii toplumunun hamisi ve lideri olarak bilinen İran dini lideri Hamaney’e bağlı Şii milisler Musul başta olmak üzere tüm Irak’ta insanlık dışı katliamlar gerçekleştiriyorlar. Hamaney’in dini merciyetine bağlı olduğu bilinen Haşdi Şaabi çatı örgütü üyesi Falah Aziz şimdiye kadar 50 kişinin kafasını kestiğini, toplamda 130 kişiyi öldürdüğünü söylüyor ve ekliyor; "Kafalarını sağken kestim… Çok rahatlatıcı bir şey…"
"Bir kişinin kafasını kesmek çok zaman alan bir şey. Bu savaşta kafalar koparılmıyor bilakis bıçakla kesiliyor... "
Şii milis Falah Aziz Musul’da bir kişinin kafasını keserken diğer Şii militanlar da yanıbaşında durup onu izliyorlar.
Irak Polisleri de Falah Aziz bir çocuğun kafasını keserken onu izliyor. Diğerleri de telefonla çekim yapıyor ve daha sonra hep birden bağırıyorlar: "Bıçak işini yaptı" diye.
'Herkes IŞİD üyesi'
Şii milisler kafasını kestikleri çocuk veya yetişkin olsun herkesin IŞİD üyesi olduğunu iddia ediyorlar. Bu kişilerin IŞİD üyesi olmaları, kafalarının kesilmesi için yeterli meşruiyeti sağlamadığı gibi, henüz çocuk yaşta olan pek çok kişinin IŞİD üyesi olup olmadığını hemen anlayacak bir teşhis sistemi de elbette bulunmuyor.
Batı medyası Şii milislerin savaş suçlarına göz yumuyor
Şii milis gruplar hakkında araştırmalarda bulunan Philip Smith Batı ülkelerinin ve Batı medyasının Şii milislere torpil geçtiğini şaşkınlıkla izlediğini açıklıyor ve nedenini bir türlü anlamadığını ekliyor. Oysa nedeni gayet basit. ABD ve Batı için Irak ve Suriye’de çoğunluk olan Sünni güçlere karşı azınlığı temsil eden ve her zaman yayılmacı siyaseti ile İslam Dünyasında kaosu besleyecek olan azınlık Şiileri desteklemek elbette daha mantıklı.
Bu açıdan bakıldığında ABD’nin Musul operasyonunda Şii milislere ve İran Devrim Muhafızları'na askeri destek sağladığı, hava gücüyle onları koruduğu, ne Hizbullah ne de Husileri asla hedef almadığı bilinen bir gerçek.
Falah Aziz 'Sünni kafa avcısı' Şii milislerden sadece biri
Falah Aziz, Musul ve civar Sünni bölgelerinde adeta 'Sünni kafa avcılığı'na çıkan Şii milislerden sadece biri. Bu videoları yayınlamak konusunda ise azımsanamayacak bir öz güvene sahip. Hatta facebook profilinde profesyonel çekimlerle hazırlamış olduğu kafa kesme videolarını özenle ve heyecanlı ifadeler eşliğinde yayınlıyor.
Facebook profilinde bir Sünni'nin kafasını kesmiş olduğu kanlı bir bıçak resmi görünüyor. Videolardan birinde ise elinde birkaç kafa bulunduğu halde Irak askerleri arasında dolaşırken görülüyor. Irak polisi ve askerinin yanıbaşında kafa kesiyor oluşu elbette resmi ordu ve polisin tamamen İran dini liderliğine bağlı Şii/Caferi ideolojinin kontrolünde olduğunun da net bir kanıtı niteliğinde.
Irak ordusu ve hükumeti ısrarla savaşlarının Sünni halka yönelik mezhepçi bir tasfiye olmadığını iddia etse de istatistiki veriler, bağımsız gözlemci ve kaynaklar bu iddiayı yalanlıyor. 2003 yılında başlayan Irak işgali sonrasında ABD ve çokuluslu güçler 7 yıl boyunca bir Sünni direniş ile savaştıktan sonra ülkeyi adeta İran’a teslim edip çekildiler.
Bu derece masraflı ve yorucu bir savaşın ardından binlerce zaiyat veren ABD gibi bir süper gücün Irak’ı İran’ın kollarına kazara teslim etmediği ya da bunun bir tesadüf olmadığı, bilinçli bir tercih ve politika olduğu ise artık uluslararası ilişkilerde uzman çevrelerce kabul edilen bir gerçek.
İşgal süreci boyunca Bağdat neredeyse tamamen Sünnilerden temizlenirken, üç milyonu aşkın Sünni de ülkeyi terk etti. Birbirlerine şer üçgeni, büyük şeytan, mollalar rejimi gibi ağır suçlamalarda bulunan İran ve destek verdiği Şii güçler ile ABD’nin Irak’ta son 3 yılda aktif olarak askeri ittifak ettikleri ise hiç kimseye sır değil.
Falah Aziz isimli Şii milisin facebook adresinde paylaştığı videolardan birinde elleri ve gözleri bağlanmış, diz çökmüş bir adam duruyor. Adam jop ile dövülüyor ve bir kişi elini tamamıyla bu kişinin ağzına sokarak boğulmasını sağlıyor.
Başka bir videoada Sünni esire işkence edilirken Şii militanlar birbirine bağırıyor. "Öldür onu. …’nın işini bitir."
Başka bir videoda ise sakalı dahi olmayan Sünni bir esir soruyor, "Gerçekten beni suçluyor musunuz?" (Not: Sakal IŞİD üyeleri için dini bir zorunluluk olarak görülür ve bu yönüyle aslında ayırıcı bir vasıfıtr)
"Evet. Kural bu" diye cevap veriyorlar.
Esir yeniden şikayet ediyor. "Ciddi misiniz? Şimdi beni de mi suçluyorsunuz?"
Falah Aziz de tıpkı Irak asker ve polislerine benziyor, onlar gibi siyah bir ceket ve askeri bot giyiyor.
'Kafa kesmek benim özel yöntemim'
Hamaney’in dini liderliğine sıkıca bağlı olduğunu her platformda dile getiren ve geçtiğimiz günlerde İran dini lideri Hamaney’in “Asla zayıflatılmamalı ve desteklenmeli” diyerek övdüğü Haşdi Şaabi çatı örgütünün üyesi Şii milis Falah Aziz, kendisine yöneltilen “Herkes böyle mi savaşıyor?" sorusuna kafa kesmeyi bir ayrıcalık olarak gördüğünü açıkça gösteren ifadelerle cevap veriyor. "Hayır hayır. Herkes böyle savaşmıyor. Kafa kesmek benim özel yöntemim" diyor. Bunu söylerken de aslında amacı diğer Şii yoldaşlarını temize çıkarmak değil. Zira bunu bir suç olarak değil övünülecek bir tutum olarak görüyor ve kendisinin bu açıdan üstün olduğunu vurgulamış oluyor.
Irak askerleri kafa kesmelere alkış tutuyor
Ancak diğer milislerin kafa kesmediğini söylese de kendisi bu işkence ve katliamları yaparken videolarda görünen Irak askerleri ve diğer Şii milislerin herhangi bir tepki vermediği dikkat çekiyor. Hatta tepki vermek bir yana kendisini alkışlayıp kutluyorlar.
Falah Aziz tarafından yayınlanan videolarda Irak Polisi ve Ordu güçlerinin Aziz kafa keserken sessizce izlemedikleri de görülüyor. Polisler ve askerler bu sırada kendisini övücü tezahüratlar yapıyorlar ve şarkılar söylüyorlar. Aziz ise o sırada kestiği bir Sünni adamın başını elinde havaya kaldırıyor.
Amaç Sünnilerden arındırılmış bir devlet
Görüntüler aslında Irak ordusunun tamamen İran kontrolüne geçtiğini ve devletin tamamen Sünnilerden arındırılarak Şiileştirildiğin de belgesi niteliğinde. Ve elbette bu görüntülerde hem İran liderliğindeki Şii dünyanın Sünni halklara bakışına ilişkin hem de IŞİD’in neden ortaya çıktığı ve neden sert yöntemler uyguladığına ilişkin çok sayıda veri bulunuyor.
IŞİD’in Irak’ın mezhepçi politikalarına bir tepki olarak ortaya çıkıp sertleştiği hakikatini dile getirmek bugünlerde çeşitli ithamlara maruz kalma riski taşıdığı için fazla dillendirilmiyor. Şii milislerin herhangi bir ay içinde yaptıkları vahşet ve katliamların ise IŞİD’e yıllardır atfedilen insan hakları ihlallerinden kat kat fazla olduğu ise artık iddialarla değil belgelerle hem de bizzat Şii milislerin yayınladığı belgelerle ortada.
Aziz başka bir videoda bir çocuğun kafasını keserken Bağdat hükümetinin resmi ordusuna bağlı askerler de etrafında bekliyor..
Aziz’in bizimle (İsveç haber kanalı) paylaştığı başka bir videoda yere yatırılmış, elleri ve gözleri bağlanmış sivil kıyafetli çok sayıda kişiye işkence yapılıyor. Video kalitesi çok düşük olduğu için Aziz’i seçemiyoruz ama o videoda kendisinin de yer aldığını ifade ediyor.
50 kişinin canlı canlı başını kesti
Videoda oldukça vahşi işkenceler görülüyor. Elleri bağlı adamlar elektrik kabloları ve sopalarla dövülüyor, Kendilerini savunamıyorlar sadece inliyorlar. Aziz’in telefonunda bulunduruduğu ve Facebook üzerinden yayınladığı videolar yıl içinde savaşın gidişatına göre değişiyor. Aziz şimdiye kadar 50 kişinin canlı canlı başını kestiğini, ama toplamda 130 kişiyi öldürdüğünü eklleyerek, "En büyük isteğim onları kesmek" diyor...
Aziz kendisine videolardan birinde öldürdüğü çocuğun başını kestiği sırada ölü mü yoksa diri mi olduğu sorulduğunda, "Canlıydı onu tuvaletten çıkardık" diyor. Savaş nedeniyle siviller tuvaletlerde saklanıyor bu nedenle ordu birlikleri en son oraya bakıyor...
Irak 5. Tümenine bağlı olarak savaşan Aziz, bağlı olduğu birimi 'Ali’nin Kahramanları' olarak tanımlıyor ve Şii lider Ayetullah Sistani’nin cihad fetvası sonrası savaşa katıldığını belirtiyor.
Kaynak: Mepa News
YORUMLAR